Rahmetli Alaton’a komünistlik sorgusu…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Son dönemde iş insanlarının kendi yazdıkları, yada bir yazara yazdırdıkları kitapların sayısı arttı. Bugün rahmetli İshak Alaton’un kitabından 1963 yılında yapılmış bir komünistlik ihbarını alıntılayarak sizlere sunacağım.

'Lüzumlu Adam İshak Alaton' kitabında İshak Alaton 1963 yılında kendisine komünistlik sorgusu yapıldığını anlatıyor. Bir sivil polis tarafından sorguya çekilen Alaton neyseki iki ay sonra verilen rapordan aklandığını öğrenmiş. O suçlamayla ilgili sorguyu kitaptan aktaralım:

“-Sen kimsin. Buraya nereden geldin, nerelere gittin?
-Ben hep buradaydım. Bir ara İsveç’e gittim.
-Ne yaptım orada?
-İşçilik yaptım, kaynak işçiliği.
-Aaa…demek işçisin.
-Evet işçiydim, şimdi fabrikatörüm. Fabrika sahibiyim. İstihdam oluşturuyorum. Bunun ne kötülüğü var…
-Kötülüğü yok, ama hakkınızda ihbar var. İşte yazıyor, kırmızıya boyamışsınız duvarları. Komünizm rengi kırmızıya.,,
-Kırmızıya boyamak suç mu, Türk bayrağının rengi kırmızı.
Polisler şu kırmızıya boyadığınız yemekhaneye bakalım, diyerek birlikte yemekhaneye inerler. Sorgu orada da şöyle sürer:
-Peki komünist değilsen neden işçilerle beraber yemek yiyorsun?
-Çünkü , yemek vaktimiz aynı zamana geliyor, biz de aynı vakitte acıkıyoruz. Yemek sıcakken yiyoruz…
-Peki neden sıraya giriyorsunuz?
-Başka türlü nasıl yemek yenir? Burada garson da yok.

Tiyatro gibi bir şey oldu ve polisler gittiler… Aradan iki ay sonra rapor yazmışlar, bu ihbarın bir gerçekliği yok diye. Biz de neticeyi alıyoruz, komünist olmadığımıza karar verilmiş…Sivil polis komünist olmadığımı raporda bildirdi. Böylece bu dertten kurtulduk…”

Uzun yıllar sonra ihbar olayı aydınlanır. Polislere ihbar mektubu yazan iş yerindeki sendika temsilcisiymiş. Emekli olduğunda helalleşmek için odasına geldiğinde, “Sizi komünizm propagandası yapıyor diye ihbar eden bendim. Çünkü işimizi elimizden aldınız.Biz sendikacıyız, bize yapacak iş bırakmadınız. İşçinin talepleri olacak, patron sorun çıkaracak. Biz, işçinin hakkını arayacağız ki işçinin nazarında gücümüz olsun. Ama siz işçinin bütün haklarını verdiniz. Böylece sendika temsilcisi olarak bizi işsiz bıraktınız. Onun için buna mecbur kaldım, sendika tasvip edince böyle bir mektupla ihbar ettik. Ama ters tepti. ”

Alaton, helalleşirken, adamın vicdan azabı çektiğini düşünüp yüzüne vurmaz, yeni hayatında huzur ve sağlık dileyerek yolcular.

Üzerinden 55 yıl geçen bu hikaye belki o alanda tekrarlanmıyor, ama birçok başka alanda yine asılsız ihbarlarla insanlar suçlanıyor. O nedenle bu eski olayla İshak Alaton’u anlatan Mehmet Gündem’in 14 baskı yapmış biyografi kitabından aktardım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar