Rekor ihracat yüz güldürdü
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) mart ayı rakamlarını açıkladı. 2018 yılı Mart ayı ihracatının 15 milyar 106 milyon dolarla, tüm zamanların rekorunun kırıldığı vurgulandı. Yapılan açıklamalarda dikkatimizi çeken asıl nokta TİM Başkanı Sayın Büyükekşi’nin, ihracat değer artışı ile ilgili olarak söyledikleri oldu.
TİM Başkanı Büyükekşi, miktar bazında ihracatın mart ayında yüzde 7.6 azalarak 10.5 milyon ton olduğunu söyledi. “İhracatımız çift haneli artarken, ihracat miktarımızın azalması, aynı malı çok daha yüksek fiyata sattığımızı gösteriyor” dedi. Şu anda ihraç ürünlerinin ince detaylarına erişemediğimiz için bu fiyat artışlarının hangi kalemlerde oluştuğunu göremiyoruz. İhraç ürünlerimizin birim fiyatının artışı, hepimizin hedeflediği bir amaç. Aynı malı, daha fazla fiyata satabildiysek, bu kalemlerin üzerine giderek daha geniş pazarlarda aynı sonuçları yakalamaya çalışmak gerekir diye düşünürüm. Ancak, ihracat rakamlarına ince detayda bakmadan, en çok ihraç ettiğimiz ürünlerin fiyat artışlarına biraz daha dikkatle yaklaşmayı seçiyoruz.
Umarız yakalanan bu ivme, bizleri daha da mutlu edecek seviyeleri yakalar.
Yükselen yabancı paraların ihracatımıza hız kazandırmış olduğu açık bir gerçek. Ancak burada madalyonun arka tarafına da bakarak ithalatta ne durumda olduğumuzu da gözden kaçırmamak gerekli. İhracatımızın maalesef ithalata çok sıkı bağlı olması, bu endişeyi her zaman taşımamızı gerektiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 30 Mart tarihli haber bülteninde açıklanan dış ticaret verilerinde, 2017 yılı Şubat ayına göre ihracat artışının %9 ancak ithalat artışının %19.7 olduğu belirtiliyor. Öte yandan Avrupa Birliği'ne olan ihracatımızın, tüm ihracatımızdan aldığı payın, yine geçen yılın Şubat ayına kıyasla %45.7’den %51.9’a yükselmiş olması, euro değerinin Türk Lirası karşısında kazandığı değerin getirisini vurguluyor.
İthal edilen ürünlerin Türkiye içerisinde üretilmesi çabaları desteklenmesi gereken çabalar.
Ancak her şeyi üretmenin de mümkün olamayabileceği bir kenara, üretebilsek bile bu üretimin ekonomik olmayabileceğini de akılda tutmak gerek. Bilineni tekrar etmek olsa da yine söyleyelim, kaynakları kısıtlı amma gelişmişlik sıralarında önde giden ülkeler her şeyi kendimiz yapalım çabasında değiller. Akılcı ve çok ciddi planlama ile üretim yaptıkları bir gerçek olmalı ki ihraç ürünlerinin birim fiyatları dikkat çekici seviyelerde yukarılarda seyrediyor.
Ancak akılda tutulması gereken çok önemli bir şey daha var. Yaptığımız bir çalışmada ihracatta önde giden ilk 15 ülkeyi, tüm ürünler ve gıda ihracatı açısından incelediğimizde gördüğümüz tablo bize, tüm ürünler listesinde yer alan 15 ülkenin sekizinin, en büyük gıda ihracatçısı 15 ülke arasında yer aldığını gösterdi. Bu da bize “Sanayi ürünü ve katma değer" peşinde koştururken, gıda işini kulak arkası etmemek ve unutmamak gerektiğini hatırlatıyor.
İhraç ürünlerimizin arasındaki yüksek katma değerli ve birim fiyatı yüksek ürünlerin ihracat miktarlarını arttırarak bugünkü artışları yakalayabildiysek ne mutlu bize.