"İstisnai günler" geri mi dönüyor?
Serhan Yenigün / Finansinvest
TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın geçtiğimiz hafta Cuma günü ve bu hafta Çarşamba günü yaptığı açıklamaların ardından Merkez Bankası'nın bir süredir rutine binen politikaları dışında yeni bir politika aksiyonu alacağı kendini belli ediyordu. Nitekim 10 Ocak'tan itibaren düzenli olarak yüzde 5,75 maliyetle ucuz fonlama sağlayan ve "normal gün" uygulamasını sürdüren TCMB, dün bu orandan fonlama ihalesi açmayarak yaklaşık olarak iki buçuk ayın ardından "istisnai gün" uygulamasına yeniden başlamış oldu. Gerçi "başladı" demek ne kadar doğru, bunu kestirmek zor. Çünkü TCMB özellikle kur hareketlerinde her türlü sürprize açık kapı bırakacak şekilde bir belirsizlik politikası uygulayarak spekülatif hareketlerin önüne geçmek için çaba sarf ediyor ve bu da bir sonraki adımın ne zaman geleceğini ve ne olacağını kestirmeyi giderek zorlaştırıyor.
TCMB'nin zaman zaman piyasaların gündeminde çokça yer aldığı gibi Dolar/TL'de ya da döviz sepetinden belli bir seviyeyi hedeflemek ve korumaktan öte, aşırı dalgalanmaları engellemek ve TL'nin içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimlerinden oluşan sepetten belirgin ölçüde ayrışmasını engellemeyi amaçladığını düşünüyoruz. Bu nedenle, TCMB'nin içeride fonlama miktarını ya da maliyetini ayarlarken kurların bulunduğu seviyelerden başka parametrelere de bakacağını, yüklü kurumsal alımlar, artan spekülatif eğilimler gibi argümanların burada öne çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Bu nedenle de, uzun bir aradan sonra ilk kez gördüğümüz "istisnai gün" uygulamasının bugün de devam edip etmeyeceği ya da kaç gün süreceğini veya ne frekansta ilerleyeceğini öngörmek zorlaşıyor. Ancak, TCMB'nin son aksiyonları ve açıklamalarından sezinlediğimiz "şahin" tavrın yeni "istisnai günler" görülse de görülmese de bir süre daha devam edeceğini, bunun da TL'yi bir yandan desteklerken TL cinsi faizleri de bir yandan yukarı baskılayacağını düşünebiliriz. Tabi burada TL'ye verilecek destek, Lira'nın değerlenmesini sağlamaktan öte volatilitesinin azaltılması ve küresel para piyasalarındaki hareketlere paralel kalmasını sağlamak yönünde de olabilir.
Konunun İMKB bacağında ise ilk olarak bankacılık sektörüne yönelik olası etkileri dikkat çekiyor. Ucuz fonlamanın kısılması ve bunun günler sürecek bir periyotta devam ettirilmesi halinde bu durum bankaların kaynak maliyetlerini yukarı çekebilir ve kredi hacimlerini bir miktar baskı altına alabilir. Küresel ekonomilerdeki yavaşlama belirtilerinin bu yıl için Türkiye'de de geçerli olduğunu dikkate aldığımızda, TCMB'nin ucuz fonlamayı azaltmaya devam etmesi halinde bunun kredi tarafında belirgin bir yavaşlamaya neden olduğunu görebiliriz.