"Enflasyon, tahmin, yüzde 5,5, yok 6,8, kontrol altında, falan fila

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Tüketici fiyatları nisanda yüzde 1.63 oranında artış kaydetti. Bu, nisan ayları itibariyle şimdiye kadar kaydedilen ikinci en yüksek artış. Daha önce 2008 yılının nisan ayında yüzde 1.68'lik bir artış söz konusu olmuştu. 

Nisandaki bu artışla birlikte ilk dört ayın artışı yüzde 4.71'i buldu. Bu da, şimdiye kadar ilk dört ayda kaydedilen üçüncü en yüksek artış.

Nisan sonu itibariyle yıllık artış da yüzde 7.91 düzeyine yükseldi. Yani yüzde 8'e geldik dayandık.
Yüzde 2'lik hareket alanı kaldı

Merkez Bankası, geçen hafta yıllık enflasyon tahminini yüzde 5.5'ten yüzde 6.8'e revize etmişti. Şimdi ilk dört ayda yüzde 4.71'lik bir gerçekleşme var ve biz yılın tümü için yüzde 6.8 bekliyoruz. Bir başka ifadeyle, yılın kalan sekiz ayındaki gerçekleşmenin yüzde 2'de kalması gerekiyor ki, yılsonundaki oran yüzde 6.8 olabilsin.

Geçen hafta içinde ilk üç ay-son dokuz ay olarak aktardığımız tabloyu, bu kez bir ay kaydırarak ilk dört ay-son sekiz ay halinde yine sunuyoruz. TÜFE'nin 2004-2014 dönemi itibariyle ilk dört ve son sekiz aydaki gerçekleşmesi, bize bu yılın son sekiz ayında yüzde 2'de kalmanın ne kadar zor olacağını tüm açıklığıyla gösteriyor.

2004-2014 döneminde son sekiz ay itibariyle en düşük artışı yüzde 1.77 ile 2010'da görmüşüz. Ama 2009 ve 2010 yıllarının kendine özgü koşulları vardı. Peki bu yıl nasıl olacak da son sekiz ayda yüzde 2'de kalabileceğiz? Nasılını boş verelim; görünen o ki kalamayacağız zaten.

İlk dört aydaki yüzde 4.71'den sonra yılı yüzde 6.8'de kapatabilmek, kalan sekiz ayda tüm güçle frene basılmasıyla mümkün olabilecek. Eğer dört aydaki yüzde 4.71'lik oranı 100 kabul edersek, son sekiz aydaki artışı 42'de tutmamız gerekecek.

Bunu sağlayabilir miyiz; çok zor da olsa, belki. Ama ne yaparak, ne gibi önlemler alarak, bunu bilen yok. Böyle bir gelişme sağlayabilmenin sihirli bir formülü de yok zaten.

Yüzde 9 da zora giriyor 

Görünen köy kılavuz istemiyor. Enflasyonun baz etkisi sayesinde düşüş göstermesi beklenen bir dönem heba oldu gitti. Kim ilk dört ayda yüzde 4.71 artış bekliyordu, kim nisan sonunda yüzde 8'e dayanan bir gerçekleşme olabileceğine ihtimal verirdi. Ama oldu, elbirliğiyle "gerçekleştirdik" bunu.
Gıda fiyatlarıydı, kur artışıydı, adeta el ele verdik ve bu düzeye geldik. Bundan sonra yapabileceğimiz pek bir şey de kalmadı. 

Gıdadaki sıkıntı

Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu açıklarken, gıda grubuna ilişkin fiyat artışı tahminini değiştirmeyip yüzde 9'da bırakmıştı. Yani yüzde 6.8'lik TÜFE artışı tahmininde gıda yüzde 9'luk artışla yer alıyordu. 
Şimdi dört aya bakıyoruz, gıdadaki artış yüzde 10.60 düzeyinde. Şu durumda gıda maddelerinin fiyatı yılın kalan sekiz ayında yüzde 1.4 azalırsa yıllık bazda yüzde 9 yakalanabilecek. Varsayalım ki gıda maddelerinde bu gerileme olmadı, demek ki yüzde 10.6 ile yüzde 9 arasındaki fark olan 1.6 puandan toplam TÜFE'ye kabaca 0.4'lük bir yansıma olacak. Bu da demektir ki yüzde 6.8'lik artış, gıda fiyatlarının yıllık bazda yüzde 10.6'da kaldığı varsayımına göre, yüzde 7.2'ye çıkacak.

"Yüzde 7.2'de kalabilsek keşke" denildiğini duyar gibiyiz. Öyle ya, gidişatın yüzde 9'a doğru olduğu bir dönemde yüzde 7.2, olağanüstü bir oran çünkü. Ve, daha açıklanalı bir hafta bile olmayan yüzde 6.8'lik yeni tahminin, bu kadar kısa sürede eskimiş ve önemini yitirmiş olması da acı bir gerçek.

aktas-027.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar