"Çok kötü hareketler bunlar"

Sigorta zenginleşme aracı değildir. Sigorta şirketlerini dolandırmaya çalışanların bir çoğu yakalanıyor ve adalete teslim ediliyor. Nitelikli dolandırıcılık nedeniyle de işin içinden kısa bir sürede sıyrılmak da zor. Ben yazılarımda sürekli olarak bunlara başvurulmaması gerektiğine yönelik vurgular yapıyorum. Dolandırıcılığın büyüğü küçüğü yok. Aynı gasptaki, hırsızlıktaki gibi. "1 kilo baklava çaldığı için ya da 150 TL gasp yaptığı için 10 yıl 20 yıl yatacak" haberlerine sizlerde rastlamışsınızdır.

Kaza tespit tutanağı ile birlikte amca yeğene, dayı teyzeye otomobillerini çarptırıp araçların hasarlı tarafları sigorta şirketlerine tamir ettirilmeye çalışıldı. Bunlarda nitelikli dolandırıcılığa giriyor. Kimi yakalanıyor, yakalanmayanlar ise bir başkasının parasını çalmanın vicdani sorumluluğunu üzerlerinde taşıyor. Çünkü sigorta bir havuz, buradan elde edilecek haksız kazanç bir başkasından para çalma ile eş değer bir durum.

Geçen günlerde Sultanbeyli'de bir kuyumcu soygunu basına yansıdı. Kısa bir süre sonra da, bunun sigorta şirketini dolandırmaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Olay özetle, kuyumcu dükkanı sabah açılırken içeri kar maskeli iki kişi giriyor, kuyumcuları etkisiz hale getirip 7 kilo altını çalıp kayıplara karışıyor. Kısa bir süre sonra sigortalı, sigorta şirketinden alacağından feragat ettiğine dair bir belge imzalıyor.

Kar maskelilerden şüphelenilmemiş!

Olay sonrası EGE Sigorta Eksperliği'nden Engin Özaydın olay yerine gitmiş. Ekspertiz yaklaşık 4 saat sürmüş. Sigortalının çelişkili ifadeleri, eksperimizi şüphelendirmiş. Sonrasında sigorta şirketi aranarak durum bildirilmiş. 10 bin TL muallak hasarla açılan dosyada hasar tahminen 800 bin TL civarında olacakmış. Fakat kuyumcu dükkanı açılmamışken, yani kepenkler yarı inikken, içeri maskeli iki kişi girince altınları tezgaha dizen iki kuyumcunun da işlerine hiç bir şey olmamış gibi devam etmeleri en önemli gariplik. Sonrasında da soygun gerçekleşmiş.

Eksperin ikazı ile birlikte sigorta şirketi konuyu araştırması için bir şirketi görevlendirmiş. Kısa bir süre sonra ise sigortalı sigorta şirketinden hiçbir hak iddia etmeyeceğine dair feragatnameyi imzalayarak sigorta şirketine vermiş. Sigorta şirketlerini dolandırmaya çalışan bu kişiler adliyeye sevk edilmiş. Sigorta şirketi de zaten ödememesi gereken 800 bin TL'yi de ödemekten kurtulmuş.

Kusursuz soygunlar filmlerde olur

Kusursuz cinayetler, soygunlar bana sorarsanız sadece filmlerde olur. Mutlaka bir yerlerde açık veriliyor. Kendimizi çok zeki zannedebiliriz fakat bu konuları araştıran kolluk kuvvetleri o kadar gelişmiş teknoloji kullanıyorlar ki, her an yakayı ele vermek olası. Biz ne yapıyoruz, hayat sigortasından para alabilmek için başka bir kişiyi yakıp yanına kimliğimizi bırakıyoruz. Bu geçtiğimiz yıllarda yaşanmış bir hikaye. Ölen kişiye DNA testi ile birçok konunun aydınlatıldığı,ya dasaçından kimlik tespiti yapılan bir zamanda böyle olaylara başvurulmasına şaşıyorum. Sokaklarda herkes kar maskesi ile dolaşabilir ama, yarı indirilmiş kepenkli bir kuyumcuya iki kişi girerse ben olsam altınları dizmeye devam etmem. Bu arkadaşlar BKM'nin Mutfağında eğitim almalılar bence. Bunlar espri yapılacak konular değil ama sigorta şirketlerini bu kadar da enayi zannetmelerine şaşıyorum.

Özetle, böyle sigorta şirketlerini aldatmaya yönelik hareketlere başvurulmamalı. "Çok kötü hareketler" bunlar. Bu nitelikli dolandırıcılık, büyüğü küçüğü olmaz. Sigorta bir teminattır. Risklerinizi sigortaya devretmektir. Malınızın canınızın emniyetidir. Sigortanızı yaptırın ve hiç bir şey olmayan sene sonunda "yine sigortaya bu kadar para verdik, bir şey olmadı" demek yerine rahat uyuduğunuz 365 gün sonrası Allahımıza şükredelim.