Portföylerde Türk Lirası ağırlığını koruyacak

Ufuk KORCAN
Ufuk KORCAN PARANIN ROTASI [email protected]

Merkez Bankası’nın son faiz kararı son­rasında ‘şahin’ mesajlar vermesi, önü­müzdeki dönemde sabit getirili Türk Lirası enstrümanların cazibesini sürdüreceği gö­rüşlerini kuvvetlendirdi. Güçlenen döviz re­zervinin desteğiyle Merkez’in enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratacak bir kur atağı­na izin vermesi beklenmiyor.

Merkez Bankası’nın son faiz kararı ve ar­dından verdiği mesajlar, sıkı duruşun sürece­ği sinyalini verdi. Önceki gün yapılan Para Po­litikası Kurulu (PPK) toplantısında yüzde 50 seviyesinde bulunan politika faizi beklentiler doğrultusunda sabit tutuldu.

Karar metnin­de yer alan ifadeler, piyasa oyuncuları tara­fından ‘şahin’ olarak değerlendirildi. Morgan Stanley hazırladığı raporda, Merkez Bankası açıklamalarını ‘şahin bir sürpriz’ olarak ni­telendirdi. Politika faizinin uzun süre yüksek seviyesini koruyacağı ve bu yıl içinde bir faiz indirimi olmayacağına yönelik görüşler ağır­lık kazanmaya başladı. Ancak enflasyonda aşağı yönlü seyrin hızlanması halinde Mer­kez Bankası’nın yılın son aylarında faiz indi­rimi yapabileceğini düşünenlerin sayısı da az değil.

Borsada gözler yabancıda

Merkez Bankası’nın verdiği mesajların portföylere yansıması ise Türk Lirası lehi­ne olacağı düşünülüyor. Yeni ekonomi yöne­timinin göreve başlamasının ardından faiz­lerde yapılan peş peşe artırımlar önceki dö­nemde oyun dışına itilen mevduat gibi sabit getirili enstrümanlar yeniden oyuna dahil olmuştu. Aylık yüzde 4-5 gibi risksiz bir ya­tırım aracı olması, hisse senedi cephesini de olumsuz etkilemişti. Hem yükselen kredi fa­izleri şirketler cephesinde bilançolar üze­rinde baskı kurarken, yükselen alternatif maliyet borsaya yeni para girişini de sınır­landırıyor. Hal böyle olunca borsayı yukarı taşıyabilecek kaynak girişi için yabancıların yolu gözleniyor. Fakat o tarafta şu an için pek yaprak kıpırdamıyor.

Para piyasası fonları cazip

Eylül ayında ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimlerine başlaması küre­sel anlamda likidite yaratabilir ve Türkiye de bundan nasibini alabilir. Bu süreçte kre­di derecelendirme kuruluşlarından yeni not artırımları gelmesi, enflasyonla mücadelede başarılı sonuçlar alınması ve faiz indirimle­rinin Türkiye için konuşulmaya başlanması hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için satın alınabilecek yeni bir ‘hikaye’ olabile­ceği söyleniyor. Mevcut durumda tüm ya­tırım araçları içerisinde en cazip durumda olan hiç şüphesiz mevduat gibi sabit getirili enstrümanlar. TL mevduat ve para piyasası fonlarına yönelik ilgi para akışının bu yöne doğru olduğunu gösteriyor.

Kurda atak beklenmiyor

Yılsonuna kadar olan süreçte yatırımcıla­rın oluşturacakları portföylerde, Türk Lira­sı varlıkların ağırlıkta olması gerektiği söy­leniyor. Bir taraftan borsada ortaya çıkabi­lecek fırsatları kaçırmak istemeyip parasını uzun vade bağlamak istemeyenlerin para pi­yasası fonlarını tercih edebileceği belirtili­yor. Orta risk seviyesinde olan bir yatırım­cı için portföylerde Türk Lirası varlıklarının oranının yüzde 70-80 civarında olabileceği geri kalan kısım için altın (döviz) öneriliyor. Türk Lirası varlıklar içerisinde sabit getiri­li yatırım araçlarının payının yine yüzde 70- 80 gibi ağırlıklı olabileceği tavsiye ediliyor. Döviz cephesinde yılın geri kalanında ‘kont­rolsüz’ bir sıçrama ihtimali ise oldukça az. Enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratabile­cek bir kur atağına Merkez Bankası’nın izin vermeyeceği, bunun için yeterli döviz rezer­vinin biriktiği görüşü hakim. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar