"İkinci yarıda neler olacağı Avrupa'ya bağlı"

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 


Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Finans Enstitüsü yeni bir çalışmaya imza attı. Finans Enstitüsü Direktörü Prof. Fatih Özatay gözetiminde iki ayda bir yayınlanacak olan "Ekonomide Durum" başlıklı raporun ilk sayısında mevcut durumun yanı sıra ekonomideki olası gelişmelere ilişkin senaryolara da yer verildi. Raporda, Türkiye ekonomisinde yılın ikinci yarısında neler olabileceğini Avrupa'daki olası gelişmeler ışığında değerlendirmek gerektiğine dikkat çekilerek "Bu gelişmelere Merkez Bankası'nın vereceği tepkiler de belirleyici olacak" denildi.

İki senaryo var

TEPAV, temelde iki senaryo üzerinde duruyor; daha sonra da bu senaryolardan birine ek yapılıyor. Dolayısıyla bir anlamda üç senaryodan da söz edilebilir.

Senaryolardan ilki olumlu gelişmeler yaşanacağı, ikincisi ise olumsuz bir tabloya doğru gidileceği varsayımına dayanıyor.

Senaryo-1: Avrupa'da krizin şiddetlenmediği, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkması olasılığının yükselmediği, İspanya'daki durumun kontrol edilebilir hale dönüştüğü ve Portekiz ile İtalya'dan kötü haberler gelmediği iyimser varsayımları altında risk alma iştahının düzelmesi beklenir.

Enflasyonun düşüş, kredi hacminin ise artış eğilimleri güçlenip daha belirgin hale gelir.

Büyüme yılın ilk yarısındaki düzeyin üzerine çıkar. Ancak, büyümenin Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 4'ü aşarak potansiyel düzeyine ulaşması için bu gelişmeler yeterli olmaz; Avrupa'daki krizin hafifleyeceğine dair emarelerin de ortaya çıkması gerekir. Bu emarelerin ortaya çıkması halinde, para politikasında gevşemeye gidilir ve kredi talebi ile arzı biraz daha canlanır. Cari işlemler açığındaki iyileşme sona erer.

Senaryo-1a: Senaryo-1'e ek olarak FED'in yeni bir miktarsal gevşemeye gideceği varsayımı altında Türkiye'ye yönelik kısa vadeli sermaye girişi artar ve döviz kuruna aşağı doğru baskı gerçekleşir. Merkez Bankası enflasyon açısından rahatlar ve 2010 sonlarında olduğu gibi kısa vadeli sermaye girişinin etkisine yoğunlaşır. Ancak, ekonomi potansiyel büyüme oranının üzerine çıkma eğilimi göstermedikçe Merkez Bankası'ndan 2010 sonundaki ve 2011 başındaki kararları beklememek gerekir. (Zorunlu karşılıklar ve faiz koridoruyla ilgili kararlar.)

Senaryo-2: Avrupa'daki krizin daha da şiddetlendiği ve İspanya için de Euro Bölgesi'nden çıkışın daha sık gündeme geldiği varsayımları altında uluslararası risk alma iştahı ve yükselen piyasa ekonomilerine fon akımı azalacaktır. Bu durumda döviz kuruna yukarıya doğru baskı oluşur, yatırım ve tüketim harcamalarındaki azalmaya bağlı olarak kredi talebi düşer. Kredi arzının da sınırlanmasıyla kredi artış hızında yavaşlama gerçekleşir. Döviz kurundaki artış enflasyonu arttırıcı, talepteki azalma ise düşürücü etki gösterir. Ancak, enflasyonu arttırıcı etkiler daha ağır basar. Büyüme oranının azaldığı, dış koşulların kötüleşmesine bağlı olarak belki de ekonominin küçüldüğü bir dönem yaşanırken, enflasyonun bir miktar yükseldiğine şahit olunabilir. Bu gelişmelerin cari işlemler açığını daha da azaltması beklenir.

"Olumsuz senaryo olasılığı daha yüksek"

TEPAV, bu senaryolardan ikisinin de gerçekleşebileceğine dikkat çekiyor, ancak ikinci senaryonun yaşanma olasılığının biraz daha yüksek göründüğünü vurguluyor. Değerlendirmede, "Avrupa'daki krizin ne kadar şiddetleneceği Türkiye ekonomisi için çeşitli kanallardan büyük önem arz etmektedir ve Avrupa'ya bağlı olarak ekonominin geleceği hakkında yargıya varmak için henüz erkendir" deniliyor.

Ortası da var!

TEPAV'ın olumlu ve olumsuz gelişmeler olabileceği varsayımıyla oluşturduğu bu iki temel senaryo dışında başka olasılıkların söz konusu olabileceğini de gözden uzak tutmamak gerektiği vurgulanıyor. Piyasa uzmanları, Avrupa'daki gelişmelerin ya çok iyi, ya çok kötü seyretmesinin dışında olasılıklar bulunduğunu belirterek, mevcut durumun uzun süre korunabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu da bir anlamda TEPAV senaryolarının ortası gibi bir görüntü anlamına geliyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar