Reel sektörün güveni iki yılın dip noktasında

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası'nın belirlemelerine göre, reel sektörün güveni 2009 yılının aralık ayından bu yana olan iki yıllık dönemin en düşük düzeyine indi. 2009'un aralık ayında 92.1 düzeyinde bulunan ve daha sonra 100'ün üstüne çıkan endeks, bu yılın aralık ayına gelinceye kadar hep 100'ün üstünde seyretti. Reel kesim güven endeksinde bu aralıktaki gerçekleşme ise 97.2 oldu.

Daha geçen yılın mayıs ayında 117.2 ile son dönemlerin en yüksek düzeyinde oluşan reel kesim güven endeksi, kasımdaki 102.3'ten sonra hızlı bir düşüşle ne oldu da aralıkta 97.2'ye indi? Detaylara bakalım…

Reel kesim güven endeksi, işyerlerinin sekiz konuda verdikleri yanıtlarla oluşturuluyor. Aralık ayında kasıma göre bu sekiz konudan yalnızca birinde iyileşme gözlendi, yedi konuda ise işletmeler daha karamsar bir tablo çizdi.

Mevcut duruma ilişkin toplam sipariş miktarında bir azalma var. Gelecek üç aya ilişkin üretim hacminin, yine gelecek üç aya ilişkin üretim hacminin gerileyeceği de belirtiliyor. İşletmeler, yine gelecek üç ayda daha az istihdam yaratabileceklerini ifade ediyorlar. Son üç ayda alınan toplam sipariş miktarı da azalmış durumda, gelecek üç ay için alınan ihracat sipariş miktarı da.

İşletmeler, genel gidişatı da iyi görmüyor. "Sanayi dalınızdaki genel gidişatı konusunda bir ay öncesine kıyasla görüşünüz nedir" sorusuna sanayicilerin yüzde 73.4'ü "aynı" yanıtını verirken, yüzde 11.2'lik grup daha iyimser, yüzde 15.4'lük grup ise daha kötümser olduğunu belirtiyor. Böylece iyimserler kötümserleri geride bırakmış oluyor.

Mamul mal stok miktarında da bir artış olduğu dikkati çekiyor. Stoktaki artış, doğal olarak, endeksi olumsuz etkileyen bir faktör olarak dikkate alınır.

Reel kesim güven endeksini oluşturan sekiz başlık içinde tek olumlu gelişme ise sabit sermaye yatırım harcamasında gözlenen artış. İşletmeler, aralık ayında kasıma göre daha fazla sabit sermaye harcaması yapacaklarını belirtiliyorlar.

2012 enflasyonu yüzde 9.7

Merkez Bankası'nın reel kesim güven endeksine ilişkin çalışmasına katılan işletmeler, 2012 yılında üretici fiyatlarının yüzde 9.7 artacağı tahmininde bulundu. Kasım ayı anketinde dile getirilen bir yıl sonrasının enflasyonu yüzde 9.2 idi.

Bu arada işletmelerin faiz beklentisinde çok hızlı bir artış olduğu dikkati çekiyor. Aslında "Gelecek üç aylık dönemde kısa vadeli Türk Lirası faiz oranlarına ilişkin beklentiniz nedir" sorusuna verilen yanıtlar aydan aya çok büyük dalgalanma gösteriyor. Anketi oluşturan sorulara "artacak, aynı kalacak ve azalacak" yanıtları veriliyor. İşte "artacak ve azalacak" diyenlerin farkı da denge rakamını veriyor.

Buna göre, kısa vadeli TL faiz oranlarına ilişkin beklentiyle ilgili artacak-azalacak diyenlerin farkı temmuz ayında yüzde 42.6 düzeyinde bulunuyordu. Reel sektör, öylesine hızlı bir tutum değişikliği takındı ki, gelecek üç ayda kısa vadeli TL faiz oranlarının artacağını dile getirenlerin oranı (artacak-azalacak diyenlerin farkı) eylülde yüzde 18.1'e indi.

Daha sonraki aylarda bu denge oranı yeniden artmaya başladı. Oran, ekimde yüzde 26'ya, kasımda yüzde 37.3'e ve son olarak aralıkta yüzde 39'a yükseldi.

Türkiye ekonomisi temmuzdan eylüle şahlanmadı, kredi faizlerinin seyrine ilişkin tutumun böylesine iyiye gitmesini gerektiren bir durum gözlenmedi. Aynı şekilde, eylülden bu yana da denge oranının yüzde 18'den yüzde 39'a yükselmesine yol açacak derecede bir olumsuzluk yaşanmadı. Peki, tablo böyleyken, bu oranlar ne, derseniz, bizim verebileceğimiz bir yanıt yok!

Bu tür tablolar, biraz da bu ve benzer çalışmalara katılımcıların kimi zaman çok ciddi yaklaşmadıklarının bir göstergesi olarak da yorumlanmıyor değil.

Türkiye'nin Ekonomik Göstergeleri tablosunu görüntülemek için tıklayınız

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar