Portföylerde hisse rotasyonu
ABD’de resesyon – enflasyon çekişmesi devam ederken haberin büyüğü Çin’den geldi. Bir kez daha inşaat/gayri menkul sektöründe krizin eşiğine gelinmiş durumda.
Bunun doğal sonucu olarak Asya hisse senetleri haftaya zayıf başladı ve satış baskısı altında kaldı. Ama aslına bakarsanız Amerikan ve Avrupa borsalarında fonlar hisse senetlerinde olası bir kötü senaryo için pozisyonlarını dengelemeye başlamışlar. Mesela Avrupa’da fonların hisse tercihlerindeki değişimlere baktığımızda enerji, gayri menkul ve bankalar fonların daha çok aldıkları hisseler arasında öne çıkarken telekom, teknoloji gibi sektörlerden çıkış oluyor.
Aynı şekilde ABD’ye bakınca benzer bir görünüm hakim. Bilişim, telekom, lüks tüketim hisselerinden çıkışlar bu hisseleri endekslerin önden giden mertebesinden takipçi sınıfına düşürdü. Sağlık, hammadde/ madencilik, enerji, bankacılık ve sanayi hisseleri ise istikrarlı bir şekilde takipçi grubundan çıkıp tercih edilenler arasında yerlerini almış durumdalar.
Büyük ihtimalle birkaç hafta içinde de bir sınıf daha atlayarak endeksin önden gidenlerinden olacaklar. Bunun 2 nedeni olabilir, 1 son haftalarda FED’in faizleri düşürmek yerine bir kez daha ekstra bir artış yapma ihtimali yüksek görülüyor – ben her ne kadar katılmasam da… Bu durumda piyasa özellikle bilişim, telekom gibi teknoloji hisselerinde karları realize etmeye çalışıyor olabilir.
2 hala büyüme ile ilgili belirgin bir pozitif hava olmaması, yatırım atmosferinin bozulabileceği yönündeki endişelerin hortlamasına neden oldu. Her halükarda portföylerde teknoloji ağırlığının geçici olarak azaltılması mantılı görünüyor. Bu düşüncenin doğruluğunu ilgili kanun gereği her 3 ayda bir pozisyonlarını bildiren fonlardan öğreneceğiz.
Sıcak havalar
Bu hafta dikkatinize getirmek istediğim bir başka konu da aşırılık seviyesinde devam eden sıcaklıklar. Özellikle kuzey yarım küreyi etkisine alan sıcaklar enerji talebinin yüksek seyretmesine neden oluyor. Hatırlarsanız bu konuda bir güncellemeyi ilk El Nińo bahsinden sonra geçen haftalarda yapmıştım. O güne bu güne ne yazık ki sıcaklıklar artarak devam ediyor. Joe Biden’a göre bu sene yaşanan aşırı sıcakların maliyeti 100 milyar dolara ulaşıyormuş.
İklim değişikliğinin bir diğer sonucu tarımsal emtiada yaşanıyor ve muhtemelen ilerleyen zamanlarda daha güçlüce hissedilecek. Hele son günlerde tahıl depolarında çıkan yangınların da etkileriyle yiyecek fiyatlarının ilerleyen yıllarda yükselmesi kaçınılmaz gözüküyor. Bu düşünceden hareketle, özellikle yabancı hisselerden oluşan uzun vadeli bir portföyde, herkesin kendi mini tarım fonunu oluşturması oldukça makul bir seçenek gibi gözüküyor.
Eğer gerçekten ilerde arzın talebi karşılayamaması veya fiyat dengesizlikleri nedeniyle bir kıtlık oluşacaksa bu tür bir hisse sepeti son derece ilgi çekici getiriler üretebilir. Nitekim son 1 ayda S&P 500 endeksinin %1,48 kazandırması, Nasdaq 100’ün başa başta olmasına karşılık tarımsal hisselerden oluşan borsa yatırım fonu MOO’nun %6’dan fazla getiri elde etmiş olması düşüncenin doğruluğunu gösteriyor.
Büyük ihtimalle ilerleyen zamanlarda tarımsal hisselerin daha güçlü performans sergilediğini göreceğiz. Sanırım bunun için çok beklemeye de gerek olmayacak. Çünkü El Nińo kendisini göstermeye başladı. Henüz çok etkili değil, ama okyanus suyu sıcaklığı hızla artmaya devam ediyor. Daha önce bu hızla arttığında ilerleyen haftalarda oldukça etkili bir hava olayına dönüşmüştü ve sonucunda tarımsal emtia fiyatlarında sert yükselişler görmüştük. Aman dikkat!!