Püsküllü paspas inovasyonu
Ucu püsküllü paspasın kirli suyunu, bir düzenekle el değmeden akıtarak milyoner olan bir kadının öyküsünü Jennifer Lawrence beyazperdede canlandırdı. Şimdi 60 yaşında olan Joy Mangano’nun adını taşıyan film, mükemmel bir inovasyon ve kadın girişimciliği öyküsü. Girişimciliğin kadını erkeği olamaz, ama oluyor ne yazık ki.
“Joy” adlı filmdeki Mangano, onu ünlü ve zengin eden buluşunu 1992’de yaptı. Ev kadınlarına yönelik alışveriş TV kanalı QVC’de bizzat tanıttı. Televizyona çok uyan neşeli, sempatik, sıcak tavrıyla Joy, ilk 30 dakikada 18 bin tane sattı. Programı izleyenler, hemen o an sipariş veriyordu. Joy, bu başarısıyla çok kısa sürede ABD çapında ünlü oldu.
Buluşu, aslında icat değil, yenilikçilikti. Çünkü yeri ıslak bezle veya ucu püsküllü paspasla (bizde bile İngilizce ismiyle “mop” diye satılıyor) silmek zaten alışılmış bir şeydi. Ama sildikten sonra kirlenen bezin, paspasın kirli suyunu akıtmak için elle sıkmak gerekiyordu. Joy, bunu sağlamak için bir ucu bağlı öbür ucu serbest püskülleri, toplam uzunluğu 90 metreyi bulan, ama paspasın mahfazası içinde uçları bağlı duran bir şekilde yeniden tasarladı. Kirli suyu sıkma işini, bir boru içinde ters yönde dönen bir mekanizmayla yaptı... Meğerse böyle bir yenilikçiliğe amma ihtiyaç varmış. Zaten Joy, TV’deki satış programında sık sık “Bu, satın alacağınız son mop olacak” diyordu. Joy’un “tek” buluşu bu olmadı. Kadife kaplı elbise askısı tasarladı: Üzerine asılan elbise, askıdan kaymasın diye. Buna da Kucaklanası Askı (Huggable Hanger) adını verdi. Sadece bunlardan 390 milyon sattı.
Buruşan giysileri ütülemeye gerek kalmadan, askıdayken kırışığını gideren, buharla çalışan bir cihaz da yaptı. Adı: My Little Steamer (Benim Küçük Buharlayıcım.) Ayrıca, odalara güzel koku yayan çubuklu koku düzeneği yaptı. Başka tasarımları da var. Bütün bu yaratıcılığın ilk adımını 16 yaşındayken atmış: Bir hayvan barınağında çalışırken, ev hayvanlarının boynuna refl ektörlü tasma yapmış. Gece karanlıkta trafikte kolay görülsünler diye. Köpeklere aksesuvar satan Hartz şirketi, bu fikri hemen ürüne dönüştürmüş. Joy, fikrini başkasının aldığını görünce, patentin önemini anlamış.
Yazdığı, çizdiği, tasarladığı her şeyin patentini alan Joy Mangano’nun 100 patenti var. Kendisine ait Ingenious Designs (Gayet Zeki Tasarımlar) şirketi yılda 150 milyon dolar kazanıyor. Şimdi de hayatı (çoğu gerçek, azı kurmaca) film oldu. Filmin ortak yapımcısı aynı zamanda. Tasarım eğitimi falan yok: İşletme okumuş. Başarısız bir evlilik, üç çocukla ortada kalış, işe yaramaz bir baba (Robert de Niro) ve sonra milyonerlik. ABD, kadınların buluşçu ve yenilikçi girişimciliğine en uygun ülke. 2015’te yayınlanan bir kitapta bilim ve teknolojide buluş sahibi 52 kadın bilimcinin katkıları anlatılıyor (Headstrong. Yazar: Rachel Swaby). Kadın bilimci denilince ilk akla gelen olağanüstü Marie Curie’yi kitaba yazar, özellikle almamış. Çünkü, fizik ve kimya Nobel’ini 1903 ve 1911’de alan tek bilimci o. Marie Curie bu nedenle o kadar erişilmez ki, onu anlatmaktan, diğerlerine yer kalmayacakmış.
52 bilimci arasında, “bilimci” olmayan, ama bugünkü iletişim teknolojisinin işlemesini sağlayan buluşuyla “en olmadık” bir kişi var: Hollywood’un gelmiş geçmiş en güzel sanatçılarından, 1930-40’ların yıldızı Hedy Lamarr. Bugün GPS, WiFi, Bluetooth teknolojilerinde kullanılan bir sistemi müzisyen George Antheil’la birikte 1940’larda buldu. Patentini 1942’de aldı. Teknik konulara meraklı Lamarr’ın başka buluşları da vardı. Hayatı “roman” gibi ilginç bu hanımın buluşu, ancak 1960’lardan sonra geliştirildi. Bugün kullanılıyor. Ona ise finansal bir yararı olamadı.