"Sencer Divitçioğlu Anlatıyor"
İbrahim Ekinci ve Hakan Güldağ daha önce Prof.Dr. Korkut Boratav'ın yaşamını ve düşünce serüvenini bir kitapla okuyucuya ve belgelerin sonsuz yaşama alanına emanet ettiler. Zor ve önemli bir çalışmanın altına daha imza attılar: Ülkemizde dünyaya açılmanın ilginç aşamalarından biri olan 1960'lı yıllar ve sonrasına damgasını vurmuş bir bilim insanımızın yaptıklarını ve yapamadıklarını, birinci elden aktararak okuyucuya sundular.
"Sencer Divitçioğlu Anlatıyor" kitabının dört temel özelliğini kavramazsak, kitabın düşünce dünyamıza kattığı değeri anlayamaz, çalışmayı yerli yerine oturtamayız:
Birincisi, bu kitap sadece kaynak kişinin anlatımı ile sınırlı kalsaydı, bugünkü yapısı ve işlevinden çok uzaklara düşerdi. Asaf Savaş Akat, Taner Berksoy, Ferit Edgü, Ömer Gökay, Oktay Yenal ve Tuncer Bulutay gibi entelektüel kapasitelerini kanıtlamış insanların kaynak kitabın merkezinde yer alan kaynak kişi ile ilgili öznel ve nesnel değerlendirmeleri çalışmaya apayrı bir zenginlik katıyor.
İkincisi, Sencer Divitçioğlu'nun sevgili eşi Sevgi Divitçioğlu… İçimden geçeni aynen söylemeliyim: Sencer ve Sevgi Divitçioğlu'nun ortak hafızaları olmasaydı bu kitap bugünkü nitelikleri ile vücut bulamazdı. Sencer Hoca'nın anımsamadığı birçok ayrıntıyı Sevgi Divitçioğlu anımsıyor ve kitapta yerini almasını sağlıyor.
Üçüncüsü, kitabı anlamlı kılan asıl etken, İbrahim Ekinci ve Hakan Güldağ'ın yaptıkları işin bilincinde olması ve zamana kıyma konusunda olağanüstü özverileri. Doğru soruları sorma, doğru anımsatmalar yapma için Sencer Divitçioğlu'nun entelektüel katkılarına çok ciddi geri dönüşler yapılmasaydı; oradan anımsatmalar ve soruların tetikleyici etkileri olmasaydı kitap sıradanlaşır; "dedim-dedi söylemlerinin sığlığı" tuzağına düşebilirdi. Ayrıca, Sencer Divitçioğlu'nun arkadaşları ve bazı kavramlar dipnotlarda ayrıntılı olarak verilmeseydi, kitabın anlattığı dönemin entelektüel birikimine ilişkin kavrayışımız yerli yerine oturmayabilirdi.
Dördüncüsü, ülkemizde belli bir dönemde entelektüel tartışmaların tetikleyicisi olan bir düşünce insanının yarattığı düşünceler yanlışıyla, doğrusuyla böylesi bir titizlikle belgelenmeseydi, düşünce insanının kendisine de geçmişin birikimleri üzerine daha sağlıklı gelecek inşa etmek isteyen yeni nesil düşünce insanlarına haksızlık olurdu.
Saydığım bu özellikleri nedeniyle "Sencer Divitçioğlu Anlatıyor" kitabı, son yıllarda yaygınlaşan benzer eserlerden ciddi biçimde ayrışıyor.
Birikimlerin kesintisizliği…
"Sencer Divitçioğlu Anlatıyor" kitabının düşünce dünyamıza "kattığı değer" aktarılan üç özellikle sınırlı değil. Asıl önemlisi, ülkemizde kıtlığı konusunda genellikle ortak düşünceye sahip olduğumuz "entelektüel kapasite sınırlılığını" aşmada sağlayacağı katkı… Geleceği inşa etme iddiası ile yola koyulacak olan genç entelektüellerin, girişimcilerin, siyasetçilerin, sanatçıların kitaptan çıkaracakları temel dersler olmalı. Bu nedenle, bizim bakış açımızdan önemli gözüken aşağıdaki özelliklere dikkat edilmeli:
1. Varlıklı ve eğitimli bir ailenin zeki, meraklı, odaklanabilen çocuğunun entelektüel zenginlik yaratma sevdasının serüvenini öğrenmek istiyorsanız, o insanın birikimlerini okuyup kendinizle yüzleşmenin aracı haline getirecekseniz, geçmişten ders alarak daha sağlıklı bir gelecek yürüyüşüne çıkma niyetindeyseniz "Sencer Divitçioğlu Anlatıyor" kitabı sizin için anlamlı kaynak olacaktır.
2. "Kasaba kültürü" bir kurumdur… Kıskanma ve arkadan vurma anlayışı üzerinde kuruludur. Kent kültürünün ürünü olan Cambridge Üniversitesi'nde öğretim üyesine yaklaşım, kendisi ve yakınlarıyla ilgilenme, bilim-odaklı geliştirici tutumu ile bizde üniversitelerde ilişkilerin düzeyi, niteliğinin Ömer Gökay'ın da tanıklık ettiği kasaba kültürü egemenliği, entelektüel ve sistem kapasitemizi kısıtlayan önemli etkenlerden biri olduğunu kanıtlıyor. Bu olguyu anlamak istiyorsanız… Sosyal bilimlerin kültür olduğunu ve zayıf yanları bulunduğunun farkına varacaksanız… İnsan-odaklı olmayan düşünce ve davranışların -örneğin Marksizmle ilgili analizde olduğu gibi- kalıcı sonuç üretemeyeceğini kavrama ve içselleştirme niyetiniz varsa, kitabı mutlaka özenle analiz etmelisiniz.
3. Asıl konularını bilmeyen, örneğin iktisat bilmeyen öğretim üyelerinin, kendilerine emanet edilen çocuklarımıza, iktisatla ilgisi olmayan konular anlatmalarının entelektüel ve sistem kapasitemizin gelişmesini kısıtlamasındaki etkilerini derinliğine kavramak için… Sosyal sorumluluğun kendi işimizi iyi bilme noktasından başladığını bir kere daha kendi zihninizde onaylamak için… İç tutarlılığın kimlik ve kişilik yaratmadaki önemini anlamak için… Mukayese yapmadan üretilen bilginin ilham veren ve saygı uyandıran özden uzaklaşacağını gözlemek için "Sencer Divitçioğlu Anlatıyor" kitabını bir başucu eseri olarak değerlendirmelisiniz.
4. Bir sanatçının yaratıcı düşünceye ilham verişini, Asya Tipi Üretim Tarzını, Kemal Tahir'in iktisatçılardan önce fark etmesini, bir gece yazılan risalenin ülke gündemine oturmasını, Batı toplumlarının "rekabetçilik", Doğu toplumlarında "tamamlayıcılık" yapılanmasının dünden bugüne zenginlik üretimine etkilerini kavramak ve daha derinliğine bir yolculuk yapmak için Divitçioğlu'nun müthiş bir özgüvenle yaptığı "özeleştirilerin" öğreticiliğinden yararlanmalısınız.
5. Samsun'da Ali Mustafa Soylu adlı öğretmeni, işini bilen bir kişinin topluma katabileceği değerin sınırsızlığını, felsefenin toplumsal yaşamdaki yerini ve değerini, orta sınıfın siyasal olarak karakterini, sosyal kuruluş, üretim tarzı, üretim ilişkileri ve üretim güçlerinin oluşumlarını ve etkilerini değişen dünya koşullarında anlayarak ilerlemek istiyorsanız, "Sencer Diviitçioğlu Anlatıyor" kitabını "…okumuş gibi" yapmayın, gerçekten okuyun ki, birikiminiz artsın, bilinciniz yükselsin, bakış ufkunuz genişlesin, bereketli olabilensiniz…
Birikimin kesintisizliğini ciddiye alanlar, abartmadığımı, hatta yeterince ifade edemediğimi onaylayacaktır…