Referandum kampanyası güncel olaylar üstünde örtü olmamalı...
Ülkemizde bazı dönemlerde seçim tartışmaları gibi gündemin birinci maddesine oturan konular/ olaylar güncel diğer olayların üzerine örtü olur. Güncel birçok olayın gündemde geriye itilmesine, yeterince tartışılmamasına yol açar. Bu dönemde de referandum kampanyası yine böyle güncel olaylar üstüne bir örtü olarak örtülmüş durumda...
Son dönemde gündemimizde olması gereken makro ekonomik konular yüzde 12.7 seviyesindeki işsizlik, yüzde 8 üzerindeki enflasyon ve yüzde 3 seviyesindeki büyümenin yarattığı sorunlara değinildi, ama tartışma gündeminde yeterince yer bulamadı. Aynı şekilde bütçe dengesi ve hazine borçlanmaları da güncel tartışma ortamında ön sırada yer bulamadı.
Son dönemde birbiri ardından yapısal ve konjonktürel düzenlemeler konularında açıklamalar yapıldı, onlar da güncel olarak yeterince tartışılmadı. Süper teşvik, cazibe merkezleri, esnafa faizsiz kredi, istihdam destekleri, Eximbank’ın artan ihracatçı desteği, gençlere destekler, KGF destekli 250 milyarlık otomatik kredi programı da referandum tartışmaları örtüsünün altında kaldı/kalıyor. İç siyasette HDP eş başkanları ve milletvekillerinin hapse atılmaları, artan gazeteci tutuklamaları, MHP’nin muhalifleri ile olan durumu gündemde yeterince ön plana çıkamadan referandum kampanyasının ardında kaldı. Birbiri ardında gündeme gelen 15 Temmuz ve FETÖ davalarıyla ilgili yargılamalar da birkaç cümle ve birkaç sayı ile haberleştirilerek, referandum kampayalarının arkasında kaldı.
Dış siyasette, Almanya ve Hollanda ile ilişkiler referandum malzemesi olarak kullanılırken, AB’den uzaklaşma, Suriye ve Irak gelişmeleri, El Bab şehitleri, derecelendirme kurumlarının notumuzu yatırım yapılamaz seviyeye indirilmesi de olması gereken değerde gündemde yerini alıp tartışılamadı. Son dönemde gündemde ön sırada yer alması gerekirken, referandum kampanyasının gerisinde kalan daha birçok konudan söz edebiliriz. Ama yukarıda belirttiklerimiz bile, referandum kampanyasının güncel olaylar üzerine bir örtü gibi örtüldüğünü gösterir. Bu konular, 16 Nisan referandumu sonrası gündemimize birbiri ardından tekrar gelecektir. O dönemde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in söylediği gibi not indiren Moody’s’e en büyük cevap olarak gündemin ilk sırasına yapısal reformları almamız gerekir. Referandum tartışmaları örtüsünün 16 Nisan’da ortadan kalkması sonrasında yukarıda sözünü ettiğim güncel sorunlarımızı ve yapısal reformları ele almalıyız.