"Analitik 3.0" da ne ola ki!

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

DÜNYA Gazetesi'nde sistemli olarak köşe yazılarına başladığımda, yazma stratejimi açıklayan bir ilkeler demetini paylaştım: Birincisi, asla güncelin ve popüler olanın peşinden koşmayacağım. İkincisi, Buzdağı'nın görünen bölümlerinden çok görünmeyen büyük kütlesiyle ilgili olacağım. Üçüncüsü, ülkemizin tartışılmayan gündemiyle ilgili olacağım;dönemsel gelişmelerden çok geleceği yönlendiren eğilimleri açıklamaya çalışacağım. Dördüncüsü, insanların kim olduklarıyla değil, ne yaptıklarıyla ilgileneceğim. Beşincisi, hiçbir olay ya da olguyu inanç haline getirmeyeceğim, inançtan düşünceye geçme ilkesine sadakatimi koruyacağım; inanç özgürlüğü ile düşünce özgürlüğünü ayrı tutma özeni göstereceğim. Altıncısı, kuramın çok temel girdi olduğunu unutmayacak, kuram olmadan etkin uygulama olamayacağı ilkesine gölge sadakati göstereceğim. Yedincisi, sözel kültürün gevşekliği yerine, düşünceleri yazıya aktararak belgeleme disiplinine uyacağım. Sekizincisi, yazı özeni göstereceğim ama anlaşılabilir olma adına herkesin bildiği, kullandığı, günlük medya dilini kullanarak med-cezir çöplüklerini süpürme popülistliği yapmayacağım. Dokuzuncusu, fikr-i takip ilkesini çeperlerine kadar zorlayarak,tabulara,modalara, ezberlere, yerleşik doğrulara, kalıp düşüncelere mücadeleyi sürdüreceğim. Onuncusu, kendime ayna tutacak,yanılmazlığa asla inanmayacak, gerçeklik yoktur; zihni modele göre gerçeklik vardır; zihni modelin varsayımlarını değiştirirsen, gerçekliğin de değişir ilkesini bilerek yazmayı sürdüreceğim.

Marifet ve iltifat meselesi 

Kendimi sınırlamaya çalıştığım ilkelere ne kadar sadakat gösterdiğimi kendim değil,başkaları takdir edecektir.
Kadım halkımızın dediği gibi "Marifet iltifata tabiidir." Yaptıklarımızın takdir edilmesine sevinmek insan doğasında vardır. Bilinçli refleks,bizi eleştirenleri öğretmen yapabilmedir.

Toktamış Ateş'in cenazesinde Prof. Dr. Gül Turan, "Farklı alanlara yönelen, ülkenin farklı sorunlarını öne çıkaran yazı çabanızı takdir ediyorum" demişti. Her insanı gibi, yaptığım işi ehil bir insanın takdir edilmesi beni keyiflendirmişti.

Çok değer verdiğim Ayhan Yavrucu'nun ve Yavuz Canevi'nin, karşılaştığımızda söyledikleri yüreklendirici sözlerinin de beni motive ettiğinin farkındayım. Adını burada sayamayacağım onlarca okuyucunun yüreklendirici değerlendirmelerini vesile ederek,yazılarımı izleme sabrı ve direnci gösteren bütün okurlarıma bu vesileyle teşekkür ediyorum.

Bu gazetenin Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın kadirbilirlik örneği göstererek, "Ülkemizin mevcut gündemini değil, olması gereken gündemini irdeliyor" diyerek, yazı stratejimi desteklemiş olmasına da sevindim. "Övgüye kabız, sövgüye amel" tavrın yaygın, "kasaba kültürünün" egemen olduğu toplumumuzda yüreklendirici eleştirilerin ayrı bir yere ve önemi olmalı.

Epey zamandır üzerinde durduğum "Günümüzün dili: Endüstri 4.0" konusunu Rifat Hisarcıklıoğlu'nun hedefe koyması da çabaların boşa gitmediği algımı güçlendirdi.
Geleceğin gündemi olduğuna inandığım konuları paylaşmayı sürdüreceğim.

Saygı duyduğum, önemli bir konuma sahip ,izin almadığım için adını açıklamadığım okuyucu dost telefonda dedi ki, "Hoca, tutturdun bir analitik 3.0. Tanrı aşkına bu ne ola ki! Bizi ilgilendiren yanı var mı? Bizim işimizi kolaylaştıracak bir araç mı ki sık sık gündeme getiriyorsun?".

Dostumun "tahrik etme" huyunun da farkındayım. Bilmediğinden değil,hırslandırmak için zaman zaman aykırı sorular yöneltir. Uyarılarını ilkeli hırsın, sabırlı ve dirençli fikr-i takibin itici gücü yapmalıyım. Analitik 3.0 konusuna kısa bir dönüş yaparak, ne olduğunu bir kez daha anlatmalıyım.

Bill S. Hansson'un saptaması

Bill S.Hansson İsveç kökenli önemli bir araştırmacıdır. Max Planck Topluluğu Başkan Yardımcısı konumuna yükselmiştir. Kendisiyle yapılan söyleşide diyordu ki, "Tüm araştırma alanlarında en önemli mesele 'big data': Muazzam veri bolluğu içerisinde ihtiyaç duyulan verileri ayıklayacak yöntemler bulmamız şart!"

Çok yazdım ama okuyucu kitlesine yeterince ulaşmamış olmalı ki,şaka bile olsa "Analitik 3.0 ne ola ki?" diye soruyor. Müşteri her zaman haklıdır;okuyucu ikna edebilmek için Almanya'nın seçkin ileri araştırmalar merkezinde çalışan birinin tanıklığına başvuruyorum.

"Analitik 1.0" işlerimizi, anadan, atadan, sokaktan, komşudan gördüklerimizle, alışkanlıkla yapma yerine, verilere erişme, verileri malumata dönüştürme, malumatları uygun yöntemlerle bilgi haline getirme, bilgilere sezgileri de katarak anlama derinliğine ulaşmadır. İşyeri kayıtlarını resmi makamlardan gelenlere göstermek için değil de, işlerin gidişatını görmek için analiz etmektir;kendimize ayna tutmaktır. Analitik 1.0 alışkanlıkla değil, analizle iş yapmaktır.

"Analitik 2.0", büyük veriyi ehlileştirerek,ihtiyaç duyulan bilgileri, bilgi gürültüsü ve kirliliklerinden ayıklama işidir. Ünlü araştırmacı Bill S. Hansson'un uyarısı,tam da bu işlemlerin yapılmasının önemini anlatıyor. İhtiyaç duyulan verileri ayıklayabilecek insanlar hızla kritik alanlarda istihdam edilmeye başlandı. Geleceğin parlak işleri analitik gerektiriyor. Ehlileşmiş bilgiyi elimizin menzili altında tutabiliyorsak,analitik 2.0 aşamasındayız; analitik yeteneklerimizi yaygınlaştırmadan ve derinleştirmedir gelişmeleri kavramak mümkün değil.

"Analitik 3.0" ise ihtiyaç duyulan ve uygun yöntemlerle erişilebilen ehlileştirilmiş bilgileri bir ürünün içine sindirerek, farklı, rekabet edebilir ve piyasası olan mal ve hizmet üretimine dönüştürme ve piyasada tutturabilme aşamasıdır.

Bugünün dünyasında "öncü olanların" gündemlerinde analitik tartışmaları ilk sıralarda yerini koruyor. Analitik konusunu merak edenler, bu kısa anlatım üzerinde bir kez daha düşünmeli. Eğer açıklamaları yeterli bulmayanlar varsa, kavramları açıkladığımız daha ayrıntılı yazılarımıza erişebilecekleri gibi, dünyada konuyu analiz eden bir dizi uzmanın makalelerine de okuyarak gerekli netliğe ulaşabilirler.

Analitik, geleceğin insan kaynakları yönetimini bir numaralı sorun alanıdır. Eğitim sistemleri yakın gelecekte "analitik-odaklı" olacaktır; bundan en küçük kuşkunuz olmasın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar