Proje kalitesinin bazı ölçüleri
Zihni modelimizin temel varsayımlarından birini de şöyle özetleyebiliriz: "Bir toplumda, doğuştan kazanılan değerlere dayalı olmayan, üretim ve uygarlık değerlerini öne çıkaran projeler zenginlik üretiminin artırılmasında, insan yaşamının kolaylaştırılmasında, refah ve barışın güçlendirilmesinde daha etkilidir."
İnsanlığın gelişmesi ve uygarlığın ilerlemesine katkı yapan büyük projeleri ayrıntıda analiz ettiğimizde, sıralayacağımız beş özelliği taşıdığını gözlemleyebiliriz:
· Projenin itici gücünü "ihtiyaçlar" ve "merak" oluşturur.
· Proje içinde yer alanlar bir örgüt yapısı oluşturanları bir araya getiren "emirler" değil "işbirliği"dir.
· Projeler tasarlanırken, gösteriş gibi öznel ölçüler yerine "işlevler" gibi nesnel ölçüler kullanılır.
· Proje "hünerin sınırlarını" zorlayarak "yaratıcılık" arayışına ağırlık vermiştir.
· Proje hayatın karmaşık yapısını "üst düzey koordinasyon" ile "yalın hale" getirmiştir.
İhtiyaç ve merak
Etkin ve başarılı projelerin özüne inildiğinde, hepsinin ortak özelliklerinden birinin; itici gücünü "ihtiyaçlar" ve "meraklar" olduğunu görürüz.
Eğer projenin yöneldiği mal ve hizmet üretimi, insanların ihtiyacını karşılıyorsa; piyasanın bir talebine yönelikse; o ürün ya da hizmet, insan yaşamını kolaylaştıran bir işlevi yerine getiriyorsa sürdürülebilir üretim güven altına alınabilir.
Bir proje tasarlamak isteyenler ya da hayata tanışmış bir projenin başarılı ve başarısız yönlerini analiz etmeye çalışanlar; önce mal ve hizmet üretiminin bütün aşamalarını göz önüne alan, yaratılan karşılıklı-bağımlılık ilişkilerinin hangi ihtiyaçları karşıladığını, hangi işlevi yerine getirdiğini gözlemeli.
Bir projenin kalitesini düşüren önemli etkenlerden biri; itici gücünün önyargılar, yerleşik doğrular ve kalıp düşüncelere dayanmasıdır. Proje, ihtiyaçları nesnel biçimde saptamışsa, o ihtiyaçları karşılayacak üretim için gerekli insan ve sermaye kaynaklarını doğru öngörmüşse başarılı olur.
Her projenin bir "kültürel arka planı" vardır; o kültürel arka plan mutlaka fizibilite çalışmalarında göz önüne alınmalıdır. Ama, projeyi yürütenler, kültürel arka planın ürettiği bazı değerlerin, yeni ve farklı bir şey üretme merakının önünü kesmemelidir.
Kendini sürekli yeniden üreten bir meraktan güç almayan projeler, çoğu kez girişimcileri yaratmak istediği sonuç yerine, çok farklı hedeflere taşıyabilir. Merakları diri tutulmayan proje çalışmalarında, kontrollü güç kullanma yerine, akıntıya kapılma ve kaynak israfına sıkça rastlanır.
Emir değil, işbirliği
Projeler durağan yapıda değildir; olmamalıdır. Projeler canlıdır ve dinamik bir gelişme gösterir.
Projelerin dinamik yapısı, o proje kapsamında çalışanların, "emirle bir araya gelen" yığın oluşturmamsını gerektirir. Bir araya getiren temel güç "işbirliğinin yaratacağı" stratejik kümelenme olmalıdır.
Proje çalışmalarını güçlendiren, yaratmak istediği sonuca götüren önemli etkenlerden biri olan "işbirliği" de ortak değerlere ve ortak iradeye dayanmalıdır.
Eğer projelere gönüllü değil de emirle katılmış olanlar varsa, onların birçoğu projeyi tanıdıktan sonra işbirliği yapmaya yönelebilir.Ama, daha başından "işbirliği bilinci" ile katılmayanların uyumsuzluğu gereksiz faturalar ödemeye yol açar.
Gösteriş değil işlev
Projelerin hayata taşınması, önce bir yapı gerektirir; sonra işlev ve son tahlilde de kültür.
Projeler tasarlanırken, kavramlaştırma aşamasında gerekli özen gösterilmemişse; yaratılmak istenen sonuçlar net tanımlanmışsa, proje içinde yer alanların öznel niyetleri etkili olabilir. Bu etki de "gösteriş" güdüsünü öne çıkarabilir.
Birçok projeye abartılı gösteriş nedeniyle gereksiz kaynak bağlanmaktadır. Bu durum, ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olmasına, işletme döneminde de "fiyat-maliyet dengesini" tutturamama gibi sapmalara neden olur.
Projelerin dengesi, gösterişten uzak,işlevleri öne çıkaran anlayışla yönetilmelerine bağlıdır.
Hüneri zorlamalı
Bir işi dünyada en iyi yapanlar düzeyinde yapabilecek bilgiye sahipseniz, yaptığınız işte "hünere" ulaşmış sayılırsınız.
Etkin projelerde gözlenen ortak özelliklerden biri de, "hünerin sınırlarını zorlama" çabasıdır.
Etkin projeler, hünerin sınırlarını aşarak "yaratıcılık alanına" giriş yapabilen projelerdir.
En iyi bildiği iş üzerine odaklanan, iyi yapamadığı işleri yapabilenle paylaşan, diyaloglara önem vererek ortak değerleri ve ortak iradeyi öne çıkaran projeler başarılı olur.
O halde proje ekipleri daha tasarlama aşamasında sınırları nerede, ne kadar zorlayacaklarının hesabını yapmalıdır.
Karmaşığı yalınlaştırmalı
"Deha en karmaşık olayları, yalın biçimde anlatabilme gücüdür" tanımı yapılır.
Projelerin kalitesini belirleyen bir başka özellik de, giderek parçalanan, daha ayrıntıdaki ihtisas alanlarına ayrılan, etkin üretim için çok farklı disiplinleri bir araya getirmeyi gerektiren karşılıklı-bağımlılık ilişkisi gerektirmesidir.
Projelerin etkinliği de büyüklüğü de çok karmaşık bir yapıyı "üst düzey koordinasyon" ile yalınlaştırabilme gücüne bağlıdır.
Üzerinde çalışan projede, değer yaratma sisteminin bütün unsurlarının göz önüne alınıp alınmadığına bakılmalı.
Proje için gerekli olanla, gereksiz olanı ayırarak, bir ayıklama ve arındırma yapılıp yapılmadığı gözlenmeli.
Proje kalitesini artıran işlemlerin üst düzey bir koordinasyonla, bütünleştirilme düzeyi incelenmeli.
Son tahlilde de, hüneri "yaratıcılığa" taşıyarak, aynı üretim alanında rakiplerin bir adım önüne geçilip geçilmediğine bakılmalı.