Referandum öncesi piyasalar bekleyişte...
Yeşim İpek / Yatırım Finansman
Global piyasalarda büyümeye yönelik endişelerin arttığı bir haftayı geride bıraktık. ABD Merkez Bankası'nın büyümeye yönelik kaygıları, işsizliğin sorun olarak devam etmesi, ülkenin ikinci bir resesyona girme ihtimalini tekrar gündeme getirdi. Başta ABD borsaları olmak üzere Japonya ve Avrupa borsaları geçen haftayı yüzde 1 ile yüzde 5 arasında değer kaybederek tamamladılar. Euro/Dolar paritesi haftayı yüzde 3.97 kayıpla tamamlarken bu hareket Dolar / TRL paritesine de yansıdı ve Dolar Türk lirası karşısında 1.49' dan 1.52' ye yükseldi. Altın ons fiyatı ise 1.215 doların üzerine çıktı.
Yurtdışından gelen olumsuz haberler ve yurtiçinde de mali kuralın Ekim ayından daha sonraki bir tarihe ertelenmesi ile ilgili ayrıntılar, Sanayi Bakanı Sn. Nihat Ergün'ün 2011 yılına ait bütçenin mali kurala uygun olarak yapılmayacağı yönündeki yorumları, derecelendirme kuruluşları tarafından olumsuz karşılandı. Ertelemenin mali politikanın gevşeyebileceği endişesi yaratmasının da etkisi ile İMKB haftayı yüzde 2.2 oranında gerileyerek kapattı. Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmelerinden biri de faizlerdeki düşüş oldu. Önceki haftayı yüzde 8.40'dan tamamlayan bileşik faiz yüzde 8.25'e düştü.
Bu hafta yurtiçinde, 16.45 milyar TL. Piyasaya, 1.6 milyar TL. Kamuya olmak üzere, toplam 18.04 milyar TL.'lik iç borç geri ödemesi yapacak olması nedeniyle, hazine ihaleleri takip edilecek. En önemli gelişme ise Merkez Bankası'nın faiz kararı olacak. Değişiklik beklenmemesine rağmen sonrasında yapılacak açıklamalar enflasyon beklentileri ve para politikası açısından dikkatle izlenecek. Yurtdışı verilerde ise, ABD'de konut verileri, haftalık işsizlik başvuruları, Euro bölgesi sanayi üretimi ve Avrupa enflasyon verileri takip edilecek.
Yurtiçindeki gündem ise, 12 Eylül'de yapılacak olan Anayasa Referandumu. Çıkacak sonucun, siyaseti ve piyasaları nasıl etkileyeceği üzerine yapılacak spekülasyonlar yönü etkileyecektir. Şimdilik piyasaların referandumda Anayasa değişikliklerinin onaylanacağı beklentisini fiyatladıklarını söyleyebiliriz.
Gelişmeler yatırımcıların riske karşı hassasiyetinin arttığı bir döneme girildiğini göstermekte. Yatırımcılar şimdilik yoğun ve stresli gündem öncesinde karlarını realize etmek amacı ile portföylerindeki dağılımı değiştirmekteler. Bu süreçte riskli yatırımlara yönelmek yerine fırsatları değerlendirmek amacıyla nakitte kalmayı tercih edebilirler. Bu süreçte alternatif yatırım aracı olarak Euro/Dolar arasındaki arbitraj fırsatları ve döviz piyasaları da yakından takip edilecektir. Mevcut koşullarda TL varlıklar da yatırımcılar için cazibesini korumaya devam edecektir.