"Ey halkım tüket ki bütçe iyi olsun…"
Maliye Bakanı Şimşek, dün yaptığı basın toplantısında bu yılın dokuz aylık bütçe gerçekleşmeleri, yıl sonu beklentileri ve 2013 Bütçe büyüklükleri konularını içeren açıklamalar yaptı. Dostlarımla bu açıklamalara dayalı yaptığım sohbet sonunda vardığım sonuç cümlesi, "Ey halkım tüket ki, bütçe iyi olsun, yüzde 4 büyüme yakalansın" yargısı oldu.
Maliye bakanı Mehmet Şimşek'in, 2012 yılı Ocak-Eylül bütçe uygulama sonuçları, 2012 yılsonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2013 yılı Merkezi bütçe kanun tasarısı konularını içeren basın toplantısında geçenlerde bakanlıkların ödenek üstü harcamalarından yakınmasına bağlı yeni bir önlemden söz ederek bütçe kanununun 8. maddesiyle gider kontrolü için yeni araçların uygulamaya gireceğini belirtti. Şimşek, bunlar arasında ödenek üssü harcamaların önceden önlenmesi için Maliye Bakanlığına yetki verildiğini açıkladı.
2013 Bütçe kanununu ve büyüklüklerini bu konunun uzmanı olan bazı dostlarımla ele aldım. Çıkan sonucun özet cümlesi başlıkta yer alan, "Ey halkım tüket ki bütçe iyi sonuç versin ve yüzde 4 büyüme hedefini yakalayabilelim" şeklinde oldu.
Bunun için son dönemde çok hızlı büyümesine karşın Avrupa'ya göre düşük kalan hane halkı borçlanma oranını yükseltecek bile olsa 2013 yılında tüketim harcamalarının yüksek olması gerekiyor. Bakan Şimşek'te kamu ayağında harcama disiplini getirirken, kamu yatırımları için önemli bir atış düşünmezken, Merkez bankasına "Sermaye yeterliliği uygun, krediler hızlandırılabilir" mesajını veriyor. Bu da bir yandan kamuda disiplin anlamına gelirken, tüketimde canlanma için bankaların yönlendirilmesi olarak değerlendiriliyor.
Peki bu canlılık hangi alanda hayata geçebilir?
Toplam tüketici kredileri içersinde konut kredileri yüzde 48-49 gibi bir orana sahip olmasına karşın, yine de 2-B ve kentsel dönüşüm projelerinin canlandırılması ile bu alanda uygun banka kredileriyle bir canlıllık sağlanabileceği, son dönemdeki durgunluğun ardından konut sektöründe bir ivmelenmenin 2013 yılında gündeme gelebileceği tahmini akla uygun geliyor. Ayrıca, her tür tüketim alanında bir canlanmanın sağlanabilmesi ve cazip banka kredilendirmeleri için Merkez Bankası'na Maliye bakanınca verilen mesajın önemli olduğu üzerinde de duruluyor.
Kamuda disiplin ve tüketim ağırlıklı bir canlanma ile 2013 bütçesinin iyi sonuç vermesi beklentisi açıklanan büyüklüklerin bir bölümünü, ulaşılabilir sonuçlar olarak gerçekçi bulunurken bir bölümünün de 2013 içersinde revize edileceği düşüncesi, bütçe değerlendirmesi yaptığım dostlarca belirtildi.
Dostlarım 1 trilyon 571 milyarlık GSYH rakamını, yüzde 4 büyümeyi gerçekçi ve tutturulacak sonuçlar olarak değerlendirdiler. Büyümenin hem baz etkisiyle hem de tüketim canlanmasıyla yüzde 4'ün bile üzerine çıkabileceği tahminini yaptılar. Bu yıl sonu için yüzde 7.4'e revize edilen tüfenin 2013 programında yer alan yüzde 5.3'ten yukarıda olabileceğini 2012 sonucunun yüzde 7.4'ün elde edilmesinin daha uygun bir tahmin olduğunu, bunda 110 dolarlık petrol fiyat ortalamasının aşağı yukarı gitmesinin etkisi olabileceğini söylediler.
Tüketim canlanmasının ithal girdiyi artıracağını o nedenle ithalatın 270 milyar dolarlara çıkabileceğini, ihracat beklentisinin doğru sonuç verebileceğini ama dış ticaret dengesinin 100 milyar dolarlık açığa, cari açığın da 70 milyar dolarlar seviyesine çıkabileceği tahminlerini ortaya koydular.
Bütçe açısından en büyük olumsuzluğun Suriye ile sıcak bir çatışma olabileceğini belirtirlerken, seçim ekonomisi adına popülist uygulamaların da bütçeyi olumsuz etkileyebileceğini ifade ettiler.
Bu sohbetler tabii bütçe imle sınırlı kalmadı. Dostlarımdan çoğu artık "Kemal Derviş programının miadını doldurduğunu, yeni bir programa ihtiyaç olduğunu" sıklıkla tekrarladılar…