Putin, domates yasağında doğru olanı yaptı

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Başlığın kışkırtıcı olduğunu bilerek soruyoruz. Rusya, domates yasağını kaldırmadı diye Putin'e kızabilir misiniz?

Türkiye açısından bakıldığında ihracatı engellediği için haklı olarak kızabilirsiniz. Fakat, Rusya'nın penceresinden bakarsanız, Putin, ülkesi için doğru olanı yaptı.

Rusya Federasyonu, malum uçak krizinden sonra 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle 24 tarım ürününde Türkiye'ye karşı ambargo uygulamaya başladı. Bu ürünlerin Türkiye'den alımını yasakladı. İlişkilerin yumuşamaya başlaması ile 10 ay sonra aşamalı olarak bazı ürünlerin girişine izin verdi. İzin verirken kendi üreticisini koruyacak şekilde hareket etti. Yasağın simgesi olan domates dahil, 14 ürüne yönelik yasak 3 Mayıs 2017'ye kadar sürdü.

Türkiye ise mart ayı ortasında buğday başta olmak üzere 6 üründe Rusya'ya yönelik bir yaptırımı uygulamaya koydu. Bir anlamda "domatesime izin vermezsen bende senden buğday almam" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 3 Mayıs 2017'de Soçi'deki görüşmesinin ana gündem konularından birisi tarım ürünlerine yönelik bu yasaklardı.

Görüşmeden sonra yapılan basın toplantısında domates hariç diğer ürünlerin tamamında yasağın kaldırılması konusunda anlaşmaya varıldığı açıklandı.

Böylece, Rusya Federasyonu, domates hariç diğer ürünlerdeki yasağı 16 ay sonra kaldırılmasını kabul etti. Domates yasağını ise sürdürüyor.

Türkiye ise, sadece 45 gün dayanabildi. Domatese karşı buğday savaşını kaybetti. Rusya'dan buğday ithalatına kapılarını açtı.

"Madem domates yasağı devam edecek bizde 5 üründe yasağı kaldıralım, buğday yasağı devam etsin" diyemedi.

Bu müzakere, aynı zamanda Türkiye ile Rusya'nın tarıma verdiği önem, uyguladığı tarım politikası bakımından çok önemli.

Rusya, kendi çiftçisini, tarımını korurken, Türkiye ithalatı serbest bırakarak kendi çiftçisini, üreticisini önemsemediğini gösterdi. Daha doğrusu tarımda "Milli Politika" denilerek ithalatın nasıl desteklendiğini göstermiş oldu.

İki liderin görüşmesinden sonraki basın toplantısında yapılan açıklamalar tarıma verilen değer hakkında önemli ipuçları veriyor.

Putin ne dedi?

"Kısıtlamaların kalkacağını bugün ilan edebiliriz. Bu yaptırımlara tabi olan tek ürün değil. Tüm kısıtlamaların kaldırılması konusunda mutabakata vardık. Bugün bunu ilan edebiliriz.

Kısıtlamalar ve yaptırımlar konusunu her yönden ele aldık. Bunlar ekonomiyi zedeler ve üreticiyi olumsuz etkiler. Domates yaptırımlara tabi olan tek ürün değil. Daha başka birçok konuyla ilgili yaptırımlar uygulanıyordu biz de bunların kaldırılacağı konusunda mutabakata vardık. Türk dostlarımızdan şunu anlamalarını rica ettik, malum trajik olaylardan sonra hayat durmadı, gelişmeye devam etti. Örneğin domates üretimiyle ilgili bunu ifade edebiliriz. Bizim üreticilerimiz büyük miktarlarda kredi aldılar. Bir üretim süreci söz konusu burada. Dolayısıyla bununla ilgili kısıtlamalar devam edecek. Domatese gelince kendi pazarımızı Türk domatesine sonsuza kadar kapatmayacağız. Fakat bahsettiğim yatırım sonuçlanınca bu konu da liberalleşecek."

Erdoğan ne dedi?

"Domates dışında her konuda mutabık kaldık. Şu anda bir geçiş süreci var. Bu arada ara formüller bulmak suretiyle süreci belirli bir zemine oturtacağız. Domates konusundaki soru işaretleri konusunda mutabık kalındı. Normalleşme sürecinin ötesine geçiyoruz. Türk domatesleri hem ucuz hem de daha lezzetli. Rus tüketicilerin bundan yararlanmasını isteriz."

Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamasından sonra ise şunları söyledi: "Bizim üreticilerimiz kredi almıştır, bu masrafları karşılamak suretiyle bankalara bunu ödemek zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanı haklı olarak söyledi ki Türk domatesleri daha ucuz. Biz de Rus tüketicileri daha ucuz domates alsınlar istiyoruz. Ancak ülkemizde tarım sektörünün gelişmesini de istiyoruz. Bu yatırım süreci bittikten sonra olumlu adımlar atacağız. Diğer taraftan da mevsimsel sebeplerden dolayı kendi iç ihtiyacımızı karşılayamayacağız. Dolayısıyla bazı mevsimlerde Türk ortaklarımız diğer yabancı ülkelerle aynı rekabetçi koşullar altında faaliyet gösterecek."

Yapılan bu açıklamaları bir kez daha paylaşmamızın nedeni, yükselen domates fiyatı konusunda önlem almak için hükümetin dış ticaret politikalarını gündeme getirmesi.

Gıda Komitesi'nde üreticiyi, çiftçiyi hesaba katmadan domates fiyatını düşürmek için "gerekirse domates ithal ederiz" deniliyor. Hatta bununla da yetinmeyip "ihracatı engelleriz" diyebiliyorlar. Üreticinin, üretimin bundan nasıl etkileneceği deyim yerindeyse umurlarında bile değil.

Bir yandan her fırsatta ithalat sopası ile kendi üreticisini terbiye etme anlayışını benimseyen bir hükümet ve tarım politikası, diğer tarafta "bizde ucuz domates almak isteriz ama yatırım yapan çiftçilerimizi, yatırımcılarımızı korumak zorundayız. Kendi tarımımızı geliştirmek zorundayız" diyen bir başka lider ve tarım politikası. Sizce hangisi doğru?

Özetle, Rusya Devlet Başkanı Putin'i seversiniz veya nefret edersiniz. Fakat ülkesinin tarımı için doğru olanı yapıyor. Bizim de tarımı önemseyen, destekleyen, çiftçiyi seven, ithalatı değil üretimi benimseyen yöneticilere ihtiyacımız var.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar