"Domates" sayesinde düşük enflasyon bekleyenler fena halde yan

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Domates fiyatları kasımda yüzde 40.75 artınca o "müthiş yaratıcı" ifade yine kendini gösterdi: "Kasım ayının zam şampiyonu domates..." Eskiden, kötü ya da yanlış bir şey söyleyen çocuklar, ağızlarına biber sürülmekle korkutulurdu. Şimdilerde bu biber tehdidi yerini, tabletlerinin ellerinden alınmasına mı bıraktı, bilinmez. Ama birilerine "zam şampiyonu" kavramının yanlışlığı ne zaman ve nasıl öğretilecek acaba, merak ediyoruz. Şampiyonluk, iyi bir şeydir, olumludur, ama zamda şampiyonluk olumlu bir kavram değildir. Ne yani, oranlar belli olunca domates havaları mı zıpladı "Şampiyon oldum" diye, üretici göbek mi attı! Eğer bunlar yaşanmışsa tüketici de yüzde 40.75'in altında salça oldu! 

Konumuz, olmayan şampiyonluk değil tabii ki. Konumuz, meyve ve sebze fiyatlarında beklenen düşüş sayesinde enflasyonun gerileyeceği beklentisinin pek de tutarlı olmadığı gerçeği. Ambargo yüzünden Rusya'ya meyve sebze ihracatı duracak, bu sayede iç piyasada fiyatlar çok hızlı gerileyecek, bu da enflasyonun düşmesini sağlayacak. Umulan bu. Biraz Nasrettin Hoca'nın çalı hikayesindeki gibi... 

Öncelikle madem domatesle girdik konuya, birkaç rakam verelim. Domates fiyatları kasım ayında yüzde 41'e yakın arttı artmasına ama, son bir yıldaki artış ne kadar oldu dersiniz. Sıkı durun, domates fiyatları kasım itibariyle son bir yılda artmadığı gibi yüzde 0.71 oranında azaldı. Domates fiyatları geçen yıl ekimde yüzde 43 artmıştı, yani yılsonuna doğru hızlı bir artış gerçekleşiyordu, bu yılki artış ise kasıma kaymış oldu. Hepsi bu! 

Kaldı ki, domates fiyatları yüzde 40 ya da 50 artsa ne olur, artmasa ne olur... Domatesin TÜFE toplamındaki payı yalnızca yüzde 0,5966 düzeyinde. Yani Türk halkı, ortalama olarak her ay 1000 liralık harcamasının yalnızca 5 lira 96 kuruşunu domatese ayırıyor. Yani geriye kalan para tam 994 lira. 

Yüzde 4.45'lik pay 

TÜFE'de meyvelerin yüzde 1,5930, sebzelerin yüzde 2,8604'lük bir payı var. Yani toplam pay 4,45 düzeyinde. Meyve ve sebzelerde aralık ayı itibariyle hangi ürünün ne kadar paya sahip olduğunun listesini de sunuyoruz. TÜFE'de bu liste dışında başka meyve ve sebzeler de var, ancak bunlar, bu mevsimde üretilmedikleri için payları sıfır ve biz de listeye almadık. 

İşte oran bu; yüzde 4.45. Şimdi biz, Rusya bu ürünlere ambargo uygulayacak, Rusya'ya satılamayan bu ürünler iç pazara verilecek ve arz artacak, bu sayede de enflasyon düşecek, diye bir beklenti içine giriyoruz. 

Bu düşünce ne kadar doğru olabilir, irdelemek gerekir. Beş aşamalı bir varsayımdan yola çıktık. TÜFE'de yüzde 4.45 payı bulunan meyve ve sebzelerde yüzde 5, 10, 15, 20 ve 25 fiyat düşüşü olacağı varsayımıyla bir hesaplama yaptık. Önce, meyve ve sebzede fiyatlar bu hızla gerilerken, TÜFE'nin yüzde 95.55'ini oluşturan diğer tüm mal ve hizmetlerin fiyatının sabit kalacağını varsaydık. Karşımıza şöyle bir tablo çıktı. Eğer meyve ve sebze fiyatları yüzde 5 geriler, diğer tüm mal ve hizmetlerin fiyatı sabit kalırsa, TÜFE aralıkta yüzde 0.22 gerileyecek. Meyve ve sebzedeki düşüş yüzde 25'i bulur, diğer mal ve hizmet fiyatları değişmezse, TÜFE'deki düşüş yüzde 1.11 olacak. 

Ama iyi de, diğer mal ve hizmet fiyatları da artarsa ne olacak? Diğer mal ve hizmetlerin fiyatında, meyve ve sebzedeki düşüşün onda biri kadar artış olacağını varsaydık. Örneğin, meyve sebze yüzde 5 ucuzlarken, diğer kalemlerde yüzde 0.5 artış olduğunda sonucun nasıl oluşacağına baktık. Bu durumda TÜFE yüzde 0.26 artacak. 

Son aşamada meyve sebzede yüzde 25 düşüş, diğer mal ve hizmetlerde yüzde 2.5 artış; sonuç TÜFE'de yüzde 1.28'lik yükselme. 

Düşse de bir ay düşer 

Varsayalım meyve-sebze arzının artmasına bağlı olarak TÜFE'de beklediğimiz gibi bir hareket gördük, düşüş oldu. Artık düşük bir baz oluşmuş demektir ve sonraki aylarda bu baza göre hesap yapılacaktır. Dolayısıyla tekrarlayan düşüşler görme şansımız olamaz. Bunu bir kez görürüz, görebilirsek eğer, sonrası olmaz. 

Yani, kimse domates özelinde meyve ve sebze fiyatlarına fazla bel bağlamasın. Kaldı ki, gerçekleşse bile bu fiyat düşüşü tüketici lehine bir durum yaratıyorsa da, üretici kesimini de düşünmek gerekmez mi? Fiyat düşüşünü aracılar üstlenmeyeceğine göre...

321321-1.jpg

321321-2.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar