Ramazan’da 6 Kilo et yiyeceğiz

Mine ATAMAN
Mine ATAMAN Dünya israf atlası [email protected]

Ramazan’da gıdada fahiş fiyat olmaması için alınacak önlemleri görüşmek için bir araya gelen “Ticaret, Hazine ve Maliye, Tarım Orman Bakanları ve sektör paydaşları toplantısı son­rası ilk açıklama Et ve Süt Kurumu’ndan geldi.

“Fahiş fiyatların önüne geçmek için TİGEM iş­letmelerinde bulunan canlı kasaplık hayvanla­rın yanı sıra Ramazan ayının başına kadar 40 bin canlı hayvan ithalatı yapılacaktır. Kesim sonrası karkas etler uygun fiyattan PERDER üyesi marketlere, Tarım Kredi Kooperatifleri­ne, yemek firmalarına ve et sanayicilerine ulaş­tırılacaktır. Böylelikle her Ramazan öncesin­de sebepsiz yere yapılan fahiş fiyat artışlarının önüne geçilecektir.”

80 milyona böl/parçala, adil paylaştığımızda Ramazan’da (büyükbaş olduğunu varsayarsak) kişi başı 6,6 kilogram et düşecek. Afiyet bal şe­ker olsun.

Gıda fiyatlarının suçlusu

Aracıları/stokçuları/dış mihrakları suçla­mak işimize geliyor. Türkiye’de tarladan sofra­ya “bölgelere ve ürünlere özel maliyeti etkile­yen kalemlere” dair gerçek bir hesap maalesef yok. TÜİK ve bazı sektör kuruluşları tarla fiya­tı ve sofra fiyatını verip makas açıldı diyor, suç­lu belirsiz. Kimse, “bu yıl sıcaklık yüksek sey­retti, Almanya’da karpuz kavun tüketimi yüzde 17 düştü.

Salça ihracatına kota geldi, fabrikalar domates alamıyor, marul Afrika’dan daha ucu­za geliyor, bazı AB ülkeleri kendi çiftçisini ko­rumak için bize damping yapıyor, arz talep den­gesi bozuldu, bazı tüccarlar ahlaksız” gibi akla/ matematiğe uygun açıklamalar yapıp, “bu işler bildiğiniz gibi değil veya suçlu aslında şudur” demiyor.

Domatesin geldiği yollar zamlandı

Gıda değer zincirinde kim suçlu kimden baş­lanmalı. Domates karayolu ile mi, havadan mı/ business mi, denizden mi taşındı? Frigolu araç­la mı geldi, üstünde başında bir ambalaj var mıydı? Otoyollara/köprülere yüzde 43 zam, am­balaja/depolamaya/enerjiye onca zamdan sonra domatese ne yapsın, düşünen yok.

Birileri puslu hava seviyor

Sebze meyvelerin yüzde 30’a yakını hal ka­nalıyla satılıyor. Büyük marketler doğrudan sa­tın alma yapsa bile o ürünlerin de operasyonu tedarikçi kanalıyla yapılıyor. Ürünü tarla sahi­binden de alsanız aradaki işlemler gene aynı. Armut piş ağzıma düş yok. Kimse sürecin ger­çeklerini anlatmıyor, dalgalı deniz puslu hava birilerinin işine geliyor.

Nohutun yolculuk halleri

Haziran’da hasat edilen nohut 12 ay satılabi­lir. 12 TL’den aracı aldı, ortalama 6 ay depola­yacak, faiz yüzde 50, 6 aylık faizin karşılığı 12.5 TL. 25 lira olan nohuta aracı yüzde 15 kar koy­du. Ocu bucu derken nohutun toptancıdan çıkı­şı 35 TL oldu. Aynı nohutu seneye tekrar satın alıp satabilmesi için tüccar karını da ekleyince nohut oldu 50 TL.

Antalya seradaki marul, “ara­cı tarafından alındı/kasalandı/taşındı/ hale gir­di çıktı/ Ankara’ya geldi/hale girdi çıktı/ girişi çıkış masrafları/ yoldaki fireler /depo maliyeti derken marulun yüzde 40’ı çürüdü/ kök-sap gi­bi kısımları döküldü. Tarladaki 5 liralık doma­tes tabağa 50 liraya geldi. Suçlu kim, bul bula­bilirsen.

Yüksel Tavşan, “Ürün takip sitem kurulsun, yol kontrol noktaları oluşturulsun”

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yük­sel Tavşan, “ürün takip sistemi kurulmalı, tar­ladan sofraya arada fazladan biri var mı, süreç doğru işliyor mu her şey netlik kazanır” diyor. Tavşan, “tüm dünyada yaş sebze meyvede tar­la ile raf arasında yüzde 300 fiyat farkı normal kabul edilir. Ürünlere göre aradaki farkın yüzde 80’i zaten süreçte erir, bunun kar olduğu sanılı­yor.

Takip sistemi şeffaf bir şekilde yayınlanır­sa herkes fiyatlarla ilgili sağlıklı bilgiye erişebi­lir, kimin ne kazandığı görülür. Yetkili kurumlar da suçlu varsa cezasını verir. Aslında Türkiye’de “Hal Kayıt Sistemi” var. Yol kontrol noktaların­daki denetimler sıkılaştırılırsa sorun çözülebi­lir” diyor.

Gıda tedarik zinciri blockchain İle paylaşılsın

Bakanlık çalışanları elde defter bakkal bak­kal dolaşacağına blockchain altyapısı ve yapay zekâyla, tarladan sofraya bir bağ maydonozun bile mali yolculuğu takip edebilir.

Pahalı gıda laf kalabalığı, çözüm araştırmada

Tarım ekonomisti İbrahim Oğuz, “tarım ve gıda değer zincirinin tüm bileşenleri ile mali­yetlerinin araştırılması/takip edilmesi gerekir. Değer zinciri çok mu uzun/aracılar çok mu ka­zanıyor gibi kiliselerin aydınlığa kavuşması için bağımsız araştırma kuruluşları araştırma yap­malı, düzenli yayınlanmalı. Yoksa kısır tartış­malar bitmez” diyor.

Velhasıl, dert hanesine yazdıklarımızın çoğu başkalarına para kazandırma, cambaza bak de­meyle ilgili? Zira vatandaşa ayda 6 kilo et yedir­mek gayet kolay, yeter ki istensin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar