Pozitif ayrışma devam ediyor…
Beklentilerden daha zayıf gelen küresel PMI rakamlarına rağmen riskli varlıklar kasım ayına iyi başladı. ABD - Çin ticaret görüşmelerinde anlaşmaya varılacağı beklentisi Wall Street’ten başlayarak Asya’ya yayılan bir alım dalgasını tetikledi.
Cari dengenin düzelmesi, yurt dışı borçların %80’in üzerinde oranlarla çevrilmesi ve kamunun görece sıkı maliye politikaları uygulayarak net borç ödeyici konuma geçme vaadi ile Türkiye varlıkları ekim ayında dünyadan pozitif ayrışmıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın beyaz eşya, otomotiv, mobilya ve konut için açıkladığı KDV/ÖTV indirimleri sonrasında Türkiye varlıklarında görülen satışlar bu pozitif havayı dağıtamadı. Vergi indirimlerinin bütçe üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı olacağının, buna karşın büyümeyi destekleyerek sert iniş ihtimalinin azaltılmasının hedeflendiğinin anlaşılmasıyla birlikte portföy girişleri yeniden güçlendi.
ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırımları hafifleteceği ve İran’a yönelik yaptırımlar için istisna tanınan sekiz ülke arasına Türkiye’yi de ekleyeceği beklentisi ile Türk lirası sert bir şekilde değer kazanırken Türkiye varlıkları kasım ayına güçlü bir başlangıç yaptı.
MSCI Türkiye son üç ayda %27 dolar bazında getiri ile açık ara dolar bazında en çok değer kazandıran hisse senedi endeksi oldu. Endeksteki yükseliş ağırlıklı olarak Türk lirasının değer kazanması sayesinde oldu.
Zayıf Türk lirası nedeniyle yaz aylarında dayak yiyen yüksek döviz borçlu şirketler ve bankalar son dönemde en çok kazandıran şirketler haline geldi. Türk lirasının değer kaybından faydalanan ihracatçı şirketler ve uluslararası ticari mal ve hizmet üreten firmalar ise bu dönemde borsanın gerisinde kaldı.
Piyasalardaki yükselişin önümüzdeki haftalarda devam edip etmeyeceği ABD kaynaklı üç temel gelişme ile belirlenecek: (i) ABD ara dönem seçimleri; (ii) ABD’nin İran konusundaki yaptırımlarında tanıyacağı istisnalar; (iii) ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarında geçici de olsa bir anlaşmaya varılması.
Bizim görüşümüz her üç alanda da Türkiye için olumsuz gelişmeler olmayacağı ve yükselişin devam edeceği yönünde. (i) ABD seçimlerinde Demokratlar Kongrede çoğunluğu ele geçirecek, Cumhuriyetçiler Senatoda çoğunluğu koruyacak; (ii) Türkiye İran’dan petrol alımı için istisna tanınan ülkeler arasında yer alacak; (iii) ABD ve Çin arasında dış ticaret görüşmeleri yeniden başlayacak.
Öngörülerimizin gerçekleşmesi Türk lirasının değer kazancını destekleyip, enflasyonun yeniden alçalan bir patikaya girmesini sağlayarak Türkiye ekonomisinin borç azaltma döngüsünü kontrollü bir sert iniş (kurun ilave değer kaybına ve finansal istikrarsızlığa yol açmayan bir yavaşlama) ile tamamlamasına yardımcı olur.
Bu senaryoda Türkiye varlıkları değer kazanmaya devam edebilir. 2018 yılında ekonomik ve büyüme ve şirket karları güçlüyken nasıl negatif ayrıştıysak, 2019 yılında büyüme ve şirket karları zayıfken pozitif ayrışabiliriz. Yeter ki kontrolllü bir şekilde yavaşlayarak, borçluluğumuz azaltacağımız konusunda piyasaları ikna edelim.