Porsche'ciler gaza geldi; LPG, benzini geçti

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

LPG kullanımı Türkiye'de giderek artıyor. Bu artışın gerekçelerine ve mevcut durumu aktarmadan önce gelin kısa bir süreliğine en başa dönelim ve LPG'nin hikayesini göz atalım. LPG yani Likit Petrol Gazı, hepimizin bildiği, doğalgaz öncesinde mutfaklarımızda kullandığımız tüp oluyor.

Devlet, düşük gelirli kesimi destekleyebilmek adına tüpteki LPG'nin vergisini düşük tutmuştu. Bu durumu fırsata çevrimek isteyenler araçları LPG'ye dönüştürmeye başladı. Zira, ÖTV avantajı ile birlikte yakıt için benzine nazaran üçte bir para ödeniyordu. Bu dönemde başlayan dönüşüm furyası önceleri merdivenaltında başladı. Bir anda başta taksiler olmak üzere önemli sayıda araç LPG'ye dönüş yaptı.

LPG'nin bu kontrolsüz döneminde imajı da fiyatı gibi deyim yerindeyse yerlerde sürünüyordu. LPG dönüşümünün yegane nedeni çevre, az tüketim gibi olgulardan ziyade ucuz olmasıydı.

Geçen zaman içinde devlet otogaz dediğimiz ürünün ÖTV'sini artırdı. Bugün yine fiyat farkı olsa da otomobil yakıtları arasındaki uçurum kapanmış durumda.

Bununla birlikte ilerleyen teknoloji LPG sistemlerini oldukça geliştirdi.Bugün fabrika çıkışlı ya da sonradan monte edilen LPG kitleri en az dizel ve benzinli motorlar kadar performanslı ve sorunsuz çalışıyor.

Yakıt ekonomisinin yanında çevre korumaya yönelik atılan adımlar da artmaya başlayınca önemli miktarda araç LPG ile donatıldı. Zira gelinen noktada rakamlar da bizi doğruluyor.

Bugün otogaz kullanımı benzini geçmiş durumda. Petder'in geçenlerde yayınladığı bir raporu incelerken, bu söylemin rakamlarla da net bir şekilde desteklendiği ortaya çıktı.

2010 yılınını ilk altı ayında otogaz tüketimi geçen yıla oranla yüzde 9 atarak 1.15 milyon tonu bulmuş durumda. Aynı dönemde benzin tüketimi ise yüzde 8.5 azalmış. Lakin bu azalmada otogazın etkisi olduğu kadar, dizelin katkılarını da unutmamak gerekiyor.

Geçen yıl küçük bir farkla benzini geçen otogaz kullanımı, bu yıl farkı açmaya başlamış durumda. Geride bıraktığımız yıl otogaz ve benzinden oluşan otomobil yakıtlarında iki ürünün aldığı pay neredeyse eşitti. Benzin ufak bir yüzde ile LPG'nin önüne geçmişti. Ancak bugün, LPG tonaj olarak da ilerliyor. Paylaşım oranı yüzde 54'e, 49 LPG'nin lehine dönmüş durumda.

2009'da araç yakıtları incelendiğinde ilk sırayı yüzde 58 ile kırsal motorin alırken onu yüzde 18 ile dizel (otomobillerin yaktığıcdüşük kükürtlü motorin), yüzde 13 ile benzin ve yüzde 12 ile LPG takip ediyordu.

Bu yıla gelindiğinde ise kırsal motorinin payı yüzde 53'e gerilemiş durumda. Bununla birlikte dizelin payı yüzde 22'ye, LPG'nin payı yüzde 13'e çıkmış. Benzin, ise yüzde 12'ye gerilemiş.

 LPG'nin bu yükselişinden maliye de payını alıyor. LPG  tüketiminden  elde

edilen dolaylı vergiler toplamının ise yüzde  30 oranında artarak 3 milyar liraya ulaştığı görülüyor.

 Ancak, tüm bunlara rağmen kamuoyunda otogazın kötü imajı henüz net bir şekilde silinmiş değil. Bilinen en çevreci yakıt olmasına, önemli oranda tasarruf sağlamasına rağmen, insanların otogaza bakışı henüz çok da olumlu değil. Örneğin, tamamen gereksiz bir uygulama nedeniyle otogazlı araçlar kapalı parklara sokulmuyor. İlk zamanlarda yurtdışından ithal edilen bu yasak, belki o vakitler bir önlem olarak kabul edilebilirdi ama bugün artık gereksiz olarak nitelendiriliyor.

Bunun dışında bugün lüks araç kullanların yakıta da çok para ödemesi gerekiyormuş gibi bir algı var. Bu algı nedeniyle Avrupa'da birçok örneği olmasına rağmen, hatta lüks otomobillerin motor sistemlerine özel LPG kitleri üretilmiş olmasına rağmen bizde LPG hala alt sınıfa ait bir ürün olarak görülüyor.

Tasarruf yapmanın, havayı az kirletmenin ayıp sayılması herhalde bize özgü bir durum olsa gerek.

Zira, fotoğraftaki vatandaş da bunun bir örneği. Porsche Cayenne'ni belli ki çok yakmaya başlayıp beyefendiyi usandırmış, gidip bir LPG kiti takma kararı almış.

Ancak, otomobiline kit takılırken de belli olmasın diye plakasını gazeteyle kapatmayı ihmal etmemiş.

Aldığım duyumlar, bu tip lüks otomobillerin dönüşüm noktalarına gece kimseler duymadan gittiğini, araçlarına yakıtı gece aldığı yönünde.

Yeniden söylemek gerekirse, tasarruf yapmak ayıp değil ki.

Utanmak yerine, yaptığınızı anlatsanız emin olun memlekete çok daha büyük katkınız olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018