"Sözle uyaralım ama, silahlı hiçbir eylemde yer almayalım"

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Davutoğlu'nun Suriye ziyareti sırasında, bu konuyu Hatay ve Gaziantepli  işadamı dostlarımla ele alıp değerlendirdim. Davutoğlu'nun sözel olarak har nevi uyarıyı yapmasını doğru karşıladıklarını, ama Türkiye'nin Suriye'ye karşı silahlı bir harekata hiçbir şekilde katılmaması ve destek vermemesi gerektiğini söylediler. Doğru olanın "Komşularla sıfır sorun politikası" olduğunu bunun kentlerinin ve Türkiye'nin Suriye dış ticaretinde büyük imkan yarattığını  belirttiler.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki gün önce "Suriye bizim iç meselemizdir" açıklamasını yapmasının ardından Ahmet Davutoğlu'nu Suriye'ye "son uyarı için" gönderme kararını gündeme geldi. Davutoğlu Suriye ziyaretine başlamadan önceki gece Hilary Clinton ile bir görüşme yaptı. Ayrıca, Amerikan Dışişleri bakanlığı şefi Fred Hof ve Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Francis Ricardione, dışişlerinde yetkililerle ve Başbakanlıkta danışman İbrahim Kalın ile yaptıkları konuşmalarda "Obama'nın  Esad'tan umudunu kestiği " mesajını vererek Davutoğlu  ziyaretine verdikleri önemi ortaya koydular.

Uzun süredir "Komşularla sıfır sorun" politikası içersinde Suriye'yle "vizesiz geçiş" uygulamasını hayata geçiren, Suriye yönetimiyle çok sıcak ilişkiler içinde olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu kez ziyaret öncesi Suriye tarafından "Sert mesajlarla gelirse, aynı karşılığı veririz" yanıtını aldı.  Davutoğlu'nu Şam'da  mevkidaşı Dışişleri Bakanı Velid Muallim yerine yardımcısı karşılayınca ziyaret "soğuk bir adımla" başladı.

Ama ardından Velid Muallim'in ve dışişleri heyetlerinin katıldığı üç saatlik bir toplantı ardından da Esad-Davutoğlu baş başa görüşmesine geçildi. Dış basında  Davutoğlu'nun bu görüşmelerde söylem olarak daha önceki uyarılarını biraz daha sert  son kez tekrarlayacağı, reformların bir an önce başlatılmasını isteyeceği, halka ateş açılması olaylarına son verilmesi uyarısında bulunacağı  tahmininde bulundular . Hatta Amerika'nın uyarılarından söz edip, Nato müdahalesi gibi olasılıkları da söyleyeceğini belirttiler.

Ama dün bu gezi konusunda düşüncelerini sorduğum Hatay ve Gaziantepli işadamı dostlarım, "Davutoğlu Suriye'ye söylem olarak uyarılarda bulunur. Bunda da haklıdır. Ancak,  Nato ile birlikte de olsa bu ülkeye karşı silahlı bir harekatta yer almamamız herhangi bir şekilde destek vermememiz gerekir" şeklinde korku taşıyan uyarıyı dile getirdiler. Nedenini sorduğum da "Amerika Irak'ta askeri harekatı sonrası batağa saplandı. Şimdi, doğrudan kendisi harekete geçmeyip Nato ve bize konuyu ihale edebilir. Bu da bize uzun vadeli çok kötü sonuçlar getirebilir" yorumunda birleştiler.

Gaziantepli bir işadamı dostum kentlerindeki durumu anlatırken, "Vizesiz geçiş sonrası hem ticaret hem ziyarette büyük gelişme olmuştu ve ivmelenerek devam ediyordu. Ama son aylarda gerileme başladı Önceki ay Gaziantep'e 60 bin Suriyeli gelmişti. Geçen ay 40 bine düştü. Bu ay 20 bin veya altına düşer. Gerginlik artarsa da sıfırlanır. Son ay ihracatımızda da yüzde 27 düşüş yaşandı. Halep'e giden Anteplilerin sayılarında da büyük düşme var" bilgisini verdi.

Türkiye Suriye dış ticaretine baktığımızda son 5 yılda toplamda 796 milyon dolardan 2 milyar 512 milyon dolara yüzde 328 oranında artış gösterdiğini görüyoruz. İhracatımızın daha yüksek olduğu  Suriye dış ticaretinde ihracatımızda son 5 yılda 609 milyon dolardan 1 milyar 849 milyon dolara yüzde 304 oranında artış göstermiş durumda. Gaziantep ve Hatay'lılar, hafta sonu alışveriş için kentlerine gelen Suriyelilerin bu resmi rakama yakın bir bavul ticareti yaptıklarını iddia ediyorlar. Ayrıca, Gaziantep'e çok sayıda hastanın tedaviye geldiğini Hatay'da ise Suriyeli düğünlerinin artmışken bunlarında sonlanacağını ileri sürdüler.

"Sıfır sorun" politikası sonrası Suriye ile gelişen ilişkilerin önemine değinen Gaziantep ve Hatay'lı işadamı dostlarım, bizim komşu olarak Suriye ilişkilerimizi geldiği noktadan geriletmeyecek çabayı sürdürmemiz gerektiğinin önemini belirttiler. Türkiye'nin Suriye'ye karşı silahlı bir harekat içinde kesinlikle yer almaması gerektiğini sık sık vurguladılar. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar