Reel sektörün güveni yedi yıldır aynı düzeyde

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Reel sektör ekonomiye güven duyuyor mu, duymuyor mu? Nasıl ölçeceğiz bunu? Biraz da alışkanlık gibi algıladığımız yakınmalar bir yana, bilimsel bir veri var mı bu konuda? Neyse ki var, hem de ekonominin en güvenilir kurumlarından biri yapıyor bu ölçümü; Merkez Bankası.

İşte Merkez Bankası’nın her ay gerçekleştirdiği reel kesim güven endeksi de sektör temsilcilerinin hemen her platformda dile getirdikleri yakınmalarının resmi belgeye dökülmüş halini gösteriyor. Reel kesim ekonomiye “eh işte” denilebilecek düzeyde bir güven duyuyor. Çok dramatik bir şekilde kötüye gidiş yok, ama öyle yıldan yıla belirgin bir iyileşme gösteren güven artışı da yok.

Merkez Bankası’nın önceki gün açıkladığı verilere göre reel kesim güven endeksi eylül ayında 108.5 düzeyinde gerçekleşti. Bu düzey, tek başına fazla bir anlam ifade etmez elbette. Kıyaslama yapmak gerek. Örneğin ağustosa göre önemli bir değişim yok, ağustostaki reel kesim güven endeksi de 107.5 düzeyinde bulunuyordu; yani 1 puanlık bir artış var.

Reel kesimin güveni eylülde ağustosa göre bir miktar artmış artmasına ama, mayıs, haziran ve temmuz aylarında 112’nin üstünde gerçekleşen düzeye göre de belirgin bir yavaşlama söz konusu.

Haydi yıl içindeki iniş ve çıkışları da bir tarafa bırakalım ve daha uzun dönemde nasıl bir gerçekleşme olduğuna ve eylülde bu uzun dönem ortalamasına göre nerede bulunduğumuza bakalım.

Yedi yıldır adeta aynı

Merkez Bankası, reel kesim güven endeksinin Ocak 2007-Eylül 2013 dönemindeki en büyük ve en küçük değerleriyle aritmetik ortalamasını da açıkladı. Buna göre, reel kesim güven endeksi, yedi yıla yaklaşan dönemde en yüksek değere 121.2’lik düzeyle ulaşmış. En düşük değer ise 52 olmuş.

Yedi yıla yaklaşan bu dönemin (altı yıl, dokuz ay) aritmetik ortalaması 103.3. Yani, eylül ayındaki reel kesim güven endeksi, yaklaşık yedi yıllık dönem ortalamasının yalnızca 5.2 puan üstünde.

Küçük esnaf “İşler pek iyi gitmiyor, piyasada para yok, siftahsız kapatıyoruz” diye yakınıyor ya; işadamları genel ekonomik tablodan yakınarak gidişatı iyi görmediklerini söylüyor ve yatırımdan kaçındıklarını dile getiriyorlar ya, işte yedi yılın ortalamasıyla eylül ayı arasında yalnızca 5.2 puanlık fark olması bu yakınmanın rakamsal görünümü. Bu rakamsal görünümü bize sunan da Merkez Bankası.

Kur artışı pek işe yaramamış

Reel kesim güven endeksinin detayı, son dönemde yaşanan kur artışının ihracatçının beklentileri üzerinde olumlu bir etkide bulunup bulunmadığını görmek için de önemli ipuçları veriyor. Reel kesime yöneltilen sorulardan biri gelecek üç aydaki ihracat sipariş beklentisinin ne olduğu. Bu soruya verilen yanıtı aktarmadan önce, döviz kurlarının son dönemde nasıl seyrettiğini hatırlatalım.

Temmuz ayı ortalamasında 1.93 olan dolar, ağustos ortalamasında 1.95’e çıktı, eylülün bugüne kadar olan dönemindeki ortalama ise 2.02. Aynı sırayla euro 2.52, 2.60 ve 2.68 oldu.

İhracatçılar, kur artışının tek başına ihracatın artmasını sağlamayacağını, hele hele dalgalanmanın ihracata çok zarar verebileceğini vurguluyorlardı.

Merkez Bankası’nın reel kesim güven endeksinde yöneltilen “gelecek üç aydaki ihracat siparişi beklentisi” sorusuna verilen yanıtlar, ihracatın artacağını bekleyenlerin oranının eylülde, ağustos ve temmuzdan yüksek olduğunu, ancak haziran düzeyine bile çıkmadığını gösterdi. Bu yılın şubat-haziran döneminde ihracatın artacağını söyleyenlerin oranı, temmuz, ağustos ve eylülden daha fazlaydı.

“İhracat siparişi artacak ve azalacak” diyenlerin farkını gösteren denge değeri eylülde 24.2 oldu. Bu değer haziran, temmuz ve ağustosa göre arttı artmasına ama, hala şubat-mayıs dönemindeki denge değerinin altında bulunulduğu dikkate alınmalı.     

11111.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar