Reel kur endeksi 121’i aşarsa son 2 yılın en yüksek düzeyine çıkacak

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Merkez Bankası, reel efektif döviz kurunun nisan ayı gerçekleşmesini bugün açıklayacak. Nisan endeksine, diğer aylara göre biraz farklı bir anlam yüklendiği açık. Reel efektif döviz kuru endeksinin nisanda 120 sınırını aştığı tahmin ediliyor. Ama bu sınırın ne kadar üstüne çıkıldığı doğaldır ki bilinemiyor.

Reel efektif döviz kuru endeksinin 120’nin üstüne son iki yılda, hatta 2011’in ocak ayından bu yana, yani son 26 ayda yalnızca bir kez çıktığı dikkate alınırsa, bu düzey bir anlamda kritik eşik olarak görülüyor.

Reel efektif döviz kuru çok sayıda paraya göre hesaplanıyor ve Türkiye ile karşı ülkelerdeki enflasyon da dikkate alınıyor. Nisan ayı ortalaması itibariyle dolar ve euronun mart ortalamasına göre nominal olarak bile değer kaybetmesi, nisanda Türk Lirası’nın değerlendiğini çok açık bir şekilde gösteriyor.

121 aşılır mı?

Reel kur endeksi geçici verilere göre ocakta 120.58, şubatta 119.75, martta ise 119.95 düzeyinde gerçekleşti. Bugünkü açıklamada, daha önce geçici kaydıyla ilan edilen bu rakamların değiştiğini görebiliriz. Değişiklik olmayacağını varsayarsak, zaten marttaki 119.95 ile 120 sınırına gelinmiş durumda. Dolayısıyla TL’nin dolar ve euroya karşı değerlenmiş olması, reel kur endeksinin nisanda 120’yi aşacağının en güçlü işareti konumunda.

Reel kur endeksi nisanda 120’yi aşmaya aşacak da, merak edilen hangi düzeye çıkılacağı. Acaba pek önlem almayı gerektirmeyen 120’nin biraz üzerine mi çıkılacak, yoksa ta 2014 için sınır olarak görülen 122’ye doğru bir hareketlenme mi olacak?

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yılın ikinci enflasyon raporunu açıklamak üzere 30 Nisan’da İstanbul’da düzenlediği toplantıda reel efektif döviz kuru endeksinin 120’yi aşmasının TL’nin aşırı değerli hale geldiğini göstereceğini bir kez daha vurgulamıştı.

Ama tabii ki 120’nin üstü var, üstü var! Merkez Bankası’nı harekete geçirecek ve faizi daha da aşağı çekmeye itecek 120’nin üstü kavramından kasıt nedir, onu da yakın zamanda göreceğiz. Örneğin 120.01 de 120’nin üstü; 121 ya da 122 de…

Son iki yılın en yükseği olur 

Reel efektif döviz kuru endeksi, biraz önce de belirttik, bu yıl ocak ayında 120.58 düzeyinde gerçekleşti. Endeks, daha önce 120’nin üstüne 121.19 ile 2011 yılının ocak ayında çıkmıştı. Dolayısıyla bugün açıklanacak endeks 121’in üstüne çıktığı takdirde belki de 2011 yılının ocak ayı da aşılmış olacak. Ama herhalde 2010’un aralık ayındaki 125.72’lik düzeyin geride bırakılması söz konusu olmayacak.

Faiz operasyonu

Reel efektif döviz kuru endeksinde 120'nin üstü "aşırı değerli bölge" olarak görülüyor ve bu değerliliğin sürmesinin önlenmesi ve geri dönüş sağlanabilmesi için kısa vadeli faizlerin en etkili araç olduğu belirtiliyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı son açıklamasında bu konuda şunları söyledi:

“En etkili araç nedir; kısa vadeli faiz oranları. Kısa vadeli faiz oranlarında ölçülü bir indirim yapabiliriz, şeklinde anlatması kolay, iletişimi kolay bir yola girmiş bulunuyoruz. Orada devam edeceğiz.”

Başçı, kısa vadeli faizlerde değişikliğe gidilirse tüm faizlerde bir değişikliğin söz konusu olacağını belirtti. Bu ifade, koridorun korunacağı olarak algılandı.

122, 2014 için öngörülüyor

Reel efektif döviz kurunun, ülkeler arasındaki enflasyon ölçüm yöntemlerinin farklılığından ötürü her yıl 1.5-2.0 puan kadar artması normal karşılanıyor. Bu yüzden de 2003 yılı 100 kabul edilerek oluşturulan endeksin 2013 için 120’yi çok aşmaması kabul edilebilir bulunuyor.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2014 yılı için 122 sınırından söz etti. Ama ya bugün açıklanacak reel efektif döviz kuru endeksinde bu sınıra yaklaşırsak ne olacak? Endeksin sonraki dönemlerde illa yukarı gitmesi gerekmiyor elbette, gerileme de yaşanabilir; ne var ki, dünyadaki likidite bolluğu ve Türkiye’ye oluk oluk döviz giriyor olması, Türk parasının değer yitirmesi ve reel efektif döviz kurunun yönünü aşağı çevirmesi olasılığını zayıflatıyor.

Türkiye’ye gelen dövize ilişkin detaya girmeden iki rakam verelim. Geçen yılın ilk iki ayında finans hesabından 5.5 milyar dolarlık net giriş olmuştu. Bu yılın ilk iki ayındaki döviz girişi ise 17.4 milyar doları buldu.

Bu döviz girişi karşısında Türk Lirası yine de iyi dayanıyor desek yeridir.

Faizler daha da düşecek

Merkez Bankası gecelik borçlanma ve borç verme faizlerini daha da aşağı çekecek, bu belli. Merkez Bankası’nın borç verme faizini indirmesi, mevduat faizinin de aşağı çekilmesi sonucunu doğuracak. Hem zaten Merkez Bankası Başkanı Başçı da kısa vadeli reel faizlerin negatif seyrettiğini belirterek, negatif reel faize alışmak gerektiğini söylemedi mi…

Mevduat faizinin daha da düşmesi bankaların kaynak maliyeti açısından önemli bir avantaj kuşkusuz. Ama beklenen, faizdeki bu düşüş eğiliminin, tümüyle olmasa da belli ölçüde kredi faizine de yansıması.

reeel_kur_alaattin.jpg

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar