Reel kur 16 ayın en düşük düzeyine indi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası tarafından hesaplanan reel efektif döviz kuru endeksi temmuz ayında, 2012'nin mayıs ayından bu yana olan dönemin en düşük düzeyine geriledi. Reel kur endeksi temmuzda 114.60 olarak gerçekleşti. Söz konusu endeks, 2012 yılının mayıs ayında 114.23 olmuş, aradaki dönemde 115'in altına hiç inmemişti. Reel kur, haziran ayını ise 115.28 düzeyinden kapatmıştı.

Reel efektif döviz kuru endeksi, "Türkiye'deki fiyat düzeyinin dış ticaret yaptığımız ülkelerin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı geometrik ortalaması alınarak" hesaplanıyor. Merkez Bankası bu hesaplamayı yaparken, "Türkiye'deki enflasyonu, TL'nin ilgili ülke paralarına karşı nominal değer değişimini ve ilgili ülkelerdeki enflasyonu" dikkate alıyor.

İşte bu şekilde hesaplanan ve 2003 yılı ortalaması 100 kabul edilen TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi temmuz ayında 114.60 olarak gerçekleşti. Endeksin bir önceki aya göre gerilemiş olması, TL'nin reel olarak değer yitirdiğini gösteriyor.

Yıllık kayıp yüzde 3

Reel kur endeksi, geçen yılın temmuz ayında 118.26 düzeyinde bulunuyordu. Yani TL, reel efektif döviz kuru bazında son bir yılda yüzde 3 değer yitirmiş oldu.

Endeks, çok sayıda döviz dikkate alınarak hesaplanıyorsa da, ağırlık kuşkusuz dolar ve euroda. Temmuzdan temmuza son bir yılda TL'nin dolar ve euroya karşı değer kaybı, reel kurda ortaya çıkan kayıptan daha fazla.

TL, temmuz ortalaması bazında dolar karşısında bir yılda yüzde 6.5, euro karşısında yüzde 12 değer yitirdi. Ancak vurgulamakta yarar var; bu oranlar "TL'nin değer kaybına" ilişkin oranlar. Dolar ve euronun TL'ye karşı değer artışı oranları değil. Kuşku yok ki, iki kavram arasında çok büyük fark var.

TL son bir yılda dolara karşı yüzde 6.5, euroya karşı yüzde 12 değer yitirirken, reel efektif döviz kurunun ortaya koyduğu değer kaybının yüzde 3'te kalmasının temelde iki nedeni var.

Birincisi, TL'nin diğer dövizlere karşı olan değer kaybının daha düşük gerçekleşmiş olması.

İkincisi ise enflasyonun yalnızca Türkiye'de yaşanmıyor olduğu gerçeği. Karşı ülkelerdeki enflasyon da makasın az da olsa kapanması sonucunu doğuruyor, buna hizmet ediyor.

                           aktas070813.jpg   

TL fazla mı değer yitirdi?

2003 yılı 100 kabul edilerek oluşturulan endeksin her yıl 2 puan kadar büyümesi normal karşılanıyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da sık sık bu konuya vurgu yapmıştı. Yıllık 2 puan dolayındaki büyümenin, enflasyon ölçüm farklılıkları gibi etkenlerden kaynaklandığına dikkat çeken Başçı, bunun TL'nin reel olarak değer kazandığını göstermeyeceğini dile getirmişti.

Dolayısıyla 2003 yılından bu yana geçen 10 yılda, her yıl için 2 puanlık bir endeks artışını normal karşılıyorsak, endeksin 120 dolayında bulunması gerekirdi. Oysa endeks temmuz 114.60 düzeyine geriledi. Gerçi "Her yıl için mutlaka 2 puanlık bir büyüme normaldir" denilmedi, bu kimi dönem 1.5 puan da olur, kimi dönem 2 puanı da aşar; ortalama 2 puandan söz edildi. Ama yine de sanki reel efektif döviz kurunun temmuzda indiği 114.60, TL’nin fazla değer yitirdiğini gösteriyor gibi...

TL'deki değer kaybını hızlandıracak iki potansiyel tehlike var.

Önümüzdeki dönemde enflasyon ileri sürüldüğü gibi düşük gerçekleşirse, TL'deki reel değer kaybı daha da hızlanacaktır. Tabii ki enflasyon düşük gerçekleşirken, TL'deki nominal değişim enflasyon kadar olursa sorun yok.

Ama döviz kurlarındaki oynaklık, TL'deki nominal değişimin enflasyon düzeyinde kalmasına pek de izin vermeyecek gibi görünüyor. Zaten bu da ikinci tehlike...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar