Referandum propaganda dönemi söylemini terk ederek yola devam şart...
Referandum oylaması gerçekleşti sonuç belli oldu. Artık referandum propaganda döneminin sert ve ayrıştırıcı söylemi terk edilmelidir. İç ve dış sorunlarımız ülkemizin sorunlarıdır. Ve çözümü iktidarıyla muhalefetiyle bütün toplum kesimlerinin katılımıyla doğru olarak ortaya konulabilir. Bunun için referandum propaganda dönemi söylemi terk edilmelidir.....
Referandum propaganda döneminin başlangıcında evet/hayır cephesinin sözcüleri birbirlerine karşı ötekileştirmeden makul bir söylemle propagandalarını yürütüyorlardı. 16 Nisan yaklaştıkça söylemler sertleşti. Ötekileştirici üslup öne çıktı, empati kayboldu. Buna rağmen pazar günü ülkede birkaç küçük olay dışında, demokrasi havasına uygun bir referandum gerçekleşti...
Artık, referandum sonuçlandığına göre evetçilerin de hayırcıların da referandum propaganda dönemindeki ayrıştırıcı dili kenara itip, birleştirici, sorunlara çözüm önerici bir söylemi geliştirmeleri gerekir.
Bunun için tarafların yapması gereken karşı tarafa empati duymalarıdır. Ülkemizin sorunlarının ortak olduğu, işbirliği içersinde çözüleceği gerçeğinin unutulmamasıdır. Referandum propaganda dönemi ve o dönemde söylenenler geride kalmıştır. Şimdi toplumumuzun önüne yeni bir beyaz sayfa açılmaktadır.
Ve toplumumuzun önünde çözüm bekleyen birçok sorun vardır. Bunların çözümü için ise beraberliğe, toplumsal dayanışmaya ihtiyacımız vardır. Sorunların çözümü için toplumun farklı kesimleri kendi çözüm önerilerini ortaya koymaktadırlar.
Ülke yönetiminde yer alanlara düşen görev, bu yapılan önerileri, söyleyen gruplara bağlı olarak dışlamadan ele alarak faydalanmaktır. Onun için referandum propaganda dönemindeki ayrıştırıcı, ötekileştirici üslup bir an önce terk edilmelidir. Toplum kesimleri hepimizin aynı gemide olduğunu bilerek, birbirlerine empati ile yaklaşmalıdır.
Yaşadığımız iç ve dış sorunların hepimizin, ülkemizin sorunu olduğunu bilerek, birlikte çözüm arayışlarının önemine ve faydasına inanarak hareket etmemiz gerekir.
Sorunlar ne yalnız başına muhalefetin, ne yalnız başına iktidarın sorunlarıdır. Ülkenin, hepimizin sorunlarıdır. O nedenle de çözümleri için ortaklık gerekir. İktidarıyla muhalefetiyle, toplumun bütün kesimlerinin sorunlarının çözümü için önerilerini açıklıkla dile getirmelerine, birlikte bulunan çözüm önerilerine ihtiyaç vardır. Bu da ancak toplumsal birliktelik ve toplum içerisindeki grupların birbirlerine empati duymasıyla mümkün olacaktır. Bugün ihtiyacımız olan da budur...