"Önlemleri birlikte almak gerekir"
Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın "Alınan son önlemlerle hazır giyimde ithalata kaçış gözledik" açıklaması üzerine sektör temsilcileri de sektörde kumaş ithal etmek yerine serbest ticaret anlaşmamız olan ülkelerden bitmiş ürün konfeksiyon ithalatının arttığını belirterek bu görüşe katıldıklarını ortaya koyuyorlar. Yeni teşviklerle hazır giyim üzerindeki yüklerin azaltılması için sektör-ekonomi yönetimi diyaloguyla yeni kararalar alınmasının gerekli olduğunun altını çiziyorlar.
Yıllık 20 milyarı aşan tekstil-konfeksiyon ihracatı yapan bir ülke olarak Türkiye'de uzun bir süredir ekonomi yönetiminin sektöre yaklaşımında ve aldığı bazı kararlarda sektörün talepleriyle örtüşmediği görülüyor. Büyük tartışmalar sonrasında kumaş ithalatına getirilen ek vergi uygulaması da sektör temsilcilerinin açıklamalarına göre hazır giyim ithalatının artmasına yol açtı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kumaş ithalatına getirilen ek verginin sonuçlarına değinirken, "Biz hazır giyimde ithalata kayış gözledik. Bu tedbirlerin sonu gelecektir" değerlendirmesini yapıyor.
Sektör temsilcileri de bakanın görüşlerine paralel değerlendirmeleriyle, kumaş ithalatına gelen ek vergi yükünün ardından bitmiş ürün konfeksiyon ithalatına yönelindiğini doğruluyorlar. Serbest ticaret anlaşmamız olan vergi uygulaması bulunmayan Bulgaristan, Romanya, Mısır gibi hazır giyim ithalatının arttığını belirtiyorlar. Türkiye'nin 25 milyar dolarlık hazır giyim pazarında yüzde 13 payla 3 milyar dolar civarında olan ithalatının 4 milyar dolar ile yüzde 16 paya çıktığını belirtiyorlar. Bunun yarıya yakın bölümünün 2 milyarlık kısmının yapılması zorunlu olduğunu kabul eden sektör temsilcileri Bakan Babacan'ın ,"giyim ithalatına yönelik ek vergi gibi korumacı önlemler hesaplamalara göre 2011 enflasyonunda yarım puan artışa neden olacak" açıklamasına ise katılmıyorlar. Enflasyondaki artışın ithalattan değil dövizdeki artıştan kaynaklanması gerektiğini iddia ediyorlar.
Kumaş ithalatına ek verginin insanları bitmiş ürün, konfeksiyon ithalatına yönelttiğini öne süren sektör temsilcileri, "Kumaştaki vergilerden ötürü konfeksiyon üretimi pahalı olacağı için insanlar bitmiş ürün ithalatına yöneliyor" diyorlar. Bu dirimin devam etmesi halinde Türkiye'nin serbest ticaret anlaşması olduğu ülkelerin üretimini artırıcı, oralardan vergisiz ithalat yapılmasıyla hazır giyim ithalatının daha da artacağını belirtiyorlar.
Ali Babacan'ın son açıklamasının bu olumsuzluğu gördüğünü belirten saktör temsilcileri, "Biz de ithalat yerine içerde üretimi isteriz. Ancak, bizi buna yöneltecek, içerde atölyelerin canlanmasını sağlayacak yeni kararlara, vergi indirimlerine, enerji maliyetinin ve işçilik üzerindeki yüklerin azaltılmasına ihtiyaç var. Bütün bunları sektör temsilcilerimizle konuşarak ekonomi yönetiminin yeni karalarına, mikro reformlarına ihtiyacımız var. Üretimin dışa kaymaması için sektör temsilcileriyle ekonomi yönetiminin diyalog içersinde olması gerekir" değerlendirmesini yapıyorlar.
Geçmişte belli dönemlerde Hükümet temsilcilerinin verdikleri "Tekstil sektörü bizim için bitmiştir" demeçlerinin çok ciddi zararlara yol açtığını belirten sektör temsilcileri, "Özellikle kriz sonrası Avrupa pazarında daralma olurken, seri üretim ve zamanında teslim, imkanına sahip olan Türk üreticileri tekstil-konfeksiyonda ihracatın daralmasını değil, artmasını sağladılar. Bu alanda daha yenecek çok ekmek olduğunu gösterdiler. Bunun sürekliliği için en önemli konu kamu yönetimi-sektör diyaloğunun sürekliliğidir. Bu doğru kararlarla yola devamımızı sağlayacaktır" düşüncesini dile getiriyorlar.