Resesyon

Rüknettin KUMKALE
Rüknettin KUMKALE [email protected]

Resesyon, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde ekonomik isim olarak “durgunluk” şeklinde tanımlanmaktadır.

Ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde sayması durumu olarak kabul edilmektedir. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.

Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir.

Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF'e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.

Diğer bir anlatımla, Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır. Ekonomideki daralma ılımlı değil şiddetli olursa buna depresyon denmektedir.

Dünya’da Kabul Edilen Kıstaslara Göre; Ülke Ekonomilerinin Resesyona Girme Sebepleri Şu Şekilde Açıklanmaktadır:

- Ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi,
- Kişi başına düşen milli gelirin durağan ve gerileyen haline dönüşmesi,
- İşsizliğin artması,
- Ekonomik faaliyetlerin duraklaması ve gerilemesi,
- Üretim faaliyetlerinin düşmesi, gibi sonuçla ülkelerin resesyona girmelerindeki en temel sebepleri oluşturur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İnovasyon 16 Ekim 2019
İşletme sermayesi 16 Temmuz 2019