"Sigorta mı? En lazım şey, en güzel şey"
SEKTÖRİN İÇİNDEN / Can KANTAR Geçtiğimiz hafta Star TV'de yayınlanan Sigortacı Programı'nın çekimleri için Trakya'yı dolaştım. Çiftçilerle, yetkililerle, tarım sigortaları üzerine yerinde görüşme fırsatım oldu. Tarım Sigortaları Kanunu çıktıktan sonra TARSİM konuyu anlatmak için il il gezmişti. Ve toplantılarla çiftçiye sigortanın önemini anlatmaya çalışmışlardı. Bu toplantıların birkaçında ben de bulunmuştum. Devletin sigorta yaptıranlara yüzde 50 primini ödeyerek destek olacağını duyan çiftçiler "Devlet bana primin yarısını versin, ben sonra gider sigorta yaptırırım!" dediklerini kulaklarımla duydum. Aslına baktığınızda gübre, mazot derken gerçekten onlarda zor günler geçiriyor. Fakat bu kadar masraf ettikleri tarlalarında ürünlerine zarar geldiğinde, bunun altından kalkmalarının da zor olduğunu artık bilmeliler. Çünkü Devlet artık sigorta yaptırmayan çiftçinin zararını karşılamayacağını açık açık söylüyor. 900 YTL prime 17 bin YTL hasar ödemesi Devlet destekli tarım sigortası yaptıran çiftçilerin oranı henüz yüzde 2'lerde. Sisteme uyum zaman alıyor. Doğum sancılı olacak. Uyanık olan çiftçiler gidip sigorta yaptırıyor. Sigorta onlar için daha yeni bir kavram. Kulaktan kulağa bilgilendirme daha hızlı oluyor. Televizyon programına çıkmayı kabul eden İbrahim Duygu isimli çiftçimiz ürünlerini iki senedir sigorta yaptırdığını toplam ödediği sigorta priminin 900 YTL olduğunu söyledi bana. Geçtiğimiz yıl ürünlerinin yüzde 60'ı dolu hasarına maruz kalmış ve TARSİM'den 17.000 YTL tazminat almış. İbrahim Duygu, köyünde sigorta yaptıran ilk iki çiftçiden biri olduğunu söyledi şimdilerde bu sayının 10'lara çıktığını fakat yine de yaptırmayanların çoğunlukta olduğunu belirtti. Sigorta yaptırmış çiftçiler hasarı olup da sigorta yaptırmamış bir çiftçinin devlet borcunu, faizini erteler veya silerse bir daha sigorta yaptırmayacaklarının altını çiziyorlar. Tarım il müdürlükleri işi hızlandırmalı Bu gezi sırasında edindiğim bilgiler ışığında Çiftçi Kayıt Sistemi işlemlerinin ağır gittiğini öğrendim. Tarım Bakanlığı'ndan tarım il ve ilçe müdürlüklerine gelen genelgede sigorta yaptıracak çiftçilerin kayıt işlemlerinde öncelik tanınması istenmiş. Fakat ne yazık ki buna rağmen işleyişte zaman zaman sıkıntılar yaşanıyormuş. Tarım Bakanlığı'nın tarım il ve ilçe müdürlüklerini bir kez daha uyarmasında fayda var. Köy köy kahve kahve dolaşıp çiftçilere sigortayı anlatan yetkililer ise bunun için özel günler ve saatler olduğunu belirtiyorlar. Ve kahvelerde çiftçilerle çok hoş diyalogların yaşandığını belirtiyorlar. Bunlardan birini sizlere de aktarayım. "Biz kahveye gireriz herkesi selamlarız, Sonra bir köşeye otururuz. Aramızda şöyle diyaloglar geçer; -Misafirler hoş geldiniz, nasılsınız bir isteğiniz var mı? -Teşekkür ederiz, sağolun. -Ne yaptınız bize, para mı getirdiniz? -Yok amca, biz sigortacıyız, size sigortayı anlatmaya geldik. -Heee.. Sigorta en lazım şey, en güzel şey. -(Sigortayı duyduktan sonra) "Dağıt kağıtları Ahmet, ya da dur şu haberleri izleyelim" deyip ilgiyi dağıtmaya çalışıyorlarmış. -Ben kooperatife gelecem orda yaptırcem" deyip de olayı geçiştirmeye çalışıyorlarmış. Yetkililer bıkmadan usanmadan çiftçi kardeşlerimize sigortanın önemini anlatmaya devam ediyorlar. Yaptıranlar gece rahat uyuyor, yaptırmayanlar ise işi şansa bırakıyor. Taa ki başına bir şey gelene kadar.