"Hayatı öğrendim"

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Bu ayın ilk Cumartesi günü "Akıl, fikir kat" başlıklı yazımızda, düz yazı ile arası olmayanlara "manzum" bir sunu yapmıştık. Eyüp Kahveci'den yanıt geldi. Dünya gazetesinde düşüncelerini yazı ile anlatanlardan öğrendiklerini özetlemiş. Sözü uzatmanın anlamı da gereği de yok, Kahveci'nin sesine kulak verelim:

- Okulun amacının, insanları hayata hazırlamak olduğunu, kişiye yaşam için gerekli becerileri kazandırdığını, daha iyi bir anne, baba, yurttaş ve dünya vatandaşı olmayı sağladığını gördüm, hayatı öğrendim.

- Üniversite sınavının bir son değil, bir başlangıç olduğunu, eğitimde esas önemli olanın alınacak diploma değil, geliştirilmesi gerekli yetkinlikler olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- Sahip olduğumuz tek gerçek ve zenginliğin, katma değerin yaratmanın temelinin, kişilerin ve kurumların kritik öneme sahip değerinin "bilgi" olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- İnsanın alışkanlıklarının esiri olduğunu, meraklarını yitirenlerin günceliklerini de yitirdiklerini, geliştirilmeyen yetkinliklerin, desteklenmeyen bilgilerin rekabetin gerisinde kaldığını gördüm, hayati öğrendim.

- Dürüstlüğün bildiklerimizle söyleyebildiklerimiz arasında makas olduğunu, yalanın kaynağının "korku", motorunun "güçlü olma" isteği olduğunu, yetmezliğin itişi ile ihtirasın çekişinin kimseye fayda sağlamayacağını gördüm, hayatı öğrendim.

- Maratonu ilk sırada bitirmenin herkesin hedefi olduğunu, farklılıkları bir zenginlik, görüş ayrılıklarının değişim için bir fırsat, iletişimin de tüm bu farklılıkların üstesinden gelen bir anahtar olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- Kaynakları etkin kullanmanın yönetimde başarıyı getirdiğini, hizmetin ürün makasının önüne geçtiğini, büyük balığın küçük balığı değil, hızlı balığın yavaş balığı yediğini gördüm, hayatı öğrendim.

- Her insanın kusurlarının bulunduğunu, davranışlarını düşüncelerinin oluşturduğunu, yönetici kusurlarının çalışanların kusurlarına davetiye çıkardığını gördüm, hayatı öğrendim.

- İnsanını olduğu her yerde zafiyetlerin de olduğunu ama esas olanın, insanı bu sürece iten sebepleri bilmede yattığını, âhlaki duruşların âhlaki sonuçlar elde etmek için ne kadar gerekli olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- İsrafın her dinde günah sayıldığını, insan kaynağı israfının ise günahların en büyüğü olduğunu, dünyayı değiştirmenin, önce kendimizi, sonra da diğer insanları değiştirmekten geçtiğini gördüm, hayatı öğrendim.

- Marifetin iltifata tabi olduğunun kalbi nefretten, zihni endişelerden arındırmanın kavramın, kapsamını değil; içeriğin ve yapılan işe ruh katmanın gerektiğini gördüm, hayatı öğrendim.

- Zihni modeller kurmayı, körle kör olmamayı, hele hele, yüreği hiç köreltmemeyi, hayatta her şeyin önce zihinde, sonra gerçekte iki kere yaratıldığını gördüm, hayatı öğrendim.

- Özgüvene sahip olmadan iyi insan olunamayacağını, önceliğin, doğru işe, sonra da işe doğru odaklanma da yattığını, ilkinden doğru yapmanın gerekliliğini, yoksa düzeltmenin maliyet getirdiğini gördüm, hayatı öğrendim.

 - En gelişmiş teknolojilerin, en iyi hammaddelerin, amaca ulaşmada gerekli ama yeterli olmadığını gördüm, en karmaşık ve en değerli kaynak olan insana yatırım yapılmasının şart olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- Zincirin gücünün, en zayıf halkasına eşit olduğunu, takımda 'yıldız oyuncu' olmanın değil, takımı yıldız yapmanın daha yüce değer olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- Rekabette kazananların standartlara uyanlar değil, standartları koyanlar olduğunu, insanların bilgili, ilgili olduğu oranda özgür olduklarını, yoksa ortaya yeterince iyi iş koyamadıklarını gördüm, hayatı öğrendim.

- Özgür tartışma ortamı olmadan, ilerlemenin olamayacağını, ölçülmeyen performansın geliştirilemeyeceğini, hayata dair planların olması gerektiğini, yoksa başkalarının planlarının bir parçası olunabileceğini gördüm, hayatı öğrendim.

- İnsanların olduğu yerde ne olurların olmaz, ne olmazların da olduğunu, her hatanın, altın değerinde bir öğrenme fırsatı sunduğunu, işaret parmağı ile başkalarını suçlarken, üç parmağın da kendimize dönük olduğunu gördüm, hayatı öğrendim.

- Büyük başarıların her gün üst üste konan tuğlalar gibi inşa edildiğini, iyi yerleştirilemeyen veya zayıf olan her bir tuğlanın zaman içinde tüm duvarın sağlamlığını bozduğunu gördüm, hayati öğrendim.

- Hedefi vurmak için gerekli 'gez-göz-arpacık' değerlerler sisteminin oturması için de 'öz, söz eylem' …Eğer söz özden çıkmamışsa, eylemin ve sözün ayrı düzlemlerde kaldığını gördüm, hayatı öğrendim.

- Sırrın sözde değil, algılama biçiminde yattığını, önemli olanın, bilgiyi yaymak, paylaşmak olduğunu, kıvraklığın, göz boyamanın, rüzgargülü olmanın pirim yapmadığını gördüm, hayatı öğrendim.

- İnsan yaşamını çeşitliliği, renkleri ile zenginleştiren hayatın 'güzel yüzünü', benciliklerin, kurnazlıkların, iki yüzlülüğün, ilkesizliğin hakim olduğu 'çirkin yüzünü', 'gayeye ulaşmak için her türlü yol meşrudur' diyen, sonra da kaybolup giden, şark kurnazlarını gördüm, hayatı öğrendim.

- Dünün geçmiş, yarının muamma, günün bugün olduğunu, gelecekte başarılı olmanın yolunun, geleceğe hazırlanmaktan geçtiğini, ne kadar zeki, ne kadar kurnaz olursak olalım, geleceğimizin çalışma arkadaşlarımızın elinde olduğu gördüm, hayatı öğrendim.

- "Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri olduğu gibi kabul etmek için huzur, değiştirebileceğim şeyleri, değiştirmek için cesaret, bu ikisi arasındaki farkı görebilmek için akıl ver' inancı olmaksızın değişimin de yapılamayacağını gördüm, hayatı öğrendim.

Eyüp Kahveci'yi hayatı anlam merakındaki canlığı, izleme disiplini,not alma sabrı, içselleştirme performansı ve yazıya aktarma becerisi için candan kutluyor; teşekkür ediyorum…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar