Reçete
Evvela TAV Başkanı Sn. Sani Şener’in Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde anlattığı bir fıkra ile başlayayım yazıya ve oradan da bizim reçeteye bağlayayım isterim. Temel doktor olmuş ve memleketine gitmiş mesleğini yapmaya. Herkes tebrik ederken, onun kafası karışıkmış, zira bilirmiş ki ilk teşhisinin doğruluğu çok önemli, güven yarattı yarattı, yaratamaz ve yanlış teşhiste bulunur ise, sonrası sıkıntılı. Derken daha ilk gün Fadime yenge kapıyı çalmış ve Temel’den Dursun emicesinin hasta olması nedeniyle eve gelip ona bakmasını rica etmiş. Yapacak bir şe yok, Temel atlamış gitmiş. Bakmış Dursun emice boylu boyunca yatıyor, sormuş demiş neyin var, Dursun emice cevap vermiş, ha uşağım ishalim. Temel rahatlamış, oh demiş hastalık belli, tedavisi de kolay. Ama düşün düşün bir türlü aklına doğru ilaç ismi gelmeyince ağzından ilk sinirsel yatıştırıcı Xanax (zanaks) çıkıvermiş. Temel eve dönmüş, ancak ertesi gün huzursuz, yanlış ilaç verdiğini biliyor, atlamış Dursun emicenin evine gitmiş, ancak bakmış evde yok. Nerede olduğunu sorunca da kahvede oyun oynadığını öğrenmiş. Varmış kahveye bakmış Dursun emice gayet keyifle okey oynuyor, eğilmiş kulağına, demiş emice nasulsun. Dursun emice ne cevap verse beğenirsiniz, vallaha Temel’im b...k içerisinde yüzeyrum, ama nedense hiiiç kafama takmayrum….
Halimiz bu değil elbet, hepimiz kafaya takıyor, ve bir şeyleri daha iyiye nasıl götürürüz diye uğraşıyor, günden güne yaşam kalitemizi arttıracak pek çok iyileştirmeyi sağlıyoruz. Bu yüzdendir ki bildim bileli, ekonomimiz nasıl daha iyiye gider, Türk Lirası nasıl daha kırılgan olmaktan kurtulur, cari açık nasıl kapanır ve kişi başına düşen gelir nasıl artar konularını konuşur; çeşitli reçeteleri tartışırız. Güncel durumlara bir göz atalım, gelişmelere de değinelim. Az önce bahsettiğim için kısaca bahsetmek gerekirse geçtiğimiz hafta tamamlanan Uludağ Ekonomi Zirvesi’ni son derece keyifle takip ettik, bol oturumlu, bol katılımlı, güncel pek çok konunun konuşulduğu ve 7'ncisi yapılan zirvede umut verici mesajlar da verildi, ekonomik gerçekler ve sıkıntılara da değinildi. Ama yine tam bir reçete çıktı mı derseniz, bence hayır. Reçete mi çıkmalıydı acaba elbette o da tartışılır. Başbakan Yardımcısı Sn.Mehmet Şimşek, açılış konuşmasını olabildiğince pozitif bir havada tamamlayarak pozitif bir başlangıç yapmaya gayret etti.
Gündem hep yoğun Türkiye’de. Mesela birçok kişi, hükümetin proje bazlı destek kapsamında 128 milyar liralık teşvik belgesini kimlere verdiğini merakla bekliyor. Beklentiler son dönemde yoğunlaşan, enerji, sağlık, otomotiv ve kimya sektöründeki yatırımlar yönünde. Neden insanlar bu denli heyecanla bekliyor denilirse, onun da cevabı karışık. Ekonomiye reçete olacak ve pek çok firma da bu rahatlamadan yararlanacak diye bekleyen olduğu gibi, borsadaki kağıtları değer kazanacak, ben de bu durumdan yararlanayım diyenler de.
Çarşamba günü Sayın Başbakan açıkladı. Geçen hafta yürürlüğe giren Torba Yasa'nın haricinde, hazırlıkları devam eden 67 maddelik bir paket daha var imiş ve yakında Meclis'e sunulacakmış. Genelde bu tür torba yasalar ile gelen değişiklik veya yenilikler, bir nebze piyasaları rahatlatan ve nefes aldıran gelişmeler. Daha stratejik, daha uzun vadeli, daha kalıcı iyileştirmeler ile geçici değil, sürdürülebilir gelişmeleri elde edebiliriz, bunu unutmamak gerekir.
İyi ya o halde reçeteniz nedir dediğinizi duyar gibiyim. Haftaya, yani bir sonraki yazımda reçeteye ilişkin detaylara gireceğim. Temel’in Dursun amcaya verdiği gibi bir reçete olmaması için, en iyisi ben önümüzdeki haftaya kadar iyice bir çalışayım. Zira iyi reçetelere her daim ihtiyacımız olduğu kesin.