Renklerin ötesinde bir çocukluk
Murat KARCIOĞLU
Çocuklarımızın dünyası, renklerle ve sonsuz imkânlarla dolu bir tuval gibi... Ebeveynler, bu tuvale hangi renklerin sürüleceğine karar verirken çocukların zihnindeki renkli düşler, bazen ebeveynlerin elindeki paletin sınırlı renkleriyle ifade bulmaya çalışıyor.
Ebeveynlik yolculuğumuzda, çocuklarımızın cinsiyeti hakkında öğrendiğimiz bilgilerin, onların geleceğini şekillendirme biçimimizi etkilediği bir gerçek.
Çocuklarımıza ne sunuyoruz?
Çocuklarımızın hayal dünyasını şekillendiren en güçlü araçlardan biri onlara sunduğumuz oyuncaklardır. Cinsiyet ve oyuncaklar üzerine odaklanan sosyolog ve araştırmacı Elizabeth Sweet’in çalışmaları, oyuncakların ve oyunların çocukların dünya görüşü üzerinde belirleyici etkileri olduğunu ortaya koyuyor.
Onlara verdiğimiz mavi ya da pembe oyuncaklar, aslında onların sosyal rollerini ve etkileşim tarzlarını kodluyor.
Erkek çocuklar genellikle rekabetçi ve fiziksel aktiviteleri destekleyen oyuncaklarla oynarken; kız çocuklarına yönelik oyuncaklar, toplumsal beklentilere uygun ev içi rolleri ve sosyal ilişkileri vurguluyor. Bu erken yaşlardaki etkileşimler, çocukların kendilerini ifade etme şekillerini ve çevreleriyle bağlantı kurma biçimlerini temelden etkiliyor.
Oyuncaklar sadece oyuncak olsun
Oyuncak seçiminde cinsiyet klişelerini aşmaya dönük adımlardan olan “Let Toys Be Toys" kampanyası, cinsiyet temelli pazarlamalara meydan okuyarak oyuncakların ve kitapların "kızlar için" veya "erkekler için" olarak etiketlenmesine karşı çıkarak çocukların ilgilerine göre oyuncak seçebilmelerini savunur.
Bu girişim, sadece sosyal normları sorgulamakla kalmıyor, aynı zamanda “pembe vergisi” gibi kadınlara ve kız çocuklarına dönük ürünlerin erkeklere yönelik benzer ürünlerden daha pahalı satılması gibi ekonomik adaletsizlikleri de gündeme getiriyor.
Bülent Ecevit Üniversitesinde yapılan bir araştırma ülkemizdeki pembe vergisinin varlığına işaret etmektedir. Araştırmada kız çocukları için üretilen pembe renkli ürünlerin, erkek çocukları için üretilen mavi renkli muadillerine göre ortalama %12,7 daha pahalıya satıldığı belirtilmiştir.
Güçlü ve Özgür Bireyler Yetiştirmek
Ebeveynlik, çocuklarımızın geleceğini şekillendirirken kendi iç dünyamızla yüzleşme sürecidir.
Bu süreçte kendimize sormalıyız: Çocuklarımıza sunduğumuz oyuncak ve etkinlikler, onların cinsiyetlerine göre önceden belirlenmiş rolleri mi pekiştiriyor, yoksa onların bireysel ilgi ve yeteneklerini mi destekliyor?
Çocuklarımızın giysilerini, oyuncaklarını ve aktivitelerini seçerken cinsiyet klişelerinden ne kadar etkileniyoruz ve bu seçimler çocuklarımızın özgürce kendilerini ifade etmelerine ne kadar alan tanıyor?
Kız çocuklarına neden daha çok içe dönük ve bakım verme ile ilişkilendirilen oyuncaklar, erkek çocuklarına ise dışa dönük ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden oyuncaklar sunmayı tercih ediyoruz?
Ne dersiniz bu ve benzeri soruları düşünmek çocuklarımızın gerçek benliklerini keşfetmelerine nasıl destek olabileceğimizi anlamamıza yardımcı olabilir mi?