"Gel vatandaş gel, şu elimizdeki hisseleri bir al hele!"

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ekonomik gelişmelerin seyrini, piyasalarda neler olabileceğini yorumlayan uzmanları izliyoruz ekranlarda. Bu kişiler öyle görünüyor ki temelde ikiye ayrılıyor. Birinci grupta yer alanlar, her koşulda doğru bildiğini söyleme cesareti gösteren, mensubu olduğu kuruluşun çıkarı için manipülasyona yeltenmeyen kişiler. Diğer gruptakiler ise kendi içinde ikiye ayrılıyor; cahiller ve kötü niyetliler. Cahil, cahil işte; onlar kendilerini istihdam eden kuruluşların ve uzman diye ekrana çıkaranların sorunu. Ama asıl tehlike, kötü niyetlilerden geliyor. Bir "uzman" dün Borsa endeksinin nereye çıkmasını beklediğini anlatıyor. Bir hükümet üyesinin bir süre önce tarih vererek endeksin 90 bini aşacağını söylediğini aktarıyor ve pişkin pişkin gülümseyerek "Bunun gerçekleşmesini bekliyoruz" diyor, diyebiliyor. Bir finans uzmanı, nasıl oluyor da bir hükümet üyesinin tarih vererek endeks düzeyi vermiş olmasına şaşırmıyor da, bunun gerçekleşmesini beklediğini söyleyebiliyor? 

Sözüm ona uzman olan bu kişi, bir anlamda endeks taahhüdünde bulunan bakanın arkasına saklanarak vatandaşa adeta "Gel gel" yapıyor. Varsayalım ki endeks söylenen tarihte 90 bini aşacak. Bu uzman, keşke o tarihten sonra ne olacağını da söylese de aydınlansak... 

Ateş çemberinin ortasındayız 

Musul'da konsolosluğumuz basılmış, başta diplomatlarımız olmak üzere vatandaşlarımız rehin alınmış. "Rehine değiller" şeklindeki iddiaları geçiniz; kelime oyunu oynayacak zaman değil. 

Irak yanıyor, bölünmenin eşiğine gelmiş. Petrol fiyatlarının tırmanışa geçmesi hiç şaşırtıcı olmayacak. En çok ihracat yaptığımız ikinci ülke olan Irak'a dönük ihracat adeta bıçak gibi kesilmiş. Enerji faturamız hızla kabarabilir. 

Böylesine bir tablo var; ama bizde bazıları çıkıp "Türkiye dünyadan olumlu yönde ayrıştı" gibi yorumlar yapabiliyorlar ya, pes doğrusu! 

Siyaseten adeta kuşatılmış bir Türkiye, içerde ise önceki gün bir nebze olsun rahat nefes aldı. Bu nefesin kaynağı, Cumhurbaşkanı seçim sürecinin, en azından bir ayağının gergin yürütülmeyeceğinin görülmesiydi. CHP ve MHP'nin Ekmeleddin İhsanoğlu adında uzlaşması ve seçime ayrı ayrı adaylarla girmeyeceklerini açıklamaları kampanyanın çok da gergin geçmeyeceği izlenimi uyandırdı. Son günlerin tek kazanımı ve tansiyonu düşüren gelişmesi herhalde buydu. 

Çatı aday konusundaki uzlaşma olumlu bir hava yarattı yaratmasına ama, daha seçime çok var ve biz bu sürede bir dizi sorun yaratabilme konusunda maharetli bir toplumuz. Kaldı ki, etrafımızda bizden kaynaklanmamakla birlikte, bizim de sorumluluğumuzun çok fazla olduğu yeni yeni sorunlar ortaya çıkarsa hiç şaşırmayalım. 

Vatandaş bu davete icabet eder mi? 

Gelelim girişte değindiğimiz konuya. Elde hisse senedi var, satmak gerek; başkalarının görüşü gibi sunarak vatandaşı Borsa'ya çekmek gerek. Çekmek gerek ki, eldeki hisseleri satmak mümkün olsun. Peki vatan daş bu davete icabet eder mi acaba? 

Zaten vatandaşın elinde öyle çok fazla hisse senedi yok ki. Geçenlerde de yazdık; Borsa'da geçen yılsonu itibariyle 1 milyon 95 bin düzeyinde bulunan bireysel yatırımcıların 882 bininin her birinin 10 bin liradan az parası var. Her biri 1 milyon liradan fazla hisseye sahip yatırımcı sayısı ise 3 bin 262. 

Borsa'daki çok ilginç bir ayrıntıya değinmemek olmaz. Borsa'da, yaşı 19'un altında 17 yatırımcının her birinin 1 milyon liranın üstünde parası bulunuyor. Bu 17 yatırımcının ortalama portföyü ise tam 13.5 milyon lira. Demek ki bu yatırımcılar arasında portföyü belki 40, belki 50 milyon lirayı bulanlar var. 

Vatandaş Borsa'ya pek sıcak değil, olamıyor; bu koşullarda biraz daha uzak durması muhtemel. İşte o yüzden ha bire "Gel gel" nidaları atılıyor ya! 

alaattin-011.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar