Plastik sektöründe 2015 öngörüleri..
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Hüseyin Semerci’den 2015 yılına ilişkin öngörülerini anlatmasını rica ettim.
”2013 sonunda Avrupa’nın ikinci, dünyanın yedinci büyük üreticisi konumuna gelen ve plastik mamullerde, 2014’ün sonunda 1.9 milyar dolara çıktığı tahminiyle dış ticaret fazlasını sürdüren plastik sektörü, otomotiv, inşaat gibi birçok diğer sektör tarafından kullanılan çok büyük miktar ve çeşitte ürün üretiyor.
Dolayısıyla, İç pazar koşulları, diğer sektörlerle çok yakından ilgili, ekonominin geneline yönelik her türlü gelişme bizi doğrudan ilgilendiriyor; yani büyüme oranımızı, Türkiye ekonomisinde ürün verdiğimiz sektörlerdeki büyüme de doğrudan belirleyici konumda…
Ancak istikrarlı büyümemizin süreceğini şimdiden söyleyebiliriz” sözleriyle başladığı anlatımını,
“2015 yılında genel büyüme, petrol fiyatlarındaki düşüş kaynaklı olası hammadde fiyat düşüşü ve son olarak bölgesel riskler ile ana ihracat pazarımız olan Rusya, Avrupa ve Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri ve diğer BTD ülkelerinin durumuna bağlı olarak, 2014’e göre kıyasla bu yıl daha yüksek performanslı, istikrarlı bir büyüme bekliyoruz.
2015 yılı için de, yüzde 5 civarında bir üretim artışı tahmini yapmak yanlış olmayacaktır.
Bu da, yaklaşık 37 milyar dolarlık bir üretim anlamına gelir.
Sektörümüzün yapısal sorunu olan, yerli üretim olmadığı için, mecburen yaptığımız hammadde ithalatı sıkıntısının devam etmesine rağmen plastik mamul üreticilerimiz, 2014’ün 9 ayı sonunda 26.6 milyar dolarlık üretim yapmışlardı.
Yıl sonu itibariyle, sektörümüzün üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 4.7 oranında artarak 35.8 milyar dolara ulaşacağını ön görüyoruz.
Plastik mamullerde net ihracatçı konumdayız; yıl sonu yaptığımız tahminlerimize göre, ihracatımızdaki artışın yüzde 9.7’ye ulaşacağını düşünüyoruz.
Bu oran önemli çünkü ithalat artış hızından –ki tahminimiz yüzde 7.7 seviyesindedir- 2 puan daha yüksek bir ihracat artışı gerçekleşecek.
Yerli talebin yüzde 91’ini yine yerli üreticilerimiz karşılıyor.
Her ne kadar şu anda kişi başına tüketilen plastik mamul, gelişmiş ülkelerin yarısının biraz üzerindeyse de, hızla büyümektedir.
Bu nedenle, Türkiye iç satışları da 25.1 milyar dolar seviyesinde.
Bunun sadece 2.3 milyar dolarlık bölümü ithalatla karşılanıyor.
Yaptığımız son projeksiyonlarda, 2015’e Türkiye pazarının plastik mamullerde yüzde 4,2 oranında büyüyerek ve 33.9 milyar dolara ulaşarak girdiğimizi tahmin ediyoruz.
Son üç yılda yıllık ortalama yatırım miktarı 800 milyon dolar dolayında seyreden sektörümüzün sert rekabet koşullarında rekabet avantajını korumak için ve elbette üretimini artırmak için sürekli yatırım yapma; plastik mamul ve yarı mamul üreten sektörlerde katma değeri yüksek mamul üretim yapılması ihtiyacı 2015 yılında da sürüyor.
Bir önceki yıla göre yüzde 16 oranında artışla 853 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Sektörümüzün gelişmesini, performansını etkileyecek en önemli konu, elbette küresel piyasalarda dolar fiyatlarındaki düşüş ve olası dalgalanma, net hammadde ithalatçısı olan plastik sektörünü yakından ilgilendirmektedir.
2014’ün ortasından itibaren başlayan ülke kaynak tahsisinde sanayi sektörüne daha fazla ağırlık verilmesi yönündeki tartışmayı çok yakından takip ediyoruz.
Bu, hemen hemen bütün sanayi kollarına ürün veren sektörümüz için önemli bir unsurdur.
Pazarlarımızı çeşitlendirmeye yönelik girişimlerimiz, yerli makine üreticilerinin güçlenmesine yönelik programlarımız bizim kısa vadede yürüttüğümüz çalışmalar.
Orta ve uzun dönemde ise, yerli hammadde üretimi ve plastik sektörüne yönelik bazen kasıtlı ama çoğunlukla önyargıya dayalı olumsuz söylemlerle mücadele de, 2015 yılında da sektörümüzün belirleyici konularıdır.
Özellikle cari açığı zorlayacak bir seviyede iç talep artış hızının oluşmaması için bir ekonomi tedbir paketini uygulamaya aldı.
Bu bağlamda, biz de ihracata ağırlık vermek yönündeki tepkimizi sürdürüyoruz.
Buna karşılık, olası girdi maliyetlerindeki düşüşle, bir avantaj yakalama ihtimalimiz var.
Bunun kur seviyesi ve dış pazarlardaki risklerde doğrudan ilişkisini tahmin edebilirsiniz.
Dolayısıyla, inşaat, otomotiv başta olmak üzere, plastiğin yoğun olarak kullanıldığı sektörlere etki eden makro ihtiyati tedbirler devam etmesi sektörümüz talebine negatif etki edecektir.
Hükümetimiz tarafından yapılacağı açıklanan yeni teşvik unsurlarına bağlı her türlü gelişme de, sektörümüze pozitif etki edecektir” sözleriyle sonlandırdı.
Bu öngörülerin Plastik sektörüyle ilgilenenlere umarım yararı olur.