"Telefonla randevu" sistemine ulaşılması mümkün değil
Devlet ve üniversite hastanelerinde bir süreden beri uygulanmakta olan "telefonla randevu" sistemi hastaların randevu sorunlarını çözmek yerine kendi başına bir sorun halini aldı. Bu otomatize edilmiş sistemi ilk defa geçtiğimiz yıllarda SSK hastaneleri kullanmaya başlamıştı. Hastaneden randevu almaya çalışan vatandaş telefon ediyor, daha sonra telefondan verilen komutları kullanarak sistem tarafından bir güne yerleştiriliyor. Ancak mesele işlerliğe geldiğinde, telefonla randevu sisteminin işlemediği görülüyor. Neden?
Birincisi, vatandaş telefonla randevu alırken kendisiyle ilgilenmekte olan doktoru (asistanı) seçmesi şansı yok, randevu aldığı gün hangi doktor görevliyse sorununu onunla çözmek durumunda. İkincisi, sistem durumu daha acil ya da tetkik vb. nedenlerle önceliği olması gerekenlere karşı bu seçiciliği gösteremiyor. Ve üçüncüsü, yani esas sorun telefonla randevu sistemine ulaşılabilmesi mümkün değil. Zaten bize iletilen sorunların hemen hepsi bu noktadan kaynaklanıyor. Telefonlar açılırsa yakın tarihe olan randevuların bütününün kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Telefona erişmek için saati gecenin bir yarısına kurup deneyenle mi arasınız, sabah erken kalkıp şansını zorlayanlar mı sorarsınız, randevu sistemine erişim mümkün olmuyor.
Sistem doktor seçme olanağı sunmuyor
Telefonlu randevu sisteminin neden bu kadar yoğun (daha doğrusu kilitlenmiş) olduğunu açıklayacak bir gerekçe ararken, hasta yakınlarından biri dedi ki, eczaneler sisteme daha erken ulaşıp bütün randevuları dolduruyor. Böylelikle kendilerinden ilaç alan hastalara ek bir olanak (seçicilik, jest) sunuyor. Ya da otomatik sisteme başka yollardan erişen kişiler, sistemin olanaklarından şahsi çıkar sağlamak yolunu seçiyorlar. Kuşkusuz bu açıklamalar spekülatif, ancak bizim ülkemizde olan biten dikkate alındığında "olur mu olur" demekten de kendimizi alamıyoruz.
Şimdi gelelim bir sistemin bütününün eleştirisine. Hastaneye işi düşen hasta ve hasta yakınları bir kere fazlasıyla endişeli, sıkıntılı insanlardır, bu nedenle telefonu otomatik cevaplama sistemine kaydedilmiş bir sesin değil, gerçek bir insanın açmasını beklemektedirler. Dahası hastaneler banka değildir ki, "falanca iş için 2'yi, filanca iş için 3'ü" tuşlayınız şeklinde banka sistemlerini kullanmayı sevenlerin sayısı bile çok azdır. Hele hele "şu anda bütün hatlarımız meşgul, siz beklemede üçüncü sıradasınız" gibi uyarılar yok mu, insanı bankalardan iyice soğutur. İkinci önemli nokta, hastaların sağlığı açısından tek bir doktor tarafından tedavi ve takip altında olmaları en doğrusudur. Doktorların birbirlerine hasta devretmeleri, iş gücü zaten çok yoğun olan devlet ve üniversite hastanelerinde yeterli ayrıntıyı kapsayamamaktadır. Bu nedenle hastanın her randevuda (alabilse bile) başka doktor tarafından değerlendirilmesi doğru bir yaklaşım değildir, tedavi hatalarına bile yol açabilir.
Peki "özel" randevular neden sekreterlerce cevaplanıyor?
Personel sayısının giderek azaldığı, hasta sayısının ise bunun en az iki katı hızla çoğaldığı kamu hastanelerinde "telefonla randevu" mevcut sorunu çözmez, ortaya çıkmasını geciktirir. Telefondan alınamayan randevunun karşılığı "özel randevu" alınmasıdır. Peki sizce, özel randevular da aynı otomatik sisteme mi bağlıdır, yoksa telefonu "özel randevu sekreterleri" mi açar? Ben bilemedim de!