Renault ve Nissan'ın CEO'su Carlos Ghosn: ”2008 krizi, 1929�
Küresel finans krizi sadece bankacılık değil, tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. Bunlardan biri de otomobil sektörü. ABD'li otomobil üreticileri daha kriz öncesinden zor günler yaşamaya başlarken, Avrupa da oldukça olumsuz bir tablo koyuyor ortaya. Ağustos ayında otomobil satışları Almanya'da yüzde 10, İtalya'da yüzde 25,9, İspanya'da yüzde 43.3 oranında geriledi.
Renault ve Nissan'ın CEO'su Carlos Ghosn'a göre bu oranlar düşmeye devam edecek, çünkü piyasalara enjekte edilen yüzlerce milyara rağmen, belirsizlik henüz ortadan kalkmış değil. Fakat Ghosn korkmuyor ve planlarından vazgeçmiyor. Yarını garanti altına almak için, bugün durmadan devam etmenin şart olduğunu düşüyor. Nissan'ı satın aldığı zaman da, Japon medyası başta olmak üzere bir çok kişi tarafından eleştirilen Ghosn, bu markayı krizden çıkartıp, kâr eden bir şirket haline getirmeyi başardı. Ghosn'un, dünyanın en iyi ve en başarılı CEO'larından biri olarak kabul edildiğini hatırlatmakta da fayda var.
Fransız Paris Match Dergisi'ne Renault'nun kriz dönemindeki duruşunu anlatan Ghosn, bakın neler söylüyor:
·Bugün yaşanan kriz, 1929 krizinden çok daha ciddi. O zaman, krizden etkilenen ülkelerin merkez bankaları kendi aralarında sınırlı bir iletişime girdiler. Bugün dünya genelindeki merkez bankaları birbiri ile bağlantı içinde hareket ediyor. Alabilecekleri tüm önlemleri aldılar. Enjekte edilen yüzlerce milyara rağmen, hâlâ belirsizlik içindeyiz.
·ABD'de en fazla zorluk yaşayan sektörler finans, konut ve otomobil. Avrupalı üreticiler eylül ayında ABD pazarında önemli bir daralma yaşadılar. Satışlarda yüzde 30 oranında bir gerileme bekleniyor. Bu rakamların korku vermesinin asıl nedeni tünelin sonunun görünmemesi.
·ABD'li otomobil üreticileri kriz öncesinde önemli ölçüde güç kaybetmişti. Fakat, ABD hükümetinin 25 milyar dolara kadar sıfır faiz uygulama kararı sonrasında hiçbirinin batacağını sanmıyorum. Bu yeni teknolojilere yönelmek açısından önemli olacaktır.
·Orta ve uzun vadeli bir vizyon ve planlar sayesinde, şirketin kendini aşmasına ve ileri gitmesine çalışan yöneticileriz. Bu şirket için en iyi hedefleri belirlemeyi gerektiriyor. Bu aynı zamanda, ilk zorluk, ilk engel karşısında şirketi terk etmemeyi gerektiriyor. Ben ilk engel karşısında hedeflerimden vazgeçecek bir insan değilim. Tabii ki çok sıra dışı bir durumda, gerçekçi olmayı başaramayacak biri de değilim.
·Her yönetici, fiyat konusunda rekabet edebilmeye öncelik vermeli. Bu bir görevdir. Eğer şirketini korumaya ve çökmemesi için şartlara uydurmaya hazır değilse, bu sorumluluğu almaması gerekir.
·Önümüzdeki beş yıl içinde, otomobil piyasasındaki büyüme Japonya, Batı Avrupa veya ABD'den değil, Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Ortadoğu'dan gelecek.
·Benim sorumluluğum, Renault'nun bu küresel finans krizine dayanmasını ve krizden güçlenmiş çıkmasını sağlamak.
Krizle başa çıkmanın yolu durup beklemek, korkup kaçmak değil şüphesiz. Yapılması gereken kriz zamanında şartlara uyum sağlamak ve bu şartlar doğrultusunda doğru yerlere yönelmek, doğru alanlara yatırım yapmak, yenilikçilikten vazgeçmemek ve sonuçta güçlü bir şekilde yarına başlamak. Renault'nun yeni modeli "Megane 3 de aslında bu cesaretin bir örneği ve kriz zamanında yeni bir maceraya hazırlanıyor.
"Eğer şirket yöneticileri, şirketlerini korumaya ve mevcut şartlara uyum sağlamaya hazır değillerse, bu sorumluluğu almamaları gerekir" diyen Ghosn, aslında krizden korkmadığını ve kendi ürününe güvendiğini şu sözleriyle kanıtlıyor: "Bir otomobil şirketinde, iyi ürünlerin çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur."
Daimler Benz CEO'su Jurgen Schremmp tarafından "İce breaker" (buz kırıcı) olarak adlandırılan Carlos Ghosn, bakalım krizi de kırabilecek mi?