"Kesilen parmaklarım ne olacak?"

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Bu başlığı okumak bile sizi ürkütmeli. Tüylerim diken diken oldu. Sizlerle paylaşacağım konu gerçekten korkunç. "Değer mi?" dedirten bir konu. Belki bu işlere kalkışacaklara bir örnek olur. Konuyu sizlere aktarmadan önce birkaç önemli konuyu paylaşmak istiyorum.

Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik kriz sırasında sigortanın ne kadar önemli olduğunu herkes söylüyor ben de defalarca yazdım. Krizlerde insanlar zor duruma düşer ve hırsızlıklar, suistimal denemeleri, kapkaçlar o oranda artar. Bu tür girişimler herkese zarar verebilir. Bir anda tüm varlığınızı kaybedebilir, canınıza da zarar gelebilir. Sigorta risk demekse bu risk, kriz ortamlarında daha da artacağı ortada. Bu nedenle krjzlerde sigorta yaptırmak kaçınılmaz. Tabii ki bütçelerimiz oranında.

Sektör son iki senedir ikinci kez "kesilen parmak" olayı ile çalkalanıyor. Vatandaşlarımız gidip ferdi kaza sigortası yaptırıyorlar sonra da kullanmadıkları ellerindeki az işlevi olan parmaklarını keserek kaza süsü verip sigorta şirketlerinden tazminat talebinde bulunuyorlar. Geçen yıl bir olay ucuz atlatılmıştı. Ben de bunu örnek oluşturmasın diye yazmamıştım. Fakat son yaşanan olayı yazmak zorundayım. Çünkü bu tür suistimallere yeltenmeler öncelikle kişiye zarar veriyor. Nitekim son olayda da öyle olmuş.

"Param çoktu ferdi kaza poliçesi aldım"

Eşiyle yaşadığı sorunlar ve maddi sıkıntılar sonrası bir vatandaşımız gidip 30 şirketten ferdi kaza sigortası yaptırıyor. Parmaklarına zarar veriyor, iki parmağını kaybediyor. Bunun bir trafik kazası neticesinde olduğunu söylüyor. Sonra gidip sigorta şirketlerinden tazminat talep ediyor. İki şirket 20+20 toplam 40 bin TL ödüyor sigortalıya. Diğerlerinden talep etmeye başladığında hasar müdürlerinin kendi aralarındaki mail trafiğinde olay tüm sigorta şirketleri tarafından öğreniliyor. Sigortalımız gidip diğer 28 sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunduğunda, bundan haberdar olan şirketler "dur bakalım kardeşim" diyorlar sigortalımıza. 'Neden 30 şirketten ferdi kaza poliçesi satın aldın?' diye sorulmuş sigortalımıza, cevap; "param çoktu, gidip ferdi kaza sigortası satın aldım"… Sigortalımız üstelik bir sanatçı..Olay dramatik. Olayda şahit yok, bilirkişi raporu "Böyle bir trafik kazası neticesinde parmak o şekilde kopmaz, bu satırla kesilmiş"

Hedef, 30 şirketten yaklaşık 600-700 bin TL tazminat toplamak. Borçları kapatmak ve geleceği garanti altına almak. Bu olay bugün sigorta şirketlerinin hasar müdürlerinin kendi aralarındaki elektronik posta grubu sayesinde ortaya çıktı. Ama yakın gelecekte, kurulan Sigorta Bilgi Merkezi ile bu tür sahtekarlıklar kolayca ortaya çıkacak.

Sigortacılar zengin gösteriyor!

Sigortalıya beklediği tazminatları alamayacağı aldığı tazminatları da geri vermek zorunda kalacağı söylenmiş. Sigortalımız "Peki, benim parmaklarım ne olacak?" demiş. Bu olay yargıya gitti ya da gidecek, daha fazla bir şey yazmam doğru olmaz. Sigorta şirketlerimiz zengin gösteriyor herhalde bu nedenle millet kuyruğa girmiş sigortacıları kazıklamaya çalışıyor. Diğer taraftan dürüst, gerçek hasarının ödenmesini bekleyen sigortalılar tazminatlarımız daha hızlı neden ödenmiyor deyip bekliyorlar. İşte nedeni ortada bu tür suistimal ihtimalleri araştırılıyor da ondan. Beş parmağın beşide bir değil ki?

Bu nedenle siz siz olun üç kuruş, beş kuruş belki de düşlediğiniz büyük paralar için ne kendi bedeninize, ne evinize, ne de iş yerinize zarar vermeye çalışmayın. Verdiğiniz zararla kalır, sonra da "Benim kesilen parmağım ne olacak?" diye sorarsınız. Sigorta bir zenginleşme aracı değildir. Bunu unutmayalım...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar