Polonya’nın Dünya Bankası'nca “Altın çağı” diye adlandırılan 25 yıl
Bizim 24 Ocak kararlarımızdan, 9 yıl sonra, 1989 sonra Polonya’da Başbakan yardımcısı ve Maliye bakanlığını birlikte yürüten Leszek Balcerowicz’in adıyla anılıp yürürlüğe giren “Balcerowicz Planı” 25. yılına ulaştı. Önemli başarılara neden olan planla ilgili Dünya Bankası bu 25 yılık dönemini Polonya’nın “Altın çağı” diye isimlendiriyor.
O nedenle bu planının 25 yıldaki işleyişini ve getirdiği sonuçları sizlerle paşlaşmak istiyorum:
Comecon üyesi olan Polonya’da 4 Haziran 1989’da ilk özgür parlamento seçimi yapıldı. Senato seçimlerinde Dayanışma Partisi 100 koltuğun 99’unu alınca “Balcerowicz planı”destiklenip hayata geçirildi.
Bu plan uygulamaya geçince sistemin tümünü oluşturan kamu işletmeleri ya kapatıldı, ya da özelleştirildi. Bunun sonunda önce fiyat artışları ve yüksek enfl asyon yaşandı ve kapanan işletmeler nedeniyle yüksek işsizlik gündeme geldi. Plan, ülkenin kademeli dışa açılmasını, imalatçı sektörlerin korunup teşvikini, stratejik ürün olarak kömürün özelleştirilmemesini ve kısa zamanda AB’ye üye olunmasını öngörüyordu. 11 partili parlamentona koalisyonlar yaşanmasına karşın, “Balcerowicz planı” her iktidar döneminde korundu, değiştirilmeden uygulandı.
Polonya 1996’da OECD’ye, 1999’da Nato’ya üye olduktan sonra, 1 Mayıs 2004’te AB’ye tam üye oldu. AB’ye üye olunurken, “emeğin serbest dolaşım hakkını” 10 yıl askıya aldı. Buna karşılık AB’den 10 yılda 100 milyar euroluk önemli yatırım çekti, akıllı işbirlikleri yaptı. Bunda AB’ye göre ucuz emek sahibi olması da önemli rol oynadı. 25 yıllık dönemde AB’ye göre yüksek yüzde 4.5 büyüme ortalamasını yakaladı. Milli geliri kişi başına 22 bin dolara yükseldi. Fazla dış girdi kullanmayan imalat sanayii 229 milyar dolara ulaşırken, sadece 12 milyar dolar cari açık vermekte ve yüzde 1 enfl asyon ve yüzde 13’e düşen bir işsizlik söz konusu.
Polonya Dünya Rekabetçilik Endeksi'nde 148 ülke içersinde 42. sıraya yükselmiş durumda. Planı uygulamaya koyarken 178 ülke arasında 150. sırada olduğu Ekonomik Özgürlük Endeksinde 50.ciliğe yükselmenin yanı sıra Verimlilikten İnovasyona Geçiş grubu ülkeler arasında “İnovasyon Yapan Ülkeler Grurubunun” eşiğinde bulunuyor. Son 10 yılda 2.1 milyon yetişkinin ülke dışına çıkmasıyla beyin göçü yaşayan Polonya, genç işsizliğine karşın, PİSA sıralamasında Avrupa’da 6. ve dünyada 14. sırada yer alarak, uluslararası sıralamada Almanya, Fransa ve Amerika’nın önünde yer alıyor. P
olonya, geleneksel ürünlerde süt ve elma üretiminde büyümeyi başarmış durumda. Elma üretiminde Çin’in ardında ikinci sırada yer alıyor ve 27 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Polonya ile dış ticaretimizde onların lehine önemli fazlalık söz konusu. En büyük ithal kalemimiz ise 440 milyon dolarlık motor.
Polonya’nın bizden 9 yıl sonra hayata geçirdiği kalkınma planı ile 25 yılda ulaştığı, “Altın çağ” diye isimlendirilen başarısından öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum.