"Paranla sopa ye"

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

Hüzzam makamına geçiş

"Gurbette övünmek, hamamda şarkı söylemeğe benzer" derler. Gurbette de, sılada da övünmeyi sevmem. Ama, duş alırken şarkı söylemeyi severim. Yine böyle bir sabahtı. Güne duştaki şarkı ile başlamıştım. Tam şarkının meyanına gelmiştim ki, su birden kesildi. Sabunlu sabunlu çıktım duştan. Makam değişmişti. Şimdi durumum, tam anlamıyla hüzzam makamıydı. Internete grip İSKİ’nin sitesinden su arızalarına baktım. Üsküdar’da su kesintisi görünmüyordu. O zaman başıma geleni anladım. Su sayacına yüklediğimiz kontür bitmişti.

Asık surat görme kotası

Yukardaki tip olayı bir kaç kez daha yaşadık. Bunun bir daha başımıza gelmemesi için "kart doldurma" işi üstüne düştük. Doğal gaz gelince "Tüp bitti, tüp doldur" olayından kurtulmuştuk. Ancak evde bu kez "Kart boşaldı, kart doldur" ikamesi devreye girmişti. Bunu zevk alarak yapmıyorduk. Kartı dolduran İSKİ görevlileri de bundan zevk almıyordu. Her zaman cenaze evindeki kişiler gibi asık suratlı idiler. Ama olaylara hep olumlu yönden bakmak gerek. Biz de "Aylık asık surat görme kotamız"ı da İSKİ’ den doldururuz dedik.

Şeytan aldı götürdü, ama getirmedi

Dilimize yeni konuşmalar girdi: "Kartı doldurdun mu? Benim bu ayki asık surat görme kotam dolu. Bu kez sen doldur." Derken olan, oldu. O muhteşem kart kayboldu. Şeytan aldı götürdü, ama geri getirmedi. İSKİ’yi aradık. "Merak etmeyin, sözleşmenin kimin adına olduğunu biliyorsanız yeterli; gelin size yeni kart çıkaralım" dediler. Ben de kalkıp Üsküdar’da kartı doldurduğumuz yere gittim. Öyle ya, "Karta kontür yükleyen, yükleyeceği kartı da verir" diye düşünmüştüm. Ama yanlış düşünmüşüm. Görevli "Burası değil. Kart için İSKİ Üsküdar Şubesine gideceksiniz" dedi.
Suratında "o ifade" vardı. Bilmem dikkat ettiniz mi? Diyelim ki, resmi bir kuruma bir işiniz için başvuruyorsunuz. Başvuruyorsunuz, ama yanlış yerdesiniz. İşte o anda görevlinin "Burası değil" derken yüzünde hep "o ifade" vardır. Çünkü orası olsa, kişiye iş çıktı demektir(!)

Bilgisayarlar akıllı değil

Saat 14:00 gibi Üsküdar ISKİ Şube Müdürlüğüne gittim. Kapıdaki X-ray cihazından geçerek içeri girdim. Öyle ya, suyu bu kadar pahalıya satan bir kurumun iyi de korunması gerekirdi. Güvenlikçiye derdimi anlattım. Beni yöneltti. Gittiğim yerdeki görevli, bir müşteri ile ilgileniyordu. Onun işi bitince ben yanaştım. "Bizim kart kayboldu, yeni kart çıkartmak istiyorum" dedim. Görevli "Sözleşme numaranız nedir?" diye sordu. "Bilmiyorum, ama binanın adresini söyleyebilirim. Ya da sözleşmenin kimin adına olduğunu" dedim. Görevli "Sözleşme numaranızı bilmiyorsanız, olmaz. Gidin onu öğrenin" dedi. Görevlinin önünde bilgisayar ekranı vardı. Ama demek ki, bağlı olduğu bilgisayar, akıllı bir bilgisayar değildi; sadece abone numaralarına göre çalışıyordu. "İlerde, girişte bir masa var. Oradan öğrenin" dedi.

Bir toplantıya yetişmem gerekiyordu. Zamanım kısıtlı idi. Hızlıca tarif edilen yere gittim. Evet bir masa ve de üstünde bir bilgisayar ekranı vardı. Ancak görevli yoktu. Oradaki başka bir görevli: "Görevli sanırım ihtiyaç molasında" dedi. Tekrar ilk gittiğim yere döndüm. "Sözleşme numaramı öğrenemedim. Görevli memur yok. Adresi söylesem, siz buradan bulamaz mısınız?" dedim. Tezgahın arkasındaki görevli: "Buradan bulamayız. Gidin eski bir faturanızı getirin" diye hükmü kesti. Arkada masada oturan, "meşgul" olan, ya da meşgül taklidi yapan iki kişiden medet umdum; ama nafile. Onlar da "Yok olmaz" dediler. Sonunda eşimi telefonla arayıp duldum. "Su sayacını özlemişsindir. O kutsal sayacın yanına git, sözleşme numarası gibi bir şeyler bul. Çünkü buradaki bilgisayar akıllı cinsten değil. Adresle veya isimle çalışmıyor" dedim. İlle de sözleşme numarası diye tutturan memur alındı. Arkadaki mesai arkadaşlarına içini döktü "Bak hem kel, hem fodul" dedi. "Adam saçıma taktı" (!) diye yorumladım. Sonunda eşim sözleşme numarasını buldu. Ben de "Hediyesi 7 küsür lira" karşılığı yeni kartı aldım. Koyduğumuz yeri unutuncaya kadar bu yeni kartla idare edeceğiz.

Bir yorum

Yukarda anlattığım, basit gibi görünen bir olay. Ama tam anlamıyla bizdeki yönetim felsefesini anlatıyor. Ben hiç bir faturamı aksatmamıştım. Bankaya otomatik ödeme talimatı vermiştim. Faturalar tıkır tıkır ödeniyordu. Belki dünyadaki en pahalı sulardan birisini kullanıyorduk. Ama İSKİ’yi bu da kesmedi. Bir gün kapımı çalıp isteğimin dışında su sayacını kartlıya çevirdiler. Bu pahalı suya bir de peşin para alıyorlar. Ben bir müşteri olarak İSKİ’ye kredi kullandırıyorum. Peki bunu da sineye çektik. Öte yandan, verilen hizmetin kalitesi derseniz, o da tekliyor.
Düşünün, kuruma kredi açmak için başvuruyorum.Nerdeyse paramla sopa yiyorum. Ama "Burası Türkiye Abicim." Önüne ne koyarsan, yurttaş yiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019