Plastik sektörünün Ar-Ge reformuna bakışı..
Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun kamuoyuna AR-GE Reform Paketi olarak tanıtımını yaptığı “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, “Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu”nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu'nda önümüzdeki günlerde yasalaşacak. Plastik Sanayiciler Derneği (PAGDER) Başkanı değerli dostum Reha Gür’den Ar-Ge Reform Paketi'ni (yasayı) sektör adına değerlendirme yapmasını rica ettim.
Reha Bey, İTÜ mezunu yüksek mühendis olmanın yanında, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsü’ mezunu sanayicilerimizden.
Aldığı eğitim ve yönetim kurulu üyeliğini yaptığı şirketin 40 ülkeye ihracat yapıyor olması, Kendisinin uluslararası pazarları, rekabeti ve teknolojik gelişmeleri yakından izleyen yaşayan ve alanında başarılı biri olarak AR-GE'ye çok önem verenlerden biri olarak sektörde tanınıyor.Bu bağlamda da söyleyecekleri önemli. Reha Bey ” Türkiye, orta gelir tuzağından çıkış için teknolojik yatırımları ve teknoloji üretimine yönelik iklimin oluşturulmasını hedeflerden biri olarak seçti. En basit tanımla, "daha yüksek katma değerli ürünlere geçiş yapılması gerekliliğinin ülke olarak farkındayız” sözleriyle başladığı değerlendirmesine, “10’ncu Kalkınma Planı ve devamında üretilen bütün üst düzey plan, program ve projelerde teknoloji geliştirme, AR-GE ve yenileştirme (inovasyon) yer aldı. Bu çabaların bir ürünü olarak ortaya çıkan AR-GE ve yenilik teşvik programları uygulanıyor. Öncelikle şimdiye kadar verilen teşviklerin bir etki analizinin yapılmasına yönelik çalışma başlatıldığını duyduk ve mutluyuz.
Çünkü yeni teşviklerin tasarımında bu etki analizinin kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.
Zira, yeni ilan edilen AR-GE ve yenileştirme teşviklerinin kapsamı genişletildi, derinleştirildi ve en önemlisi tasarım da teşvik kapsamına alındı. Plastik sektörünün de dahil edildiği kimya sektöründe AR-GE merkezleri var ama münhasıran plastik sektörü için bir merkez yok.
Bunun eksikliğinin farkındayız.
Hükümetimizin ortaya koyduğu teşvikleri benimsiyor, memnuniyetle karşılıyor ama biraz daha esnekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Öncelikle, ülkemiz sanayisinde olduğu gibi plastik sektöründe de KOBİ ağırlıklı yapı hakim. Bu şirketlerin AR-GE ve tasarım birimleri oluşturmasında AR-GE için 15 tam zamanlı personel, tasarım için 10 personel gerçekten çok yüksek. Üstelik bunun bazı sektörler için kullanılacak olması-Çünkü Sayın Başbakan düzenlemeyi ilan ederken bunu söyledi- bütün sektörleri kapsamaması dikkat çekici. Plastik, diğer polimer teknolojileriyle birlikte geleceğin malzemesi. Artık her sanayi ürününde plastik var. Otomobillerde, uçaklarda, elektronik cihazlarda… Yetmiyor, çevre temizliğinde, tarımda, sanayi ve kentsel altyapıda plastik ve diğer polimer teknolojiler yapılıyor. Bütün ülkeler plastik ve polimer teknolojilerine olağanüstü boyutta AR-GE yatırımı yapıyor. Üniversitelerin laboratuvarları bu yöndeki AR-GE projeleriyle dolup taşıyor. Sadece AR-GE ve inovasyon değil, tasarım açısından da önemli bir malzeme plastik; işlenmesi son derece kolay, her türlü tasarıma yanıt verebilen özellikli bir malzeme. Üstelik 3 boyutlu yazıcılar sayesinde tasarım süreçlerinde olağanüstü bir hız ortaya çıktı. Plastikler de yeni her türlü tasarımı kaldırabilen malzemelerin başında geliyor. Demek ki bu yönü de ağır basan bir malzemeden ve sektörden söz ediyoruz. Sektör olarak AR-GE, inovasyon ve tasarımın farkındayız.
Bu nedenle, sektörümüz için en az beş AR-GE merkezinin kurulması için harekete geçtik. Bunun için altyapı çalışması içindeyiz.
Sektörün önde gelenleri olarak PAGDER, PLASFED ve diğer kardeş dernek ve federasyonlarla birlikte bunu başaracağımıza inanıyoruz.
Kamu desteklerinin bu boyutuyla da gündeme gelmesi, bu yapıların desteklenmesi gerekliliğine inanıyoruz.
AR-GE ve yenilik geleceğin anahtarı. Çünkü dünya Sanayi 4.0 ile yeni bir döneme girdi. Eğer dijital teknolojileri üretemezsek bütün bu süreçlerin dışında kalacağız. Biliyoruz ki, dijital teknolojileri üreten ya da Sanayi 4.0’ı geliştiren ülkeler arasında yer alanlar ile bunların kullanıcıları arasında olağanüstü büyüklükte bir verimlilik farkı oluşacak. Geride kalanların bu ülkeleri yakalaması çok daha zor."
Reha bey PAGDER Başkanı olarak Sektörün AR-GE Reform Paketine (Yasa tasarısına) ilişkin değerlendirmesini bu sözleriyle tamamladı.
Sektöre hakim, alanında başarılı bir kişinin değerlendirmesi doyuruculuğun ötesinde önerilerle dolu.
Bu da farklılığı yaratıyor.