"Komşularla sıfır sorun" müteahhitler için de sorun

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İlk ve en büyük yanılgıyı petrol fiyatları düşünce bunun ekonomimizi şaha kaldıracağını düşünerek yaşadık. Ne var ki sonuç fiyasko oldu. Petrol fiyatları geçen yıl yarıdan fazla düştü ama bu durum ne dış ticaret açığımıza aynı ölçüde yansıdı, ne akaryakıt fiyatlarında kayda değer bir gerileme yaşandı. Petrol fiyatları gerilediği için geliri buna bağlı ülkeler ithalatlarını kısacaklardı, bunu hesap edemedik. Akaryakıt fiyatlarındaki vergilendirmenin de maktu olduğu gerçeğini göz ardı ederek pompa fiyatlarına aynı ölçüde yansıma bekledik. Tabii ki kurda yaşanan artış da akaryakıt fiyatlarındaki gerilemeyi sınırladı. Sonuçta da hayal kırıklığına uğradık. 

İhracatı istediğimiz ölçüde artıramayacağımız konusunda hep şu örneği verdik. Petrol fiyatları yarı yarıya düşerse, yılda tanesi 2 dolardan 10 kalem sattığımız petrol ihracatçısı  bir ülke, ya kalemin fiyatının 1 dolara indirilmesini isteyecekti, bu gerçekleşmezse aldığı kalem sayısını koşulları elveriyorsa 5'e indirecekti. Bir başka olasılık olarak da başka pazarlara yönelecekti. Petrole ödediğimiz para yarı yarıya düşecekti ama kalem satarak elde ettiğimiz gelir de 20 dolardan 10 dolara inecekti. Yaşadığımız aslında en yalın haliyle buydu. 

Petrol fiyatı düştükçe önce el ovuşturduk, ama zaman içinde bunun sandığımız ölçüde lehimize olmadığını anladık. Başka etkenler de rol oynamıştı ama ihracatımız geçen yıl umduğumuz artışı göstermedi. Üstelik, döviz tahminlerin çok ötesinde değer kazandığı halde. Aslında geçen yılın bize öğrettiği bir gerçek de buydu zaten; dövizin artması tek başına ihracat artışı için yeterli değilmiş, bu çıktı ortaya.

Ya müteahhitlik hizmetleri? 

Petrol başka olmak üzere emtia fiyatlarındaki düşüş yalnızca ihracatımızı etkilemiş olsa, iyiydi yine de. Önemli bir gelir kalemimiz, önemli bir istihdam alanımız daha vardı; yurtdışı müteahhitlik hizmetleri. Bu alanda da ciddi bir etkilenme gördük. 

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, önceki gün basın mensuplarıyla bir yemekte bir araya gelerek sektörün içinde bulunduğu durumla ilgili olarak bilgi verdi, soruları yanıtladı. 

Yenigün'ün verdiği bilgiye göre, şimdiye kadar 107 ülkede 323 milyar dolarlık yaklaşık 8 bin 700 proje üstlenen Türk müteahhitlik şirketlerinin, son yıllarda belirgin bir sıkıntı yaşadıkları ortada. Bu, üstlenilen işlerin tutarına da yansıyor. 2013 yılında 30 milyar dolarla zirveye ulaşan yeni üstlenilen iş tutarı, geçici verilere göre geçen yıl 19 milyar dolarda kaldı. Üçte birlik bir azalma var. Bu azalma, daha çok ekonomik koşullardaki kötüleşmeden kaynaklandı. Biraz önce de belirttik, petrol başta olmak üzere emtia fiyatları düştü, bu da ilgili ülkeleri etkiledi, dolayısıyla bizim müteahhitlik şirketlerimizi de...

Şimdi belki de ekonomik sorunlardan daha ağır basacak siyasi sorunlarla boğuşmak durumundayız. Müteahhitler Birliği Başkanı Yenigün, bir soru üzerine, üstlenilen işlerin tutarının siyasi sorunlar olmasa yüzde 20 daha fazla gerçekleşebileceğini söylerken aslında bu siyasi sorunların milyar dolarlara tekabül ettiğine işaret ediyor, farkında mıyız?  Üstelik, yüzde 20 olarak dile getirilen oranı kuyumcu terazisiyle ölçmek de mümkün değil ki. Belki de zaman içinde kaybımızın çok daha fazla olduğunu göreceğiz. Aslında, kaybımızın gerçek düzeyini de pek öğrenme şansımız yok ya... Bir ihaleyi, yaşadığımız siyasi sorunlar yüzünden mi alamadığımızı, başka etkenlerin yüzünden mi kaybettiğimizi tam doğrulukla bilme şansımız olmayacak.

Ama içimizdeki şu ses hiç susmayacak; "Keşke bu sorunları yaşamamış olsaydık, o iş tam bize göreydi"... Bunu diyeceğiz.

Devletin kartviziti 

Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, her ülkeye "devletin kartvizi" ile gitmeyi arzu ettiklerinin altını çizdi. Ama çok açık olarak ortada ki, Türk müteahhitlik şirketlerinin artık özellikle komşumuz olan tüm ülkelere devletin kartviziti ile gitme şansları pek yok. 

Özellikle de Rusya'ya... Bu ülkenin, petrol gelirlerinin düşmesinden ötürü eski cazibesini yitirmekte olduğunun altı çiziliyor, ama belli ki bundan sonrası için siyasi sorunlar daha baskın hale gelecek. Rusya'da üstlenilen yeni işlerin tutarının geçen yıl 5 milyar dolar olduğunu ve bu düzeyle Rusya'nın 2015 için ilk sırada bulunduğunu belirtelim. Üstelik Rusya ekonomisi geçen yıl da önemli bir darboğaz yaşamaktaydı. Rusya'nın, geçen yıl üstlenilen toplam 19 milyar dolarlık iş içinde tek başına beşte birden fazla pay aldığını göz önünde bulundurursak, bu ülkenin Türkiye için önemi daha iyi anlaşılır.

Bu arada, önceki günkü toplantıda verilen bilgiler, bundan sonraki dönemde üstlenilecek yıllık yeni iş tutarının 15 milyar dolar civarında beklendiğini gösteriyor. Öyle anlaşılıyor ki, 15 milyar doların altına düşülmemesi başarı olarak görülecek gibi... 

2342342111.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar