Reel kur nisanda neredeyse 6 yılın artış rekorunu kırdı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Öncelikle reel efektif döviz kuru endeksinin nasıl hesaplandığını özet olarak bir kez daha hatırlamakta yarar var. Merkez Bankası, TL ve ticaret yaptığımız ülkelerin döviz kurlarını karşılaştırıyor. Karşılaştırma nominal kurlar üzerinden yapılıyor. Sonra, hem Türkiye’deki, hem ilgili ülkedeki enflasyon dikkate alınıyor ve reel efektif döviz kuru ortaya çıkıyor. Hesaplamada çok sayıda döviz dikkate alınıyor kuşkusuz, ama ticarette kullandığımız iki ana döviz olan dolar ve euronun seyri, bir anlamda tüm dövizlerin ortalamasını veriyor. Reel efektif döviz kurunun artması, TL’nin reel olarak değer kazandığını, yani dövizin gerilediğini gösteriyor. Reel kur düşmüşse, bu da TL’nin değer kaybettiğine işaret ediyor.

Peki, reel efektif döviz kurunu aşağı ya da yukarı yönlü hareket hangi etkenler hareket ettiriyor?
Birincisi; varsayalım ki TL nominal olarak aynı düzeyde kaldı. Bu durumda, eğer o ay Türkiye’de enflasyon yaşanmışsa, dolar üzerinden hesaplama yapıyorsak ABD’de ise enflasyon sıfır ise, TL’nin Türkiye’deki enflasyon kadar değer yitirmesi gerekirdi. Enflasyon olduğu halde değer kaybı söz konusu değilse, bu sonuç olarak TL’nin reel değerlenmesi anlamına gelecektir.

İkincisi; yüksek bir enflasyon olduğu halde, üstüne üstlük değer yitirmek bir yana TL bir de değer kazanmışsa, reel değerlenme daha da artacaktır. 

İşte nisanda yaşanan da budur. Nisan ayında TL hem önemli ölçüde değer kazanmış, hem de yüksek sayılabilecek bir enflasyon söz konusu olmuştur. Sonuçta da ortaya reel efektif döviz kurunda rekor düzeyde bir artış çıkmıştır.

6 yılın rekor artışı 

Mart ayında 2.6418 ile şimdiye kadarki en yüksek düzeye ulaşan 0.5 dolar ve 0.5 eurodan oluşan döviz sepeti, nisanda yüzde 4’ten fazla gerileyerek 2.5328’e indi. Oysa, nisanda yüzde 1.34 gibi yüksek bir fiyat artışı vardı. Normal koşullarda, TL’nin de enflasyon paralelinde hareket etmesi, enflasyonla bire bir aynı oranda olmasa bile değer yitirmesi gerekirdi. Oysa tam tersi oldu. Yüksek bir enflasyon yaşanan nisanda, TL değer yitirmek bir yana kayda değer bir düzeyde değer kazandı.
İşte bu da reel efektif döviz kurunda 2008 yılının ağustos ayından sonraki dönemin aylık bazda en yüksek artışının yaşanmasıyla sonuçlandı. 

Reel efektif döviz kuru endeksi, mart ayındaki 102.25’lik düzeyden nisandaki 107.94’lük düzeye çıkarken yüzde 5.57 arttı. Bu oran, biraz önce de belirttik, 2008’in ağustosundan bu yana kaydedilen en yüksek aylık artışa işaret ediyor. Reel efektif döviz kuru endeksi, Ağustos 2008’de yüzde 6.75 artmıştı. Hem zaten söz konusu aydaki bu artış, 2003 yılından bu yana hesaplanmakta olan reel efektif döviz kuru endeksinin bir ayda gösterdiği en yüksek artış konumunda. Yani Ağustos 2008, artış rekorunu elinde bulunduruyor.

Reel efektif döviz kuru endeksi ikinci en yüksek artışı yüzde 6.04 ile 2003’ün mayıs ayında, üçüncü en yüksek artışı yüzde 5.94 ile 2008’in mayıs ayında göstermişti. Bu yılın nisan ayında kaydedilen yüzde 5.57’lik artış da, reel efektif döviz kuru endeksinin hesaplandığı 11 yıl 4 ayın, yani 135 ayın (Ocak 2003’te değişim olmadığı için 135 ay) en yüksek dördüncü artışına işaret ediyor.  

Artış bu hızda sürmez

Aylık ortalama dolar kuru martta 2.2178’di, nisanda 2.1275’e indi. Aynı şekilde martta 3.0658 düzeyinde bulunan euro, nisanda 2.9382’ye geriledi. Görüldüğü gibi marttan nisana geçişte hızlı bir düşüş söz konusuydu. Oysa mayısta nisana göre böyle hızlı bir gerileme görmüyoruz. 

Mayısın ilk haftasındaki ortalama kur dolar için 2.1031, euro için 2.9172 düzeyinde ve nisan ortalamasının çok az altında. Dolayısıyla en azından şimdiki gidişata göre mayısta TL’nin çok değer kazanmayacağını, reel efektif döviz kurunun da nisandaki kadar artmayacağını söyleyebiliriz.
 

111-009.jpg

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar