Reel sektör krize, finans krizinden önce girdi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

TÜİK'in dün açıkladığı ağustos ayına ilişkin sanayi üretimi verilerine bakınca "eyvah" dememek mümkün değil. Sanayi üretimi, ağustosta geçen yıla göre yüzde 4 geriledi. Bu oran, 2006'nın ocak ayındaki yüzde 5.2'den sonra kaydedilen ikinci ve en büyük gerileme. Bu dönemde bir de geçen yılın aralık ayında yüzde 1'lik gerileme ortaya çıkmış, diğer aylarda ise sanayi üretimi hep bir önceki yılın aynı ayının üstünde seyretmişti. Bu yıl ağustosta yüzde 4 gerileyen sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayında ise bir önceki yıla göre yüzde 6.3 artış göstermişti.

Ağustostaki gerilemeye "eyvah" diye yaklaşmalı, çünkü dünyayı cendereye alan ve çok kısa sürede finans kesiminden reel sektöre sıçrayan krizin etkisi tabii ki ağustos rakamlarında yok. Dolayısıyla, özellikle ekimden itibaren krizin etkisiyle birlikte sanayi üretiminde gerilemenin iyice derinleştiğini göreceğiz. Bunun resmi rakamlara yansıması ise ancak aralık ayında olacak.

Eylül ve ekim aylarına yayılan uzun süreli bir tatil yaşadık. Bir haftayı aşan tatilin etkisiyle bu aylarda üretim zaten biraz sekteye uğrayacak. Ama asıl etki tabii ki krizden gelecek. Üstelik, ağustosta yüzde 4 olan sanayi üretimi gerilemesine karşılık, imalat sanayi üretimindeki gerileme yüzde 5.7'ye ulaşmış durumda. Kriz de imalat sanayi üretimini daha fazla etkileyecek, bu kaçınılmaz. Hatta, ilk etkileri otomotiv sanayinde bir süre önce üretime ara verilmesi biçiminde gördük.

Sanayi üretiminde ilk sekiz ayın artışı, ağustostaki gerilemenin de etkisiyle yüzde 3.6'ya indi. Geçen yılın sekiz ayında yüzde 5.8 üretim artışı gerçekleşmişti. İmalat sanayinde ise geçen yıl sekiz ayda yüzde 5.1 olan üretim artışı, bu yıl yüzde 3'te kaldı.

Yeniden ağustos rakamlarına dönersek. İmalat sanayinin alt sektörlerinde üretimin yüzde 50'den fazla düştüğü alanlar bile var. Büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri imalatı ağustosta geçen yılın yüzde 57 altında kaldı. Ancak bu gerilemede, geçen yılki üretim düzeyinin çok yüksek olması (bir önceki yıla göre yüzde 70 artış) önemli bir etken. Ağustosta tekstil ürünleri imalatında yüzde 21, giyim eşyasında yüzde 13, metal eşya sanayi üretiminde yüzde 10, otomotiv sanayi üretiminde yüzde 9 üretim azalması oldu.

İmalat sanayinin önemli alt kalemlerinden ana metal sanayinde, yüzde 1.9 da olsa üretim artışı sağlandı. Tütün ürünleri imalatında yüzde 2.7, kağıt ve kağıt ürünleri imalatında yüzde 4.6 düzeyinde artış gerçekleşti.

Dolara yüzde 15 faiz veren banka hangisi?

Tarih 16 Eylül 2008. Bir ya da birkaç banka, dolar cinsi mevduata tüm vadeler için; yani bir, üç ve altı ay ile bir yıl vade için yıllık bazda en fazla yüzde 1.5 faiz veriyor. Bir ya da birkaç banka ise dolara yine tüm vadeler için aynı olmak üzere yıllık bazda yüzde 8.75 faiz uyguluyor. Çoğu bankanın faizi ise belli ki yüzde 1.5 ile yüzde 8.75 arasında.

Tarih 17 Eylül 2008. Yüzde 1.5 faiz uygulaması devam ediyor. Ama, öyle anlaşılıyor ki bir bankanın dolara fena halde ihtiyacı var. Çünkü 16 Eylül'de yüzde 8.75 olan en yüksek faiz, 17 Eylül'de yüzde 15'e çıkarılmış. Faiz, neredeyse ikiye katlanmış.

Şimdi bankacılık çevrelerinde, bu bankanın hangisi olduğu merak ediliyor. Ve biliniyor ki, faiz yarışı pek hayra alamet değil.

Aynı tarihler itibariyle euro faizindeki artış ise çok daha ılımlı. Euro için 16 Eylül'de tüm vadelere yüzde 1.5 ile yüzde 9 arasında faiz uygulanıyordu. En düşük faizi uygulayan bankaların yüzde 1.5'i değişmedi, yüzde 9 olan oran ise 17 Eylül'de yalnızca yüzde 10'a çıktı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar