Plastik malzeme; inşaat sektörünün vazgeçilmezidir...

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

Geçen hafta Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çıkan yangının ardından dış cephe malzemeleri ile ilgili ciddi bir bilgi kirliliği olduğu ortaya çıktı.
Bu durum yalnızca dış cephe malzemelerinde değil binalarda kullanılan diğer yapı malzemelerinde de yanmazlık ve alev geciktiricilik faktörünün ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi.

Güncelliğini sürdüren bu konuyu hafta başında birlikte olduğumuz Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Başkanı Reha Gür’e sorular yönelterek edindiğim bilgileri sizlere aktarmak istedim.
Reha Gür'den “Yapı malzemelerinde plastik malzemeler neden ve nerede kullanılır, bu konuda neler söylemek istersiniz?” soruma şu yanıtı aldım: “Çoğu zaman farkında olmayız ancak plastik malzemeler yapı ve inşaat sektörünün vazgeçilmezleridir. Zira plastiğin aynı anda gerek uygun maliyetli ve uzun ömürlü olması, gerekse de enerji tasarruflu ve yangına dayanıklı olması gibi benzersiz özelliklere sahip olması bu sektörlerin tercihi haline gelmesinde etkilidir.
Bina ve yapılarda plastikler dış cephede, yalıtımda, boru tesisatı ve hortumlarda, kablo tesisatında, doğramada, kapı ve pencerede, kaplamalarda, elektrik tesisatında, banyo ve mutfak malzemelerinde kullanılmaktadır. Dolayısıyla plastikler günümüzde bina ve yapılarda geniş bir uygulama alanına sahiptirler.”

Sonra, kullanılan plastik malzemelerde “Nedir bu yanmazlık ya da alev geciktiricilik özelliği? sorusunu sordum: “Plastiklerin bileşimine polimer yapı dışında yanmayı önleyici/geciktirici, dumanı ve toksik gaz salınımını azaltıcı katkı mineraller ve bileşikler eklenmektedir.
Bu katkılar, yanma dayanımını artırdığı gibi yangının ilerlemesini de önleyebilmektedir.
Aslında alev geciktiricilik ve yanmazlık özelliklerinin yanı sıra oldukça önemli olan toksik gaz salınımına da değinmek gereklidir. Bilindiği üzere yangınların istatistiksel olarak en yıkıcı tarafı duman ve toksik gaz zehirlenmesidir. Bu nedenle bina ve yapılarda kullanılan plastik malzemelerin yangın esnasında düşük duman ve düşük toksik gaz oluşumu sağlayan hammaddelerden üretilmesi kritik bir önem arz etmektedir. Türkiye’de bu hammaddeler yerli olarak Avrupa standartlarının üzerinde üretilebilmektedir. Bina ve yapılar tarafından baktığımızda yangın güvenliği olarak termoplastik ve termosetlerde, kablolarda, film ve şeritlerde, poliüretan köpükler gibi yalıtım malzemelerinde, inşaat tekstillerinde, yer kaplamalarında ve elektrik-elektronik uygulamalarda alev geciktiriciler kullanılmakta.
Örneğin evlerimizde, fabrikalarımızdaki elektrik/elektronik ekipmanlarında kolay işlenmeleri, düşük ağırlıkları ve yüksek mekanik dirençlerinden dolayı termoplastikler giderek daha fazla kullanılmakta. Bunların üretiminde uygun modifikasyonlar yaparak, bir elektrik arızası durumunda ortaya çıkabilecek yangın riskini en aza indirebilirsiniz. Gerçekten günümüzde elektrik/elektronik, aydınlatma, ev aletleri gibi birçok alanda devre kartlarının boyutları küçülürken, elektrik akımı yükselmektedir.

Sonuç olarak elektronik bileşenler giderek daha fazla termal gerilime maruz kalırken, bu durum tutuşmaya dayanıklı termoplastiklere olan talebi artırmaktadır. Bir özet yapmak gerekirse, “yangının üç aşaması açısından alev geciktiriciler birinci olarak alev almayı önler, mümkünse alevi söndürür; ikinci olarak alev yayılımını azaltır ve üçüncü olarak duman ve toksik gaz salınımı azaltarak ve yayılımı yavaşlatarak yangından kaçış süresini arttırır“ cevabından sonra “Türkiye’de bu yönde mevzuat uygun mu?” soruma geçtim ve şu bilgileri aldım: “Türkiye’deki temel mevzuat Avrupa Birliği’nin Yapı Malzemeleri Yönetmeliği 89/106/EEC ile uyumlu olan Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik’tir.

Bununla birlikte her iki mevzuat da üretim tekniklerindeki gelişmeler ve kullanılan yeni malzemeler açısından düzenli olarak revize edilmelidir.

Doğaldır ki yalnızca yönetmeliklerle tüm düzenlemeleri yapmanız imkansızdır.

Bir o kadar önemli olan standart ve kodlamalarda eksikliğinizin olmamasıdır.

Sektörümüz açısında ise haksız rekabete neden olan, kayıtdışı, standart dışı üretimlerin denetlenmesi önemlidir.”

Merak ettiğlm diğer soru ise şuydu: “PAGDER olarak yanmazlık ve alev geciktiriciler konusunda çalışma yaptınız mı?”

“Bildiğiniz üzere bizlerin mesleki eğitimler ve bunların sertifikalandırılmasının yanı sıra yılda iki ya da üç kere düzenlemeye gayret ettiğimiz uluslararası seminerlerimiz oluyor. Yanmazlık konusunda da bu işin dünyadaki en geniş kapsamlı örgütü olan PINFA ile çalışmalar yürüttük.
PINFA; halojen içermeyen fosforlu, inorganik ve nitrojen içeren alev geciktirici üreticileri ve kullanıcılarını temsil ediyor. Geçmişe göre günümüz teknolojisi sayesinde yüksek sıcaklığa karşı dayanıklı, alev geciktirici katkılı malzemelerin kullanımı, yangın sebepli birçok mal ve can kaybının önüne geçmektedir.

Türk plastik endüstrisi dinamizmi sayesinde dünyadaki son yenilikleri kullanan bir endüstridir.
Bina ve yapı malzemeleri de ambalajdan sonra plastiklerin en yaygın olduğu alanlardan biridir.”
PAGDER Başkanı Reha Gür’ün bina inşaatlarında kullanılan plastik malzemelerin can ve mal güvenliği açısından verdiği bilgiler özetle bunlardı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar