Plastik yeni para birimi olacak, fakirliğe son verecek

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Kanadalı iki girişimci fakirlik ve plastik kirliliği sorunlarını aynı anda çözüme ulaştıracak bir yola imza atmaya hazırlanıyor. 

Shaun Frankson ve David Katz, kurdukları The Plastic Bank isimli şirketleri ile, dünyayı insan gücü ile temizlemeyi hedefliyorlar.The Plastic Bank’ı bir sosyal girişim olarak tanımlayabiliriz.
Plastic Bank Başkanı David Katz, plastiğin parasal olarak çelikten daha değerli olduğunu söylüyor. Katz’a göre, dünya genelindeki plastik miktarı, kullanabileceğimizden çok daha fazla. Hedef, plastiği bir tür para birimine dönüştürmek ve okyanuslardaki plastikleri toplamak.

Çevre Koruma Ajansı (EPA) verilerine göre 2012 yılında 32 milyon ton plastik atık üretildi. Bu miktarın sadece yüzde 9’u geri dönüşüm amaçlı toplandı.   
Yapılan tahminlere göre, okyanuslarda her mil kareye yaklaşık 46 bin plastik parçası düşüyor. Dünya genelinde her gün okyanuslara 13 bin ile 15 bin parça plastik atılıyor. 

The Plastic Bank’ın hedefi ise, plastik atıkların toplanması için dünya genelindeki fakir toplumu harekete geçirmek ve topladıkları plastiklerin karşılığında yiyecek, giysi, gereç, mikro kredi sağlamak. Hatta bir diğer hedef ise, bu kişilere 3-D baskı hizmetleri sunarak, ihtiyaç duydukları eşyaları üretmelerini sağlamak.  

Şirketin kurucu ortağı Shaun Frankson şu açıklamaları yapıyor: “Neredeyse dünya nüfusunun yarısı fakirlik içinde yaşıyor. Dolayısıyla, dünyanın yarısının kullanılmadığını söylemek doğru olacaktır. Fakirlik insanlardan kaynaklanan bir sorun değil. Fakir insanlar da akıllı, yetenekli, yaratıcı insanlar; fakat onlar bu talihsizlik içinde yaşıyorlar.”

The Plastic Bank’ın projesi Mayıs ayında resmi olarak Peru ve Kolombiya’da hayata geçirilecek. Şirketin internet sitesinde yer alan habere göre, bu iki ülkeye ilk plastik toplama ve geri dönüşüm merkezleri kurulacak. Şirketin hedefi, bir gün dünyanın her yerinde plastik bankalarının kurulması.
Katz’ın sözleri oldukça anlamlı: “Eğer birgün insanın ve plastiğin içindeki değeri ortaya koyabilirsem, her iki sorunu da aynı anda çözebilirim. Bir insana, okyanusları temizleyerek fakirlikten kurtulma fırsatı sağlayabilirim.” 

Katz, Peru ve Kolombiya’nın ardından, Filipinler ve Endonezya gibi ülkeleri hedefliyor. Şu sıralar yerel ortaklar aramakla meşgul.
The Plastic Bank’ın, “İnsana balık tutmayı öğreten” bir model olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Sosyal Plastik

Silikon Vadisi’nde, NASA Araştırma Parkı’nda kurulan Singularity University, insanlığın başa çıkılması en zor sorunlarına çözüm yaratabilecek,  gelişen teknolojileri anlamayı ve kullanmayı amaç edinmiş liderleri bir araya getirmeyi, eğitmeyi ve ilham vermeyi hedefleyen disiplinlerarası bir üniversite. David Katz’ın “Plastiğe gerçek değerini vermek” fikri de burada doğuyor. “Kullan ve çöpe at” mantığıyla yaşayan bir toplum olduğumuzu ifade eden Katz, bu süreçte en fazla suçlanan ve en fazla çöp olan maddenin plastik olduğunu görüyor. Plastiği para birimine döndürmek ise, hem insanları fakirlikten kurtaracak, hem girişimciye dönüştürecek bir proje olarak ön plana çıkıyor. Dolayısıyla tüm dünyayı saran plastik, bir sorun olmaktan çıkıp, çözümün parçası oluyor.

Bunun sonucunda Mayıs 2013 yılında The Plastic Bank doğuyor. Bir diğer önemli tarih ise Haziran 2013. The Plastic Bank’ın diğer kurucu ortağı Shaun Frankson bu tarihte, “Sosyal Plastik” kavramını gündeme getiriyor. Sosyal plastik, okyanusların temizlenmesi için toplanıp, geri dönüşüme uğrayan plastik anlamına geliyor. Böylece tüketici de bilinçlenmiş oluyor. The Plastic Bank’ın amacı, günlük ürünlerde Sosyal Plastik kullanılması. Sosyal Plastik talebi ne kadar çok olursa, değeri de o kadar artacak. Bu da fakirliğin yavaş yavaş yok olmasını sağlayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar