Reel tüketimdeki artış her geçen ay yavaşlıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Tüketim eğilimini ölçmede en öncü göstergelerin başında, Merkez Bankası danışmanlarından Ercan Türkan’ın her ay hazırlamakta olduğu “ercan türkan tüketim endeksi-ette” geliyor. Ercan Türkan bu çalışmada kredi kartı ve banka kartıyla yapılan tüm harcamaları esas alıyor. Türkan ayrıca, kredi kartı kullanılmadan yapılan harcamalarla oluşan tabloyu görebilmek için taşıt dahil endeks hesaplıyor. 

Ercan Türkan, söz konusu endeksin eylül ayındaki gerçekleşmesini açıkladı. Nominal değişimler üzerinde fazla durmak istemiyoruz; çünkü bu oranlar fiyat hareketlerinden etkileniyor. Dolayısıyla reel duruma bakmakta yarar var. Ayrıca, değerlendirmeyi aynı dönemleri kıyaslayarak, yani bir önceki aya ya da döneme göre değil de, bir önceki yıla göre yapmak gerekiyor.

Bu özet bilgiyi aktardıktan sonra eylülde nasıl bir tablo oluştu, ona bakalım…

Tüketimde yavaşlama belirginleşiyor  

Ercan Türkan’ın oluşturduğu ette’ye göre, eylül ayındaki taşıt hariç tüketim, geçen yılın aynı ayına göre reel olarak yalnızca yüzde 0.2 arttı. Yıllık tüketim artışı, zaten son üç aydır bindeli düzeylerde seyrediyor. Tüketim değişimi temmuzda yüzde 0.4’tü, ağustos ve eylülde de yüzde 0.2 oldu.

Haziranda ise tüketim reel olarak gerilemişti. Söz konusu ayda gerçekleşen tüketim, geçen yılın aynı ayına göre reel olarak yüzde 3.6 azalmıştı.

Taşıt dahil tüketim endeksinde de benzer bir eğilim var. Haziran, tüketimin yüzde 2.3 gerilediği bir aydı. Eylüldeki tüketim artışı da yüzde 0.7’de kaldı ve hazirandan sonraki en olumsuz tablo ortaya çıkmış oldu.

Yıllık ortalama gidişat

Şimdiye kadar aktardığımız oranlar aylık endekslerin bir önceki yılın aynı ayıyla kıyaslamasını gösteriyor. Her ne kadar aynı aylar kıyaslanıyorsa da içinde bulunulan koşullara göre tüketimin artması ya da azalması söz konusu olabiliyor. Örneğin hazirandaki tüketim gerilemesi, FED’den gelen açıklamalarla dövizin yükselmesinin yarattığı tedirginliğe ve Gezi eylemlerine bağlanıyor.

Dolayısıyla tüketim eğilimindeki değişimi daha geniş açıdan görebilmek için yıllık ortalama gidişata bakmakta yarar var. Bu oran, son bir yıldaki endeksle, önceki bir yıldaki endeksin kıyaslanması yoluyla bulunuyor. Örneğin eylül ayındaki oran; eylülden geriye doğru bir yılın endeksiyle, önceki bir yılın endeksi kıyaslanarak hesaplanıyor. Bu sayede de, bu hesaplama genel gidişatı çok sağlıklı bir şekilde ortaya koyuyor.

Taşıt hariç ette, ocak ve şubat aylarında yıllık bazda reel tüketim artışının yüzde 4.9 olduğunu gösteriyordu. Yıllık tüketim değişimi düzenli bir şekilde azaldı ve nihayet eylülde yüzde 1.9’a indi. Geçen yılın eylülündeki yıllık tüketim değişi yüzde 5.3, 2011’in eylülündeki yıllık tüketim değişimi yüzde 6.2 düzeyinde bulunuyordu. 

Taşıt dahil ette’de de benzer bir tablo var. Bu yıl en yüksek tüketim artışı yüzde 4.2 ile nisanda oluşmuştu, daha sonra gerileme başladı ve eylülde yüzde 2.3’e inildi. Taşıt dahil ette, yıllık bazda geçen yıl eylülde bir önceki yıla göre yüzde 3.8, 2011’de ise 2010’a göre yüzde 9.1 oranında artış göstermişti.

Tablo çok açık. Tüketimde bir canlanma yok; hatta geçen aylarla kıyaslandığında artış hızında belirgin bir yavaşlama var. Bu eğilim ister istemez üretime de yansıyacak demektir. Oradan da milli gelire…  

tablo-012.jpg
 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar