"Varoşların sorunu, şehir vizyonuna sahip olmamaları"

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Massimiliano Fuksas, 80’li yılların başından bu yana çağdaş mimarlığın öncülerinden biri olarak değerlendiriliyor. Fuksas, geçtiğimiz günlerde Yapı-Endüstri Merkezi’nin konuğu olarak İstanbul’daydı ve sorularımızı yanıtladı. 

Uzun yıllar boyunca özellikle varoşları etkileyen kentsel problemler üzerine çalışmalar yapan Fuksas, Berlin’in şehir geliştirme ve çevre koruma idari meclisi üyeliği de yapmış bir isim. 

“Şehir ve varoşlar arasında kalan alanların nasıl kullanılması gerektiğini anlamamız lazım” diyen Fuksas’a göre, varoşların sorunu, şehir vizyonuna sahip olmamaları. 

Fuksas, son 40 yıldır dünya genelinde yaşanan kentsel dönüşümün, boyut ve kapladığı alan bakımından eşi benzeri olmadığını söylüyor. 1998-2000 yılları arasında “Az Estetik, Çok Etik” konulu Venedik Uluslararası Mimarlık Bienali’nin direktörlüğünü yapan Fuksas, bu kapsamda, kentsel davranışları ve dönüşümleri incelemeye ve bu sürece “anlaşılır bir biçim” vermeye çalışmış. Hızlı bir dönüşüm yaşayan toplumların derin zorluklar yaşadığını söyleyen Fuksas, bu süreçte mimarın veri ve referans noktalarının da tamamen değiştiğine dikkat çekiyor. 
Dünya genelinde yaşanan büyük karmaşa ortamından herkesin etkilendiğini söyleyen Fuksas’a göre, mimar küresel sorunların farkında olmalı; çünkü mimarinin hedefi, şehirlerin iyileşmesini sağlamak. 

Fuksas, mimarinin, öncelikle insan için tasarım yapması gerektiğine inanıyor. Sosyal ağ kurulmasını sağlayacak kentsel bir alanın, alışveriş merkezlerinden daha önemli olduğuna inanıyor. 

Massimiliano Fuksas’ın düşüncelerini nokta nokta özetlemek gerekirse; 

■ “Her proje, kendine has bir zorluğu yansıtır. Mimari, şehre ve insan aittir. Eğer mimar ‘etik’ davranıyorsa, o zaman topluma en iyi çözümleri ve en iyi mekanları sunacaktır. Biz bir proje gerçekleştirirken, doğayı yansıtmaya, su ve enerjiyi az kullanmaya dikkat ediyoruz. Tabi ki yeşil alanları korumak veya çevreye duyarlı binalar inşa etmek sürdürülebilir kentsel kalkınma için yeterli değil. Ekonomi, insan ve çevreyi içine alan bir coğrafya yaratmadıkça, sürdürülebilir şehirlerimiz olamaz. Ayrıca heyecan, tutku ve kararlılık da önemli.” 

■ “Bir mimarinin başarılı olması için, sentezin bir parçası olması gerekir. Genel anlamda, buna kültürel sentez diyebiliriz. Şehirler her gün biraz daha fazla kaosa yer açıyor. Şehirlerimizin sürdürülebilirliğini sağlamak için, mobilite, çevre, siyaset, toplum, kültür ve ekonomi gibi tüm konuları bir arada değerlendirmemiz gerekir.” 

■ “Günümüzün mimari projelerinin insan hayatına kaliteyi getirmesi gerekiyor. İlham günlük hayatın her anından, heryerinden gelebilir. Ben her zaman ilham arayışında değilim. Aramıyorum, ama bir şekilde geliyor. Başarılı mimarinin, heykele dönüştüğüne inanırım. 

Mimari şehre aittir, insana aittir, herkese aittir. Bunun yanı sıra, yeni binaların ve hikayelerinin de şehre entegre edilmesi gerekir. Bunu gerçekleştirebilmek için aktörler ve seyirciler arasında bir diyalog oluşturulması lazım. Mimaride biz her zaman gelecek için çalışırız.”

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar