"Sigorta insan hayatından çok daha ucuzdur"

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN [email protected]

Sigorta sektöründe yatırım yapan yabancı dev sigorta şirketleri ülkemizin genç nüfusunu gözeterek buraya geliyorlar. Özel sigortalarla ilgili haberler yapılıyor, dergiler çıkarılıyor, bu sayfada olduğu gibi sigorta sektörünün tanıtımına yönelik sayfalar hazırlanıyor. Bütün bunların amacı ülkemizdeki sigortalılık bilincinin, potansiyelinin artırılması. Bizler yazılar yazıp bu konuda bilincin artırılmasına katkılar yapıyoruz.

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Ahmet Genç "Şu söylenen potansiyel nerede, bulup çıkaralım" diye de espri de yaptı birçok toplantıda. Bunun için önemli bir adımdı "Sigorta Haftası". Belki aceleyle yapıldı ama başlanılması önemli, ben inanıyorum ki gelecek yıllar çok daha etkili kampanyalarla farkındalık yaratılabilecektir.

T. Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Başkanı Mustafa Su ise bilinç ve tanıtımın artırılmasına yönelik çalışmaların başladığını bugünden yarına gerçekleşemeyeceğinin altını çizdi bir TV programında. Belki de nesil atlanacak bunların meyvesinin alınması için. Ama başlamak önemli. Sigortalılık bilincinin artırılması için öncelikle vatandaşın değerlerinin oluşması ve gelir düzeyinin artması gerekiyor. Bu olmazsa olmaz bir konu, insanın yiyecek ekmeği yoksa "gel sigorta yaptır" denilmemeli.

Sigorta bilincinin artırılması konusu önce devlete sonra özel sigortacılara düştüğünün altını çizmeliyim. Ama defalarca yazdım ki devlet büyüklerimiz "size şi kadar faizsiz kredi açacağız, vergi borçlarınızı erteleyeceğiz" diyeceklerine "Sigortanızı yaptırın" dese konu büyük ölçüde çözümlenecek. Sigortacılar o gelir durumuna, o değerlere uygun mutlaka bir sigorta çözümü yaratır. Çünkü sigortasızlık çok daha pahalı.

Ama gelin görün ki Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan, bir taraftan "sigorta yaptırın" diğer taraftan "aranızda sigortacı yok değil mi ?" dedikten sonra "sigortacıları ben bilirim, mezardaki ölüyü soymaya niyetlidir" diyebilmektedir. Ama bunlara ek olarak da insanların, özellikle sigorta kültürünü beyinlerine yerleştirmesi gerektiğini, insan hayatının bir sigortadan daha ucuz olmadığını söylemiş. Yani Sayın Bakanımız "Sağ gösterip sol vurmuş". Sigorta sektörü için talihsiz bir beyan, bana sorarsanız Sayın Bakanımızın sigorta sektörüne bir özür borcu var.

Sayın Bakan "sağ gösterip, sol vurmuş"

Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan, Vanlı kardeşlerimize seslenirken bu cümleleri kullanmış. Daha önce de İstanbul'da yaşanan sel felaketinde de Sayın Bakanımız "Sigortacılar fazla araştırma ile vakit kaybetmeden, hemen sigortalıların tazminatlarını ödesinler" demişti. Sigorta sistemini iyi bildiğinden en azından benim şüphem kalmadı !

Devlet Baba, sel olur yardım eder, deprem olur yardım eder, dolu vurur yardım ederse vatandaş neden sigorta yaptırsın. Bu cümlem yanlış anlaşılmasın, felakete uğramış insana Devlet tabii ki yardım edecek. Devlet büyüklerimiz çıkıp sigorta iyidir yaptırın, DASK yaptırın, işyeri sigortanızı yaptırın, Tarım sigortanızı yaptırın dese, hasarlardaki tazminatları devlet değil, sigorta şirketleri ödeyecek. O zaman devletin yol, su, elektrik, okul, hastane yaptırmaya parası kalacak. Sigortacılar diyor ki "sigortanızı yaptırın, hasarını devletten değil benden iste" daha ne desin. İstanbul'daki sel felaketinden sonra bir sigorta şirketinin genel müdürünün ağzından duydum "Keşke, herkesin sigortası olsaydı da hepsine para ödeseydik" demişti. Bu ödemeler sigorta şirketlerinin cebinden çıkmıyor ki. Dünyanın dev reasürans şirketlerinden karşılanıyor bu hasarlar.

"Sigortacıları mezarlıklarda aramamak lazım!"

Özetle bilincin artırılmasına yönelik olarak Hazine, sigorta sektörü ve bizler büyük çabalar gösteriyoruz. Çünkü bu devletin yararına bir konu aynı zamanda. Sigorta bilincinin artırılmasına yönelik hep beraber iğne ile kuyu kazarken, bir bakanımız çıkıp tüm yapılanları silip götürebiliyor. Sayın devlet büyüklerimizin sigorta sisteminin önemini bilmeleri için yurtdışına bakmaları yeterli bence. Son krizlerde dev finans kuruluşlarının veya şirketlerin batmasına izin verildi ama, ABD sadece bir şirketin batmasına izin vermeyip kredi verip yüzdürdü. O da bir sigorta şirketiydi. Umarım bizi yönetenler sigortacıları mezarlıklarda değil, depremde, selde, dolu vuran tarlalarda ararlar. Aradıklarında da ayaklarında çizmelerle sigortacılara rastlayacaklarını söyleyebilirim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar