Resesyon tehlikesi yok, ama önlemler gerekli
Finans servisimizin uzmanlarla yaptığı soruşturma Türkiye için kısa sürede resesyon tehlikesi olmadığı görüşünde birleştiklerini ortaya koyuyor. Ancak, gelecekte daha yüksek büyümeye ihtiyacı olan ülkemiz için bir yandan yapısal sorunların çözümü için yol haritasının hazırlanması gerektiğini öneriyorlar. Bir yandan da global ekonomideki olumlu gelişmelere gerek olduğunun altını çiziyorlar. Borsa Finans servisinden arkadaşımız Yakup Sayar, ekonomik büyüme başta, temel göstergelerin olumsuz gelmesi sonrasında uzmanlara , "Resesyon riski olup olmadığı" sorusunu yöneltmiş. Uzmanlar yanıtlarında "Resesyon Türkiye için uzak bir riski, ancak dünyayı yakından izlemek global gelişmeleri ve global kredi gelişmelerini yakından izlemeye devam etmek zorundayız" diyerek tabloyu ortaya koyuyorlar.
Uzmanlar global alanda olumsuz gelişmelere değinirken hem merkezi Avrupa'da durgunluğun merkezdeki üç büyükleri Fransa, Almanya ve İngiltere'ye yayılmaya başlamasının Türkiye'nin işini zorlaştıracağını belirtiyorlar. Hem dünyanın odağındaki iki büyük ekonomide Amerika ve Çin'de beklenen gelişmelerin sağlanamamasının da yakından izlenip, ona göre şimdiden önlemlerin alınması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Uzmanlar 2013 yılı için de Türkiye için ağırlıklı olarak dışarıdan tehlikeler gelebileceğini belirtirlerken, "Gerekli önlemler hızla alınmazsa, euro bölgesindeki resesyon depresyona dönüşebilir. 2012'de kör topal giden Amerikan ekonomisi, bütçe açığı düşürülürse, 2013'te zor günler yaşabilir." Beklentisini ortaya koyuyorlar.
Avrupa borç krizinin Türkiye'yi etkilediğini belirten uzmanlar, bunun sonucunda 2012 Temmuz'unda hizmet sektörü verisinin yüzde 49.4 seviyesi ile 2009 yılı Haziran'ından bu yana en düşük seviyeye gerilediğini bir olumsuz gösterge olarak değerlendirirlerken, dünya ekonomisinin motorunda yer alan Çin ve Amerika'da aynı oranın korunmasının bu ülkelerin ekonomisinde sert gerilemenin önüne geçtiğinin de altını çiziyorlar.
Haziran ayı verilerinin iç ve dış talep arasında dengesizliği azaltmaya başladığını belirten uzmanlar bunu açıklarken, "Haziran ayı dış ticaret verileri ithalatın gerilemesine rağmen, ihracatın yavaş bir tempoyla da olsa artmaya devam ediyor" değerlendirmesini yapıyorlar. Bu olumlu gelişmeden söz ederken İran'a altın satış rakamlarının dış ticaret rakamlarını şişirirken, analiz yapmayı zorlaştırdığının da hatırlatmaktan geri durmuyorlar.
Uzmanlar 2012 için büyüme beklentilerini yüzde 3-3.5 ile OVP beklentisine paralel yüzde 4 olarak ortaya koyuyorlar. Gelecek için görüşlerini açıklarlarken ise hem dışarının global gelişmelerin çok iyi izlenmesi gerektiğinden söz ediyorlar. Hem de 2013 yılı ve daha sonraki yıllar için Türkiye'de daha yüksek bir büyümeye ihtiyacı olduğunu belirtip, bunun için içerde "Ekonomideki yapısal sorunların çözümü için şimdiden yol haritasının belirlenmesi" gerektiğini, dışarıda ise "Doğal olarak küresel krizin hafiflemesi gerektiğini" düşünüyorlar.
Tekrarlamak gerekirse, uzmanlar Türkiye için yakın gelecekte resesyon beklemiyorlar. Ancak, daha yüksek bir büyümeye gereksim olan Türkiye'nin şimdiden önümüzdeki dönemin yol haritasını çizip önlemler alması gerektiğini, bunun yanı sıra global dünyada gelişmelerin bugünden iyiye gitmesi gerektiğini açıklıyorlar.