Plastik sektörünün çözüm önerileri (II)

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

 

 

Plastik Sanayicileri Derneği'nin (PAGDER) öncülüğünde geniş katılımla gerçekleştirilen çalıştayda saptanan sektöre yönelik çözüm önerilerinin ilkini geçen hafta yazmıştım.
Bugünkü yazımda raporun devamını ve değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Nitelikli ara eleman sorununun çözümü için;

- Sektörün eğitimli ara eleman ihtiyacını karşılayacak ölçüde eğitim alt yapısının oluşturulması,

- Plastik meslek liseleri inşaatının yurt çapında yaygınlaştırılması, endüstri meslek liselerinin talep yetersizliği nedeniyle kapanan bölümleri yerine plastik eğitim bölümlerinin kurulması, bu konunun devletin eğitim politikalarında yer alması,

- Plastik sanayinin tüm süreçlerinde uluslararası standartlara uyum sağlayabilecek, bilgili, teknoloji ve kalite bilincini özümsemiş her kademede insan yetiştirecek eğitim altyapısının tesis edilmesi,

- Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda meslek standartlarının oluşturulması, eğitim programlarının açılması ve eğitim alan kişilerin belgelendirilmesi,

- İş yerlerinde ara elemanların yetkilerinin arttırılması / özgüvenin telkin edilmesi,

- Plastik endüstri meslek liselerine öğrenci talebinin arttırılması için AB fonları, odalar birliği, KOSGEB vs. imkanlarından faydalanarak ara elemanlara yönelik meslek edindirme kurslarının düzenlenmesi,

Sektörde fiyat istikrarının sağlanabilmesi için;

- Firmaların ortak girdi temin etmeleri ve bu nedenle OAİB bünyesinde çalışan ve PAGDERin ortak olduğu OSOLINE, ortak satınalma projesine dahil olmaları,

- Ortak kalite standartlarının belirlenmesi,

- Haksız rekabet yaratan firmaların afişe edilmesi,

- Fiyat hareketlerinin daha yakın takibi ve analizi,

- Pazarlık gücü için birleşerek / ortak hareket ederek tedarikçilerin ölçeğine yaklaşılması,

- Satış konsorsiyumlarının oluşturulması,

Artan rekabet içinde karlılığın arttırılması için;

- Firmaların organize olarak maliyetleri azaltmak amacına yönelik ortak çalışmalar yapması ve bu konuda sürekli eğitimlerin verilmesi,

Plastik özel ihtisas organize Sanayi Bölgeleri'nin kurularak sinerji yaratılması ve verimliliğin arttırılması,

- Büyük şehirlerde sıkışmış olan sektörün daha verimli çalışmasını sağlamak ve sinerji yaratmak için plastik özel ihtisas organize sanayi bölgelerinin kurulması amacıyla sektöre uygun arsaların tahsis edilmesi, mevcutların sorunlarının çözülmesi, plastik organize sanayi bölgelerine lojistik imkan verecek altyapının kurulması,

- Plastik ihtisas organize sanayi bölgelerinde, üniversite - sanayi arasında Ar - Ge'ye yönelik işbirliğinin yapıldığı ortak Ar - Ge merkezlerinin kurulması,

- Ar - Ge yapacak güce erişebilmeleri için küçük ölçekli firmalar arası birleşmelerin teşvik edilmesi veya Ar - Ge konusunda stratejik işbirliklerinin (ortak Ar - Ge merkezleri ) kurulması,

- Ar - Ge yatırımları konusunda önceliklerin belirlenerek, Türk plastik sektörünün, katma değeri yüksek mamuller üretmesi ve ihraç etmesi amacıyla Ar - Ge ve Ür - Ge yatırımlarına ve yenilikçiliğe özel önem verilmesi,

- Mamul standartlarının oluşturulması,

- Kayıt dışı istihdamın engellenmesi,

- Mamul ve makine ithalatında denetimlerin sağlanması,

- Ucuz hammadde ve enerji teminin sağlanması,

- Ortak verimlilik ve iyileştirme çalışmalarının yapılması,

- Meslek standartlarının oluşturulması,

Plastik mamul ve plastik işleme makineleri üretiminde teknolojik düzeyin arttırılarak katma değeri yüksek mamullerin üretilmesi ve sektörün global pazarlarda rekabetinin arttırılması

- İhracat pazar kaybı yüksek olan ülke ve ürün grupları için özel tedbirlerin sağlanması, tanıtım ve pazarlama amacıyla potansiyel dış pazarlarda ofislerin açılması ve ikili toplantıların organize edilmesi,

- Plastik işleme makineleri üreticisi firmaların geleneksel dış pazarlardaki daralmayı ikame edecek yeni dış pazar araştırmalarının yapılması,

- Plastik ve plastik işleme makineleri sektörlerinin gelişimine yön verecek sivil toplum örgütlenmesinin yetersiz olduğu dikkate alınarak, sektörel sinerjinin sağlanabilmesi, sivil toplum örgütlerinin kamu otoriteleri karşısında daha güçlü ve etkin olmasını sağlamak,

- Plastik üretim ve tüketiminin yoğun olduğu şehirlerde plastik sektör derneklerinin kurulmasını organize etmek,

- Plastik ve plastik işleme makineleri sektöründe faaliyet gösteren tüm üretici firmaların PAGDER çatısı altında birleşmeleri veya bölgelerindeki plastik sektör derneklerine üye olmalarını sağlamak,

- Plastik sektör derneklerinin Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) adı altında toplanarak , sektörün en az % 90'ını temsil etmeleri ve federasyon çatısı altında birleşerek işbirliği ve güç birliği sağlamaları,

Raporun sonuç bölümünde

Bu sorunların çözümüne yönelik projeler geliştirmek, plastik ve plastikle ilgili sektörel sivil toplum örgütleri arasında işbirliği ve güçbirliği kurarak, bu öneri ve projeleri ilgili platformlara taşımak ve devletin ilgili kurumlarına, bu sorunların çözümüne yönelik tedbirler almasına yardımcı olmak, PLASFED - Plastik Sanayicileri Federasyonu ve federasyonu oluşturan dernekler başta olmak üzere sektördeki tüm STK'ların başlıca stratejilerini oluşturacaktır."İfadesi yer almakta.

Çalıştay sonuçları sektöre yönelik en geniş kapsamlı çözüm odaklı bir rapor olarak ortaya çıkmış.

Raporun değerlendirilmesi

Karar vericilere ve sektördeki firmalara yol haritası niteliğinde olan plastik sektörünün sorunlarının çözümüne yönelik öneriler yer aldığı bu değerli raporu sizlerle paylaşmış oldum ama, ekonomimiz açısından sektörün öneminin daha iyi kavranabilmesi için birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Türk plastik sektörü, çoğu küçük ve orta ölçeklifi rmalar olmak üzere 14 bin civarında işletme faaliyet göstermekte ve bu alan da 250 bin kişi istihdam edilmekte.
Kalite açısından dünya standartlarında üretim yapılmakta ve çoğunluğu AB ülkeleri olmak üzere 100'ün üzerinde ülkeye ihracat yapılabilmektedir.

Geçen yıl ekonomiye 11 milyar dolar katma değer sağlayan plastik sektörü Avrupa Birliği'nde üretim olarak Almanya ve İtalya'dan sonra üçüncü sırada yer almakta.
Türkiye'de 2011 yılı itibariyle toplam plastik tüketiminin %40'ı ambalaj, %22'si inşaat, %10'u elektrik ve elektronik, %6'sı tarım, %4'ü tekstil, %4'ü otomotiv sektörlerince gerçekleştirilmektedir. Diğer sektörlerin toplam payı ise %19 düzeyinde.

Türkiye ekonomisine her yönüyle çok önemli katkısı olan olan bu sektörün desteklenmesiyle yüksek katma değerli üretim yapılan örnek sektör konumuna getirilebilir.

Ekonomi Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm bakanlıklarımız kamuoyuna sunulan sektörün yol haritası niteliğindeki bu raporda yer alan sektörü stratejik sektöre dönüştürebilecek önerileri bu bağlamda değerlendirecekleri umuduyla, çalıştayı gerçekleştiren PAGDER ve PLASFED 'i ve bu çalışmada emeği geçen tüm katılımcıları kutluyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar